22.Bölüm - Hasta Alex ‧✕‧

3.1K 298 19
                                    

"İyi ki doğdun Alex! İyi ki doğdun Alex!" Yükselen sevinçli seslerin arasından Alex'e baktım. O da benim kadar şaşkındı fakat şaşkınlığının yanında bir duygu daha vardı gözlerinde. Endişe? Korku? Isabella'ya döndüm. Gülümseyerek etrafına bakıyordu. Şaşkınlığımı gizleyemedim. "Bugün onun doğum günü mü?" Bana döndü. Suratında halinden memnun bir ifade vardı. "Evet, görev başarılı." Kaşlarımı çattım. "Bana niye söylemediniz?" Gözlerini devirerek bana baktı. "Gecenin yarısında seni arayıp Alex'in doğum günü var gel, kutlayacağız desem ne yapardın?" Omuz silktim. "Telefonu suratına kapatırdım." Güldü. "Seni tanıyormuşum değil mi?" Gözlerimi devirdim. Peşinden derin bir nefes verdim. "Ama bu daha çok sinirlenmeme neden oldu. Onun yüzünden güzelim uykumdan oldum. Daha doğrusu senin yüzünden."

"Aa bir gece de eğlenelim şapşal," diyerek önüne döndü. Ben de Alex'e döndüm. Ona doğru yaklaşan pastadan gözlerini alamıyordu. Ama sevinçten değil, anlayamadığım bir korkudan dolayı. Yutkundum. Sonraki adımını merak etmeye başlamıştım. Yavaşça ona doğru yürümeye başladı herkes. Herkes o klasik şarkıyı söylüyor ve alkışlıyordu. Kollarım önümde yürümeye başladım. Alex pasta yaklaştıkça yavaş adımlarla geriliyordu. Kollarımı çözdüm. Gözüm Eliesha'yı aramaya başladı. Etrafta gözükmüyordu. Isabella'ya döndüm. "Eliesha nerede? Kimin fikriydi bu?" "Jenny'nin fikri. Eliesha'nın haberi yok. Gençler arası kutlamaya karar vermiştik." Dişlerimi sıktım. Aptallar... Belki de Alex'in doğum günlere karşı bir fobisi vardı. Nereden bilebilirlerdi? Şu hali bu sonuca varmamı sağlıyordu açıkçası. Hızlı adımlarla Alex'e yöneldim. Ellerini kaldırmaya başlamıştı. Kimse anlamadan onu buradan çıkarmalıydım. Ama geç kalmıştım. Herkes sessizleşti. Alex yere çökmüştü. Elleriyle kafasını kapatıyordu. Daha doğrusu kapatmaya çalışıyordu. Sonunda yanındaydım. Ellerini çözmeye çalıştım. Beni bütün gücüyle itti. Sırt üstü yere düştüm. "Uzak dur benden!"

Sesi mi titremişti? Yoksa o ağlıyor muydu? Acıyan popomu umursamadan ayağa fırladım. Pastayı tutan kişiye döndüm. Jenny!

"İnsanların bakışlarını dağıt. Anlamamalarını sağla. Onun için," diyerek Alex'i gösterdim. Hala şaşkın şaşkın bakıyordu. İnsanlar ise kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı bile. Koluna vurdum. "Jenn!" Sesimi kıstım. Dişlerimin arasından konuştum. "Hadi. Harekete geç." Yutkunduğunu fark ettim. Kendini toplamaya çalıştı. Gülümsemeye çalıştı. Sonra arkasındaki kalabalığa döndü. O orada insanların dikkatini dağıtmaya çalışırken ben ise Alex'e döndüm. Dizlerimin üzerine çömeldim. Yavaşça elimi saçlarına ulaştırdım. Dokunmamla daha hızlı titremeye başladı. Yakınlaştım. Sesimi duymasını sağlamaya çalıştım. "Alex. Sakin ol, her şey iyi olacak. Ben buradayım. Korkma. Sadece sakin ol ve kollarını aç." Sarı saçlarının arasında yavaşça elimi dolaştırdım. Titremeyi kesmişti. Yavaşça dediğimi yaptı. Kollarını araladı. Ama bu fazlasıyla yavaştı. O sırada kaş altından Jenny'ye baktım. İnsanları uzaklaştırıyordu. "Alex'in midesi kötü durumda. Birazdan yanımıza gelip bir konuşma yapacak arkadaşlar merak etmeyin." Alex sığacağım kadar kollarını açınca hemen kolları arasına girdim. Kulağına fısıldadım. "Sakin ol Alex. Geçecek. Hadi gel." Sağ kolumu sırtına koyarak onu yönlendirmeye çalıştım. O sırada Jenny'nin düşünceleri kulaklarımdan kaçmamıştı.

"Onu bu kadar iyi tanımamalı. Benden daha iyi tanımamalı. O benim."

Ona bakmadan mıntıkanın arkasına yöneldim. Küçük teneke bir kapıyı açınca dışarıdaydık. Hemen Alex'i mıntıkanın teneke duvarına yasladım. Hemen çömdü. Önünde dizlerim üzerine oturdum. Suratına bakmaya çalıştım. Ama yüzünü kapatıyordu. Ellerini tutmaya çalıştıkça bir çocuk gibi ellerimi itiyordu. Derin bir nefes verdim. "Alex, bana bak. Utanma. Ağladığını biliyorum." Kısa bir süre sonra ellerini suratından çekti. Yanakları yaş dolmuştu. Hemen önündeydim. Korkan dolu gözleriyle bana bakıyordu. İçimde bir yerlerde bir yanım acıyordu. Hızla parmaklarımı yanağına yönelttim. Yanağındaki yaşları sildim. İlk sağ yanak sonra sol yanak... Şaşkın şaşkın bana bakıyordu.

NAİRA‧✕‧Örümceğin Doğuşu |3K Serisi 2.kitap|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin