8.Bölüm - III numaralı grup ‧✕‧

5.4K 479 52
                                    

"Merhaba Sürtük." Arkamdan gelen kalın, kendinden emin sesin sahibine döndüm. Ürkütücü bakışları suratımda asılı kalmıştı. Fazlasıyla soğuk bakıyordu gözleri. Sanki birazdan beni dövecek gibiydi. Ayağa kalktım. Benimle aynı yaşlarda 6 kişi -üçü erkek üçü kız- karşımdaydı. En önlerinde o korkutucu bakan çocuk vardı. Çocuğun bembeyaz bir teni ve masmavi gözleri vardı. Saçları da çok açık bir sarıydı. Koluna yapışmış kızı sonradan fark ettim. Çocuğun dudağı sadece bana 'sürtük' derken kıvrılmıştı. Sonra soğuk bakışlarına geri dönmüştü. Üzerine yürüdüm. "Kimin sürtük olduğunu göstermeme gerek var mı?" Berry hemen ayağa kalktı ve aramıza girdi. Beni tuttu. "Sert kız. Seni hiç sevmedim." Alaycı bir şekilde güldüm. "Ben seni çok sevdim(!)."

Koluna yapışan kız ise öylece bakıyordu. Aptalca bakıyordu. Ben sakinleşince Berry normal bir şekilde yanımızda durdu. Ama çocukla birbirimize korkutucu bir şekilde bakıyorduk. Sanki şu an birbirimizi öldürebilirdik. "Çocuklar sakin olacak mısınız artık?" dedi Berry sitemle. Gözlerimi devirdim ve ona baktım. "Ne var?" "İşte kaçırdığın şey buydu. Yeni grup arkadaşların bizimle aynı okulda." İçimden küfürler savurdum. Bir de onlarla aynı okulda mı olacaktım? Bir cehennemi ancak bu şekilde daha beter yapabilirdiniz. Çocuk hala bana kötü kötü bakıyordu. Elimi yumruk yaptım. Berry onu uyardı. Ama Berry'e öyle kötü bir bakış attı ki Berry bir daha ona bakamadı. Çocuk bana döndü. "Bu grubun başkanı benim. Ben Alex." Arkasına baktı. "Bunlarda diğerleri," dedi arkasını göstererek. Egoist. Arkadakiler sinirli bakışlarını Alex'e gönderdi. Fakat Alex onların önünde olduğu için hiçbirinin bakışlarını görmedi. Aksi takdirde olabilecekleri ben de tahmin edebiliyordum.

Alex yanımdan geçti ve kolundaki kızla bizim daha demin oturduğumuz masaya oturdu. Mavi gözleri dikkat çekiyordu. Ama sarı daha doğrusu beyazımsı saçları daha dikkat çekiciydi. Öbürlerine döndüm. Tatlı gülümseyen bir kız yaklaştı bana. Elini uzattı. "Ben Isabella." Gülümsedi. Mavi gözleri, kısa siyah saçları vardı. Gülümsedim. "Muna." "Demek Muna'yla adaşsın." Bir an ürperdim. Onu düşünmek bile istemiyordum. Sinirlerim bozuluyordu. "Sen nerden tanıyorsun onu?" "O da bizim gruptan." Bir an yıkıldım. Sakin olmaya çalıştım. Şimdi hep onu mu görecektim? Lanet olsun... Fakat sinirli olduğumu göstermemeye çalıştım. "Ah. Demek öyle," dedim yapmacık bir gülümsemeyle. Fakat sinirden gözlerim dolmuştu. Sinirli olduğumda gözlerim dolardı hep. O da yanımdan geçti ve masaya yerleşti. Karşıma bu sefer sakin bir çocuğa benzeyen bir oğlan geldi. Siyaha yakın saçlara ve masmavi gözlere sahipti. Hayran kalınacak bir tipi vardı.

"Dan." "Muna." Uzattığı elini sıktım. Gülümsedim. Ama o hala duygusuz bakıyordu. Yanımdan geçti ve masaya oturdu. Bu sefer sıcacık gülümseyen bir çift göz geldi önüme. Gülümsedim. "Merhaba Muna. Uzun zamandır seninle tanışmak istiyordum." Göz kırptı. Gülümsedim. "Adın?" "Dylan." Esmer bir teni, koyu kahve saçları ve ona uygun gözleri vardı. Tarz olduğunu düşündüğü bir saç yapmış gibiydi kendisine. Saçlarının önünü sarıya yakın bir renge boyamıştı. Yakışmadı diyemezdim fakat bence ihtiyacı yoktu. Gülümsedim. "İsmin güzelmiş." Tekrar sıcacık gülümsedi.

"Teşekkür ederim." Yanımdan geçerken kulağıma fısıldadı. "Bu arada Alex'in gerçek adı Alexandre. Söylenmesine çok kızıyor. Kız ismi olduğu için." Göz kırptı. Güldüm. "Bunu bildiğim iyi oldu." Bunu onu beni sinirlendirdiğinde kullanabilirdim. Gülümseyerek yanımdan geçti ve masaya oturdu. Sıra en sonda kalan kıza geldi. Turuncu saçları vardı. Düz ve yıpranmış... O da donuk bakıyordu. "Throne." Elini uzattı. Sıktım. "Muna." Gülümsemeye çalıştı ve masaya yöneldi. Sadece Alexandre'ya yapışmış kızın adını bilmiyordum.

Berry ile ben de masaya yerleştik. Tam karşımda o egoist vardı. Hala soğuk bakıyordu. O mavi gözlerin deniz misali bakması gerekirken bakmıyordu. Ben mavi gözleri hep böyle nitelerdim. Berry yanımdaydı. "Muna nerde?" "Sınıfındadır. Seni tanıdığı için gelmemiştir. Sanırım." Derin bir nefes alarak önüme döndüm. "Bir aydır senin yüzünden Elieshayla uğraştık. Senin yüzünden bu okulda okumak zorunda kaldık." Gözlerimi kıstım. "Ne? Benim yüzümden mi?" Adını bilmediğim kız doğruldu. "Evet. Senin yüzünden. Senin yüzünden bu okuldayız." "Nasıl? Açıklamayı düşünüyorsan yani?" Gözlerini devirdi. Delirmek üzereydim. Elimi masaya vurarak ayağa kalktım. "Bana sakın bir daha göz devirme!" Bir an bana şaşkınca baktı. Sonra o da ayağa kalktı. Alex'in dudakları kıvrılmıştı. Sinirlerim çok bozulmuştu. Birilerine saldırmak istiyordum. Berry hemen ayağa fırladı. "Tamam hanımlar. Sakin olun." "Kapa çeneni Berry."

NAİRA‧✕‧Örümceğin Doğuşu |3K Serisi 2.kitap|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin