YAZARDAN NOT: Merhabalar canımlar. Bu kadar geç gelen bölüm için özür dilerim ancak ikinci kitabın kabataslak kurgusunu tamamlamadan buranın finalini yapmak istemedim. Geç gelen bölümün sebebi budur.
O kurguyu tamamlayınca burada da geç kalmadan yazmaya başladım ve işte karşınızdayım!
Umarım beğendiğiniz bir bölüm olur, en geç iki bölüme de final bölümü gelecek. Hatta çok büyük bir ihtimal ile bir dahaki bölüm final olacak.
Oy ve yorumlarınızı unutmayın, sizleri pek çok seviyorum. Keyifli okumalar! *Daha yeni ejderha süvarisi olmuş yazar emojisi*
"Bedel canla ödenecek, evet. Ama o canı sen vereceksin Etsas!" diye bağırdı Keto Etsas'a doğru bir alev topu fırlatarak.
Elbette Etsas bu alev topunu parmağının ufak bir hareketiyle bertaraf etmişti ancak yine de Keto Etsas'ın ilgisini insanların üzerinden çekmeyi başarmıştı.
"Demek geri döndünüz ha? Hakkınızı vermem gerek. Arkanıza bakmadan kaçtığınızda geri dönebileceğinizi düşünmemiştim." dedi Etsas gülerek ve sonrasında ciddileşerek devam etti.
"Güçlerinizin şimdiye tükenmiş olması gerekirdi. Savaştığınız güç yalnızca sizinki değil." dedi şüpheyle gözlerini kısarak.
"Öğretmenlerimiz bize iyi ve kullanışlı hediyeler veriyor Etsas. Senin aksine biz iyi öğrencilerdik." dedi Zawe düşmanca gözlerini kısarak.
"Öğretmenleriniz mi? Sizden ve benden başka yaşayan Süvari'ler mi var?" dedi Etsas şok olmuş bir ifade ile.
"Öğretmen olmaları için illa Süvari mi olmaları lazım? Elflerin ne kadar kadim bir ırk olduğunu, ilk büyüleri öğretenlerin kim olduğunu unutuyorsun." dedi Zawe eğlenerek ve devam etti.
"Yine de eğitmenlerimizin Süvari olup olmadıklarını sana söylemeyeceğiz. Şüphe ve korku içinde yaşa!"
"Salak çocuk! Sen söylemezsen senin zihninden alamam mı sanıyorsun?" dedi Etsas kötücül bir kahkaha eşliğinde.
"Tamam, Keto senin zihnin Karel'ınkine göre çok daha güçlü. Sen Subarm ile ilgilenirken Karel yalnızca seni korumaya çalışsın. Ben Etsas ile ilgileneceğim. Onu sinirlendirdim ve şimdi bana saldırmak için fırsat kollayacak yani umarım savunması zayıflamış olacak." dedi Zawe yalnızca bizim duyabileceğimiz kadar kısık bir sesle.
"Hepiniz dikkatli olun." dedim yorgunca.
Sonrasında fiziksel savaşı ejderhalarımıza bırakarak bir kez daha kendimizi ejderhalarımıza bağladık ve Subarm'ın engin zihninin derinliklerine daldık.
Keto Subarm ile anında mücadeleye girişirken ben aynı anda Subarm'a saldırıp bir yandan da Keto'nun zihnini korumaya çalışıyordum.
Subarm'ın zihninin derinliklerine daldıkça beynim başımın içerisine sığmıyormuş gibi hissetmeye başladım. Keto'nun zihni de benim ki kadar zorlansa da yine de Subarm'la savaşmaya devam ediyordu.
Keto'nun zihninin zorlandığını hissettiğimde Subarm'a yaptığım saldırıyı azaltıp Keto'nun zihnine verdiğim desteği arttırdım. Bir süre bu şekilde idare etsek de Keto hala zorlanıyordu, Subarm'a saldırmayı tamamen kesip Keto'ya bildiğim her şekilde destek olmaya başladım. Ancak gücüm sürekli azalıyordu ve Keto hala oldukça zorlanıyordu. İklir ve Birmah da tüm büyü güçleriyle Keto'ya destek olsalar da bu bile bizi çok az idare etmişti.
Subarm dördümüzün tüm büyü gücüne karşı savaşmasına rağmen gücünün ancak onda birini kaybetmiş gibiydi. Birazdan hepimizin gücü bitecekti ve güçlerimiz bitmeden önce bir çözüm bulmalıydım. Belki de bize öğrettikleri o en karanlık büyüyü kullanarak güç bulmalıydım? Ama kimin gücünü öldürmek pahasına alacaktım? Bütün bir ormanı yok etsem yine de Subarm'ın gücüne denk olmazdı. Subarm ya da Etsas'ın gücünü alabilmemiz içinse önce onların zihnini alt etmemiz gerekiyordu, bu yüzden çıkmaz sokaktaydık.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Camdan Yumurta
Fantasy10/04/2015 #1 Fantastik Çok eski zamanlarda, başka bir dünyada ejderhalar, insanlar, elfler ve daha bir sürü esrarengiz canlıyla bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Karel, çocukluğunda karşılaştığı o oğlandan sonra ejderhalara merak sarmıştı. Ama t...