Bundeswehr University

17.7K 687 12
                                    

Sabah iki büklüm yattığım koltukta doğruldum. Gözlerimi ovaladım ve ayağa kalktım, dün akşam hiç bir şey yemediğim için karnım gurulduyordu. Mutfağa gidip kendime bir şeyler hazırladım ve camın önündeki tekli koltuğa oturup dizlerimi karnıma çektim. Kendimi bitmiş gibi hissediyordum. Sanki tüm hayatımı, hayallerimi, umutlarımı herşeyimi elimden almışlar gibi. Özelliklede güvenimi. Artık insanlara güvenim kalmadı.

Uzun süre camdan dışarı baktıktan sonra sehbanın üzerine koyduğum boş tabağı alıp mutfağa ilerledim. Masanın üstünde duran sigara kutusunu görünce gözlerimi büyüttüm. Ne yani Berk sigara mı kullanıyordu? Hayır, hayır. Kullansa kokusunu alırdım.

Sigara kutusunu alıp cebime koydum, hemen yanında duran kırmızı minik çakmağıda alıp bahçeye çıktım. Hava hafif dumanlı ve karanlıktı. Bahçedeki salıncağa oturup paketi cebimden çıkarttım. İçi doluydu. Bir tanesini alıp parmaklarımın arasına sıkıştırdım. Komik gelebilir ama gerçekten nasıl yakılacağını bilmiyorum.

Sigaranın ucunu elimdeki çakmakla yakmaya çalıştım ama yanmadı. Somurttum. Bunalıma bile giremiyorum. Çitlerin arkasından gelen sesle irkildim.

"Yardım lazım mı?" sesin geldiği yöne dönüp gözlerimi kıstım.

"Anlamadım?" Buğday rengi saçları yüzünün yanına düşen çocuk eliyle saçlarını düzeltip gözlerini elimdeki sigaraya yöneltti ve kaşlarını kaldırdı.

"Yakamadığını gördüm," gözlerimi büyüttüm. Aptal kafam başka ne için yardım edecek ki?

"He onu diyorsun, yani olabilir" çitlerin yönünden ilerleyerek minik kapıyı iteleyip içeri girdi, yanımdaki salıncağa oturup elimdeki paketten sigara aldı. Gözlerimi ona diktim ve dikkatlice izledim. Gülümsedi

"Verir misin?" Gözlerimi büyüttüm. Neyi verir miyim?

"Ne! Neyi?"

Gülümsemesi genişlerken minik gamzeleri yanaklarında yerlerini aldı "Çakmağı" gözlerimi devirdim ve bir oh çektim. Avucumun içinde sıkıştırdığım çakmağı çocuğa uzatıp gülümsedim.

Sigarayı dudaklarının arasına yerleştirip elini sigarasına siper etti ve çakmağı yakıp sigaranın dumanını içine çekti. Kaşlarımı kaldırdım. Ne yani bu kadar mıydı?

Sigarayı dudaklarının arasından çekip bana uzattı. Elinden aldım ve dudaklarıma sıkıştırdım.

"Hemen içine çekm-" çocuğu dinlemeden dumanını içime çektim. Boğazımdan böbreklerime kadar inen yanma hissiyle sigarayı elimden fırlatıp öksürmeye başladım. Çocuğun gülümsemesi kulaklarıma doldu "Sana hemen içine çekme diyecektim" dudaklarımı havaya kaldırdım "Biraz geç kaldın sanki" ayaklarıyla kendini arkaya ittirip duran salıncağı hareketlendirdi.

"Nerelisin?" Bende ayağımı yere vurup salıncağımı hareketlendirdim "Buralıyım, ama istanbulda yaşıyorum. Sen?" Rüzgardan havalanan saçlarını sabitlemek için elini cebine attı,cebinden çıkarttığı siyah tokayı bileğine geçirip saçını arkada topladı ve bağladı "Buralıyım, ve burada yaşıyorum" kafamı salladım, ve salıncağı hızlandırdım.

Uzun süre hiç konuşmadan öylece sallandık. Sessizliği bozan onun merakı olmuştu.

"Seni bu duruma getiren nedir?" Kaşlarımı çatıp salıncağı durdurdum, dikeldim "Hiç, neden sordun?" Gözlerini devirdi "Bitmiş görünüyorsun" boğazımı temizledim "Nereden çıkardın" gözlerini yüzüme dikti "Yüzün bembeyaz, göz altların morarmış. Büyük ihtimal uykusuzluk. Göz kapakların şişmiş, ağlamışsın belliki. Saçların dağılmış, bakımsız görünüyorsun. Bir kız bir şey yaşamamışsa kendine bakmayı ihmal etmez. Kısacası anlatmak istersen... Dinlerim" tek kaşımı kaldırmış onu izliyordum. İç çektim. Bu kadar belli mi oluyordu tükenmişliğim.

"Anlatsam ne değişecek? Neyi değiştirebilirsin ki?" Salıncağını durdurup ayağa kalktı "Bir şey değiştiremem belki, ama yükünü hafifletebilirim" ayağa kalkıp karşısında durdum sigara kutusunu gösterip "yardım ettiğin için teşekkürler" dedim ve evin kapısına ilerledim. "Rica ederim" arkamı dönüp gülümsedim. Gülümsedi. Kapıyı açıp içeri girdim ve anahtarı koltuğun üstüne fırlatıp yukarı çıktım.

Yatağa uzanıp gözlerimi kapattım. Gözlerimi açıp doğruldum. Hırkamın cebinden sigara paketini ve çakmağı çıkartıp yatağın üstüne koydum. Paketin içinden bir tane daha alıp aynı çocuğun yaptığı gibi dudaklarımın arasına sıkıştırdım. Çakmağı yakıp sigaranın ucuna yaklaştırdım ve hafifçe içime çektim. Sigaranın ucu yanınca sigarayı dudaklarımın arasından çekip içime çektiğim dumanı dışarı verdim. İlk defa bir şeyi başarmıştım sanırım.

Mutfağa inip külünü atabileceğim bir şeyler aradım. Dolaptan bardak altlığı alıp tekrar odama çıktım.

Gözlerimi açıp etrafa baktım. Oda duman altı olmuştu. Yataktan kalkıp camı araladım. İçi bitmiş sigaralarla ve izmaritlerle dolu olan tabağı alıp çöpe attım. Çekmecenin içine koyduğum telefonumu elime alıp babamı aradım.

"Derin"
"Hallettin mi baba?"
İç çekip devam etti.
"Hallettim."
"Seni dinliyorum"
"Jonhla konuştum. Ama oldukça zor oldu, lise bitmeden kaydını açamazlarmış. Ancak kaydını yaptırmadan seni alabileceğini söyledi. Kaydın hala lisede gözükecek. Lise bittiğinde kaydını alacaklar. Eğer şimdi başlarsan  sadece eğitim için gitmiş gibi olacaksın. Ayrıca Alman federal silahlı kuvvetlerinde 4 sene boyunca eğitim alacaksın. Sonrasında 1 senede harp okulunda"
Yatağımdan kalktım "Tamam o zaman, şimdi gidebilir miyim?"
"Evet, ama... Son sınıflar ile birlikte eğitim alacaksın. Yani, onlar oldukça bilgili. Buna emin misin?"
"Eminim"
"Pekala. En kısa zamanda yanına geleceğim, ve annene anlattım. Bunu akıllıca bulmuyor"
"Yani?"
"Yani... Bunu yapmak zorunda değilsin"
"Sizi seviyorum" telefonu kapatıp şarja taktım. Dolaba yönelip askıdaki kıyafetlerimi yatağın üstüne attım. Sanırım bunlara ihtiyacım olmayacaktı.

Üstüme sade bir şeyler giyip kişisel eşyalarımı sırt çantamın içine doldurdum. Yatağın üstündeki kıyafetlerimi ve artık gereksiz gelen her şeyimi bavulun içine tıktım. Oldukça ağır olmuştu. Merdivenlerin başına gelince bavulu yatırıp merdivenlerden aşağı ittirdim. Bende arkasından indim. Kapıyı açıp bavulu dışarı çekiştirdim.

Sokağın başındaki çöpün yanına bavulu bırakıp, yürümeye devam ettim.

Yoldan geçen taksiyi durdurdum. Kapıyı açıp bindim.

"Bundeswehr University "

DerinWhere stories live. Discover now