1.Bölüm - Browy ‧✕‧

6.9K 557 21
                                    

Kısa bir süre öncesi...

Gözlerimi yumdum ve tekrar açtım. Tekrar yumdum ve tekrar açtım. Yutkundum. "Bu bir rüya olmalı." Sky'a baktığımda gayet ciddi olduğunu gördüm. Aynı rüyayı görüyor olamazdık değil mi?

"Burası rüyanın ta kendisi."

Gözlerimi etrafta gezdirdim bir süre. Burası için söylenecek bir kelime varsa o da 'inanılmaz' olmalıydı. Kendimi pembe bulutlu rüyaların içinde gibi hissediyordum. Cidden bulutlar pembeydi değil mi? Gülüşüm kendi kendine filizleniyordu. Sky da gülümsüyordu. Fakat o çevreye bakmayı bırakmış bana bakıyordu. Elimi tuttu. İkimizde büyük bir dağın tepesinde manzarayı izliyorduk. Arkamızda küçük bir göl ve devasa bir orman vardı. Sanırım ormandı değil mi? Manzaraya arkamı döndüm ve göle yakınlaştım. Gölden çıktığımızda kuruyduk. Cidden. Islanmamız gerekmez miydi? "Harikalar diyarında olmadığımıza emin misin?" dedim yarı meraklı bir şekilde. Gülümsedi ve yanıma geldi. "Hayır. Ama Alice olmak ister misin?" Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Bu rüyadan uyanmak istemiyorum."

"Güzel," dedikten sonra elimden tuttu ve beni ormana doğru sürükledi. "Nereye gidiyoruz?" İçim daha deminin aksine kıpır kıpırdı. Sanki bütün dertlerimi unutmuş ve bir yolculuğa çıkmıştım. Onun beni yönlendirmesine izin verdim ve devasa ormana giriş yaptık. Hava hafif karanlıktı, zifiri karanlık değildi. Hafif aydınlıkta vardı havada. Değişikti yani. Güneş yoktu ay da öyle. Ama ayın dünyayı aydınlatması gibi bir aydınlık vardı etrafta. Tarifi zordu ama bu durumu yaşamam da bir ilkti. Ağaçlar fazlasıyla büyük ve uzundu. Yerde otlar vardı fakat rengarenktiler. Genelde turuncu ve onun renkleri hakimdi. Ağaçların tepesine baktığımda şemsiyemsi bir görüntüye sahip olduklarını fark ettim. Gözlerimi kırpıştırdım. Ağaçtan çikolata mı yağıyordu? Sadece bir ağaçtan. Altından geçerken elime düştü bir tane çikolata. Hemen cebime attım. Açıkçası tadını çok merak ediyordum.

Etrafı iyice izlemek istiyordum. Kuş sesleri kulağımı doldurunca yukarı baktım. Bir grup kuş uçuyordu. Sesleri uykumu getiriyordu. Onlar kuştu değil mi? Yeşil kuş? Tanrım. Gözlerimi kısarak iyice baktım. Biri gruptan ayrıldı ve önüme geldi. Birden durdum. Gözlerimin önündeydi tam. Yutkundum. Nefesim kesildi. O kadar güzeldi ki... Parlayan kolları, mavi elmasımsı gözleri, uzun beyaz gagası... Tanrım... Uykumu getiriyordu.

Derken Sky'ın kışlamasıyla kuş korkarak uçtu. "Tanrı aşkına Muna! Benim yanımdan ayrılma." "Neden?"

"Onlar seni avlamak için buradaydı. Burası tehlikeli bir orman." Alnım kırıştı. Bu tatlı kuşlar ve tehlike? Sky kolumdan tutmuştu. Arkama baktım bir saniyelik süreyle. Tanrım... O güzel kuş siyah uzun gagalı iğrenç bir şeye dönüşmüştü geri uçarken. Gözlerimi kırpıştırdım. Hemen önüme döndüm. "Buranın da güzel yanları olduğu gibi kötü yanları da var Muna." Kafamı salladım hızlıca. Gerçekten kötüydü. Koluna girdim. Ne olur ne olmaz diye kolyemi kontrol ettim. Yerindeydi. Onu benden başka kimse çıkaramazdı fakat yine de korkuyordum. "Burası insanların deyimiyle Güneş." Yol boyunca Nairayı anlatmaya başladı Sky. Bunu ondan ben istemiştim. Bazı şeyleri bilmeliydim. "Peki, neden sıcak değil?" Güldü.

"Dünya neden sadece bir hava değil o zaman?" Gözlerimi kıstım. "Ne?" Ne demek istediğini hiç anlamamıştım. Bayırdan aşağı yürümeye devam ettik. Bulutlar koyu turuncuya dönmüştü. "Dünyanın atmosferi bir havadan oluştuğu gibi bizimde atmosferimiz ateşten oluşma. Gezegenimizi dışardan gelecek tehlikelerden koruyor. Dışardan bakanlar ise onu bir ateş topu olarak görüyor doğal olarak." Kafamı salladım. "Bizim gezegenimiz," diyerek ikimizi gösterdim. Güldü. "Tabi ki de bizim." Bir ara kendimi yabancı hissetmiştim. Resmen Naira da doğmayan ilk Nairaydım. Etrafı incelemeye devam ettim. Buradaki her şey farklıydı. Yeni tür hayvanlar bile vardı. Ata benzeyen bir şeyin kafası karıncayiyen gibiydi mesela. Onun gibi birçok yeni gördüğüm tür vardı. Fakat hiç birinin adını bilmiyordum. Burası farklı bir yerdi. Dünyayla arasında çok fark vardı. Ormandan çıkmadan önce beyaz boynuzlu bir at görünce çığlık atmamak için kendimi zor tuttum. Tanrım gerçekten karşımdaydı!

NAİRA‧✕‧Örümceğin Doğuşu |3K Serisi 2.kitap|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin