13.Bölüm - Kitaplar çarptı mı tam çarpar ‧✕‧

5.3K 476 139
                                    

Nefes aldım ve... Hayır. Geri veremedim. Sanki o an durdu her şey, herkes. Mavi gözler şaşkınlıkla gözlerimin içine bakıyordu. Ama aklıma takılan tek soru; cidden Isabella'dan hoşlanıp onunla o bardan çıkmış mıydı? Evet, yine siz kadınlar diyeceksiniz. Ama aklıma takılan en önemli soru buydu. Bir soru daha vardı. Sky Kainatlıların onu takip ettiğini biliyordu. Neden bana söylememişti? Her şey yavaş yavaş rengini ve sesini geri alırken Alex'in sesi kulaklarımda çınladı. "Muna! Seni sürtük!" Gözlerimi kırpıştırdım. Sky diğer sokağa sapmıştı. Ben öylece kalakalmıştım. Alex bir an önümde durdu ve 'seni sürtük' bakışını attıktan sonra Sky'ın peşinden koşmaya başladı. Bense şaşkın bir şekilde sokağın girişine bakıyordum hala.

Isabella'nın dürtmesiyle kendime geldim. "Hadi Muna! Gel!" Kafamı kendime gelmek için salladım. "Sen git. Ben öbür sokaktan sıkıştıracağım." Sky'ın girdiği sokağın kesiştiği sokağı biliyordum. Sky'ın dönüşmesi için kalp atışının normalleşmesi gerekiyordu. Ona yardım edecektim. Ama sonradan çok fena hesap soracaktım. Amacı neydi bu aptalın? Koştum. Sokağın kesiştiği yerde durdum. Sky'ı karşıdan gelirken görünce elim kaşındı. Ona bir yumruk atsam iyi hissederdim. Yaklaşırken gülümsedi. Nefes nefeseydi. Tam yaklaştığında suratına bir yumruk geçirdim. Sırt üstü düştü. Yumruğumu sıktım. Acımıştı biraz. Kaşlarımı çattım. Yakasından tuttum ve hemen binanın girintisindeki çöp kutusunun içine attım onu.

Öksürdü. "Kapa çeneni!" dedim dişlerimin arasından. Kısa bir süre sonra Kainatlılar yanımdaydı. Nefes nefeseydiler. Isabella sordu. "Nereye gitti?" Karşı sokağı gösterdim. "Oraya." "O zaman burada neden duruyorsun?" Yutkundum. "Sizi bekledim." Alex dişlerini sıktı. "Aptal sürtük." Ve ekledi. "Seninle sonra görüşeceğiz!" Koşmaya başladı gösterdiğim sokağa doğru. Arkasından diğerleri de koştu. Sadece Muna, Dan ve Throne aralarında yoktu. Onlarda muhtemelen başka yönden yakalamak için ayrılmışlardı. Derin bir nefes verdim. Kaşlarımı çatarak çöpün içinden yakalarından tutarak Sky'ı dışarı çıkardım. "Senin derdin ne lanet ola..." Sözümü bitiremedim. Çünkü uzaktan Throne bizi izliyordu. Hemen onu duvara yapıştırdım ve dudaklarına yapıştım. Elimle yüzünü kapattım. Dudaklarından hafif ayrılınca fısıldadım. "Şekil değiştir. Throne bizi izliyor." Sonra tekrar onu öpmeye başladım. Şekil değiştirdiğini hissedebiliyordum. Çünkü dudaklarının şekli değişmişti. Gözlerim kapalıydı. Kim olduğunu bilemiyordum. Dudakları dudaklarımda izler bırakıyordu. Ellerimi yüzünden çektim. Yavaşça geri çekildim. Göz kapaklarımı araladım. Dustin karşımda, o bembeyaz dişleriyle gülümsüyordu. Bir an donakaldım. Ama Throne'un geldiğini fark edince Dustin'in yani Sky'ın kafasını göğsüme yasladım. Göz göze gelmelerine engel olmaya çalışıyordum. Throne gülümsüyordu. "Muna? O?" Gülümsedim. "Dustin."

"Memnun oldum." Dustin'e baktı. Ama gözleri bana dönüktü ve o bana yaslanmıştı. Bu yüzden yüzünü doğru düzgün göremiyordu. Sadece öpüşürken görmüştü. O zaman da Dustin'in yani Sky'ın gözleri kapalıydı. "Siz?" Yutkundum. Dustin ve ben... Tanrım... "Biz... Biz sevgiliyiz." Bunun yani öpüşmenin başka bir açıklaması olamazdı. "Sevindim. Dustin'i daha önce Muna'nın yanında görmüştüm ama tanışma fırsatımız olmamıştı." Dünyanın en soğuk kızı şimdi sıcak davranıyordu. "Şu an pek iyi değil. Onu eve götürmem lazım." Dudaklarını birbirine bastırdı. "Aov tamam. Umarım iyi olur. Sen onu eve bırak. Ama sonra İn'e gel Alex bir şeyler kırmadan." Hemen kafamı salladım. Hızlı hızlı adımlarla sokağa yürüdü. Gözden kaybolunca Sky'ın kafasını hızlıca kaldırdım. İttim. Kaşlarımı çattım. "Sky eski haline gel." "Neden?" Resmen karşımda Dustin var gibiydi. Sesleri bile aynıydı. Derin bir nefes verdim. "Dustin'e kızmak istemiyorum. Sana kızmak istiyorum." Eski haline döndü. "Dustin'e daha mı önem veriyorsun?" Yutkundum. "Ne?" "Duydun. Daha demin öpüşürken iyi hissetmedin mi?" Kaşlarımı daha da çattım. Sanki mümkünmüş gibi. "Sky! Beni deli etme! Lafı başka yere çekme! Sen! Bellayla o bardan çıktın!" Alnını kırıştırdı. "Ne?" Anlaması için biraz daha bağırdım. "Onunla o bardan çıktın mı?" Hayır de.

NAİRA‧✕‧Örümceğin Doğuşu |3K Serisi 2.kitap|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin