25. Bölüm •Hazine

9.6K 1K 78
                                    

YAZARDAN NOT: Merhaba pek sevgili canımlar. Sizlere söz verdiğim için bu kez elimden geldiğince hızlı yazmaya çalıştım ve iki haftadır bilgisayara pek ulaşma şansım olmasa da bölümü bitirmeyi başardım.

Final olmasını istemeyen yorumlarınızı okudum ancak ben kurgularımın tadında bitmesini isterim. Ancak finali bir sonraki bölümde yapmayacağım belki bir iki bölüm daha uzar. Yine de her şekilde otuzuncu bölümü göreceğimizi düşünmüyorum.

Hem Yumurta serisinin ikinci kitabını çıkarmak için de sabırsızlanmaya başladım.

Not bölümünü uzatıp sizleri sıkmayayım. Yorum ve oylarınızı unutmayın canımlar. *Ejderhalı yazar emojisi*

Fabtell kampımıza gelir gelmez bacakları artık onu taşıyamadığı için yere oturdu. Gözlerini ejderhalardan alamıyordu.

"Fabtell biraz dinlendikten sonra tekrar yola çıkman gerekecek. Senden istediğim şey biz Etsas'a saldırırken sizin gizlice Saray'a girmeye çalışmanız. Büyük ihtimalle içeride çok fazla muhafız vardır. Onları öldürürseniz bize çok yardımınız olur. Bir yerde tuhaf bir şeyler hissederseniz oradan uzak durun. Muhtemelen büyülü korumalar vardır orada." dedi Zawe.

"Tamam. Ben gidip kendi grubumu bu işe teşvik edeceğim, büyük bir ihtimal ile herkes katılacaktır. Diğer gruplara da bir şekilde haber verilmesini sağlayacağım. Daha sonradan onlar da bize katılır." dedi Fabtell ve devam etti.

"Ancak bir sorunumuz var. Saray'ın içine gizlice nasıl gireceğiz?"

"Orası işin en kolay kısmı." dedim. Hem Zawe hem de Fabtell şaşkınca bana bakarlarken konuşmaya başladım.

"Saraya giden gizli bir yol var. Aberac'ı ve Keto'yu kaçırdığımda o gizli geçidi kullanmıştım. Sarayın mutfağına daha doğrusu mutfağın kilerine giden bir yol. Ve girişi bu ormanın hemen sonundaki köyden. Oradan geçtikten sonra kendinizi direkt sarayın mutfağında bulursunuz. Ama Etsas'ın bu gizli geçitten haberi varsa büyük ihtimalle orayı kapatmıştır ya da daha kötüsü büyülü tuzaklar hazırlamış da olabilir." dedim.

"O gizli geçidin yerini kimler biliyordu?" dedi Zawe.

"Yalnızca üst düzey askerler ya da üst düzey asker olmak için eğitim gören askerler. Bir de mutfak çalışanları." dedim.

"Etsas tüm üst düzey askerleri öldürttü. Daha yeni asker olanların bazıları kaçmak zorunda kalıp halktan biri gibi davranmaya başladı, kaçamayanlarsa yine öldürüldüler." dedi Fabtell soğuk bir ifade ile.

"Hiçbir sorgulama olmaksızın mı öldürüldüler?" dedim hayretle.

"Evet. Etsas ona denk hiçbir gücün olamayacağını biliyor. Bu yüzden kimseyi sorgulamadı, albaylar ve onlara çok yakın olanlar hariç. Ama henüz bütün gücüyle albayları sorgulamamış diye duydum. Kral'dan ise haber alınamıyor. Etsas ona her ne yaptıysa kimse Kral'ı ne görmüş ne de onunla ilgili bir haber duymuş." dedi Fabtell.

"Peki hizmetçiler ve mutfak çalışanları? Etsas onları da değiştirdi mi?" diye beni esas ilgilendiren kısmı sordum. Kral'ı, Etsas'ı yendikten sonra düşünürdük.

"Hayır. Ancak hepsini sorgulamadı. Dediğim gibi ona denk bir gücün olamayacağını düşünüyor. Siz kaçtıktan sonra birkaç çalışanı sorguladı, onlar da sizin askeri mühimmat deposunda olan bir gizli geçitten saraya girdiğinizi söylemişler-"

"Ama orada zaten bir gizli geçit vardı! Yaklaşık bir yıl önce çöktüğü için kullanamamaya başladık ancak öncesinde aktif olarak kullanılırdı bizim eğitimlerimizde!" dedim heyecanla.

Camdan YumurtaTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon