6.Bölüm - Eve dönüş ‧✕‧

6.1K 501 91
                                    

"Muna kafayı yemek üzereyim! Bana cevap ver! Neredeydin bunca zamandır?" Alt dudağımı dişledim. İşkenceydi. Cidden Dustin'i dinlemek işkenceydi şu an. Ondan nefret ediyordum ve o şu an karşıma geçmiş benden hesap vermemi bekliyordu. Dişlerimi sıktım. Öyle ki birbirlerine geçeceklerdi az kalsın.

"Muna!"

"Yeter artık!" Sesim tahmin ettiğimden daha yüksek çıkmıştı. Bana aynı bir abi gibi davranıyordu. Bense ona başka şekilde bakıyordum. Ah ne aptalım! Sesimin yükselmesiyle sessizleşmesi bir oldu. İşaret parmağımı havaya kaldırdım. Tehditkardım. "Sakın ama sakın bana hesap sorma! Ben sana sormadım. Bunu aklında tut." Güldü. Kahrolası pislik güldü! Gülüşü cenneti anımsatıyordu pisliğin. "Şaka yapıyorsun değil mi? Onu aştığımızı düşünmüştüm." Gözlerimi devirdim. Yatağıma oturdum. Gerçekten yorgundum. "Baban birazdan burada olur. 10 gündür polislerin peşinde seni bulmaları için. Cidden Muna bir aydır neredeydin?" Zaman farkının bu kadar farklı olduğunu bilmiyordum. Omuz silktim. "Naira'daydım," dememle gözleriyle ağzının aynı orantıda irileşmesi bir oldu. Önümde diz çöktü. "Nasıl? Kiminle?" Ofladım. "Sıkıldım Dustin. Seni ilgilendirmez. Tehlikeden korkmuyorum anladın mı? Ben küçük bir kız değilim. Büyüdüm." Alaycı bir gülüş attı.

"18 olmak büyümek değildir."

"Sen gerçekten bana abilik yapmak için mi buradasın?" Ayağa kalktı. "Nasıl görüyorsan. Ama şunu bil Muna. Asla buradan gitmeyeceğim istersen beni kov. Bacadan girerim. Küfret. Döv. Gerçi onu yapabileceğini pek sanmıyorum ama." Kaşlarımı çatarak ona baktım. "Denememi ister misin?" "Uzun zamandır çalışmıyoruz. Bir tura ne dersin?"

"Şunu 10 tur yap." Göz kırptım.

Biz böyleydik işte küstükten iki dakika sonra konuşmaya başlayan arkadaşlar gibi. Hiçbir zaman birbirimize arkamızı dönemezdik. Çok kızgın olsak da.

O sırada Elly lavabodan çıktı. Dustin'e onu sonra açıklayacağımı şimdi hiçbir şey sormamasını istemiştim. Tanrıya şükür ki beni zorlamamıştı. Elly lavabodan çıktı ve yanıma geldi. "Ben gelene kadar iyice dinlen uyu birtanem tamam mı?" Bir an endişelendi. "Ne zaman geleceksin?" Dustin'e baktım. Sonra Elly'e geri döndüm. "Kısa sürecek." Dustin'e baktım. "Zorlanacağımı zannetmiyorum." Dustin'in alaycı bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Elly'nin yanağını okşadım ve yatağıma yatırdım. Alnını öptüm. "İyi geceler."

New York'un karanlık ıssız sokakları hala aynıydı bir aydır burada olmamama rağmen. Ay her zamanki yerinden bize göz kırpıyordu. Ben hala gecenin kızıydım. Üzerimden çıkmayan dar siyah pantolonum, siyah bol tişörtüm ve siyah deri ceketim ve tabi ki siyah botlarım.

Dustin ise benim zıttımdı. Üzerinde kot pantolonu, beyaz tişörtü ve lacivert hırkası vardı. Karşısına geçtim. New York ışıl ışıldı. Ama içinde karanlık ışıklar vardı yanması gereken. Bizim olduğumuz yer ise karanlık olanlardandı. İnsanlar evlerine gizlenmişti. Karanlıktaydılar. Işığa ihtiyaç duymuyorlardı. Dustin'in iki metre ötesine geçtim. Parmaklarımı çıtlattım ve ısınmaya başladım. Ceketimi çıkardım ve kenara koydum. Dustin gülümsüyordu. Pislik birazdan o sırıtışı yüzünden söküp alacaktım.

Son zamanlarda fazlasıyla sinirimi bozmuştu. "İlk adımı benden mi bekliyorsun prenses?" Bir an afalladım. Prenses... Bu lakabı kullandığı günleri hatırlıyordum. (Her beni sakinleştirmeye çalıştığı zamanlar.) Ve sanırım işe yarıyordu. Ama kendimi tanıyordum asla ilk adımı atmazdım. Bu sırada burnuma iğrenç karaltı kokuları da geldi. Naira'da olduğum sürede unutmuştum bu iğrenç kokuyu. Orası güzeldi. Ama ben oraya ait değildim. Yasaktım. Belli bir yerim bile yoktu. Ben Dünyaya da ait değildim. Yasa dışıydım. Anormaldim. Sihirliydim. Kanatlıydım. Güçlüydüm.

NAİRA‧✕‧Örümceğin Doğuşu |3K Serisi 2.kitap|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin