Derin

Bölüm 5-Heyecan *

Yatağın üstüne kendimi attığım gibi uyuya kalmışım. Uyandığımda saat 8 di. Biride dememiş acaba bu kız yatakta öldü mü diye? İnsafsızlar.

Yattığım yerden doğruldum ve üstümü çıkarttım. Sıcak bir duş beni kendime getirebilirdi ancak. Sürünerekte olsa banyoya atabilmiştim kendimi. Suyu açıp ısınmasını bekledim. Isındığında kendimi suyun altına atıp gözlerimi kapattım. Duş beni her zaman kendime getirirdi,çok geçmeden kendime geldim. Saçıma şampuanı sıkıp saç diplerime yedirdim. Kollarım tutmuyordu. Sonra her zaman yaptığım gibi iğrenç sesimle bağıra bağıra şarkı söylemeye başladım. Bu beni iyi hissettiriyordu.
Duştan çıktığımda buharlaşmış aynanın önüne geçtim elimle sildim ve kendime baktım. Kafamdaki havluyla kanuni'ye benziyordum. Saçımdaki havluyu açtım ve saçlarımı kuruttum. Çok hızlı kuruyordu zaten. Taradım ve
yatağıma oturup sırtımı duvara yasladım. Gözlerimi yatagın üstünde gezdirdim telefonumun çaldığını fark ettim ve telefonu elime aldım.

Arayan Berk'ti.
Biraz daha çalmasını bekledim saçımı düzeltip açtım.
Salak Derin sanki seni görüyor. Niye saçını düzeltiyorsun.
"Niye arıyorsun beni" tamam çocuğu beğeniyordum ama eline koz verecek halim yok.

"Sesini özledim" dediğinde şok olmuştum. Heyecandan yatağımdan fırladım ve odanın içinde tur atmaya başladım.
Çaktırır mıyım? Tabikide hayır. "Özleme"

"Sen bana daha kafama fırlattığın topun hesabını vermedin"
Kıkırdamaya başladım. Oda gülmeye başladı.
"Dağ gibi adamı yıktın be Derin"

"Hak ettin"
"Erkek gibisin"
"Erkek gibisin ne?!"
"Bunu detaylı anlatmam için görüşmemiz lazım"

"Anladım ben anladım boşver neyse çok konuştun kapat."
"Öyle olsun bücür."
Bücür mü? Bücür?

"Ne bücürü?!"
"Bücürsün 1,68 boyunla neyin havası bu Derin hanım?"
"Boyumu nereden biliyorsun sen?"
"Okuldaki arşivden listeni inceledim"
Yatağa oturdum ve kıpırdanmaya başladım.
"İşsiz misin?"
"Yok sadece iyi bir stalkerim. İstesem tanımadığın akrabalarını bile bulurum."
"Tamam kapat kapat!"
Deyip telefonu suratına kapattım. Yapardı biliyordum.

Saçlarımı iki yandan bol bir şekilde ördüm. Ve televizyonu açıp bacaklarımı uzattım. Tekrar telefon titrediğinde lanet ettim.

Berk arıyor...

"Ne var ne!"
"Cama çık"
Cama çık mı ne camı? Bizim cam? Evin camı mı?
"Ne camı?"
"Ne camı olacak gerizekalı evin camı."
Hemen odamdaki camdan aşagı baktım. Gözlerimi kırpıştırdım hala aşağıdaydı. Hayır burada olamazdı, televizyonun karşında uyuya kaldım herhalde buda rüya. En etkili yollardan birini denemeliydim. Popomu cimcikledim. Hala burdaydı ve sanırım popomu cimciklediğimi gördü. "Sen evinin bahçesinde yakışıklı birini görünce hep poponumu cimciklersin" saçını düzeltip sırtını arabaya yasladı.
"Saçmalama sen yanlış görmüşsün cimciklemedim." Kızardığımı hissedebiliyordum.
"Peki öyle olsun. Telefonu neden yüzüme kapattın?"
"Çok konuştun çünkü"
"Birdaha olmasın "

"Tabi tabi"
"Aşağı gelsene"
"Hayır"
"Tamam sen bilirsin, gidiyorum o zaman"
Kafamı salladım ve içeri girdim. Yatağıma uzanıp gözlerimi yumdum. Yarın için sabırsızlanıyorum.