39. Bölüm

28.7K 1.7K 693
                                    

İyi okumalar.

Ayağımı  yere vurmamla ayakkabımın çıkardığı ses dakikalardır salonda yankılanıyor, sinirden titreyen ellerimi bacaklarımın arasına sıkıştırmış annemin üzgün bakışları arasında son yarım saattir ne yapacağımı düşünüyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ayağımı  yere vurmamla ayakkabımın çıkardığı ses dakikalardır salonda yankılanıyor, sinirden titreyen ellerimi bacaklarımın arasına sıkıştırmış annemin üzgün bakışları arasında son yarım saattir ne yapacağımı düşünüyordum.

Babamın beni evlendirecegini ima etmesiyle yerimde durmamış, babamın arkasından gidip sinirle kimseyle evlenmeyecegimi dile getirmiştim. Ama babam sanki ben orada yokmuşum gibi yoluna devam etmişti.

Tabiki ben pes etmeyip yine peşinden gidince bu evliliğin olacağını ve benim de bunu zamanla kabul edeceğimi söyleyip odasına girip kapıyı suratıma kapatmıştı.

Babamın bu asabi tavırları beni şüphelendiriyordu. Herşeyi öğrenmiş olması şu an için onu daha çok sinirlendirmekten başka bir işe yaramazdi. Annemin hiçbir şeyden haberi olmaması şüphelerimin üzerine tuz biber ekliyordu. 

Babam her şeyi öğrenmiş olsun veya olmasın her türlü boka batmıştım.

Bu evlilik işinden nasıl paçayı kurtaracağım bilmiyordum. Birazcık annemden ümitliydim. Onun bana arka çıkacağını biliyordum ama babamın karşısında nasıl duracağız onu bilmiyordum.

Aslında en önemli şey çocuklar ve Kuzey'di.
Artık akşamları onların yanında olamayacaktım ve Kuzey  sürpriz evlilik haberim için eminim beni tebrik etmeyecekti.  Kesinlikle bu evlilik olmayacaktı ama Kuzey'in çıldırmasi için bu hafifletici bir sebeb değildi. Özellikle ikinci şansı bu kadar zor elde ettikten sonra. 

Evin içinde akşama kadar tırnaklarımı yiyerek oradan oraya dolaşmış ve babamın kendini kapattığı odasından çıkması için onu beklemiştim. Benim inadıma odasından çıkmamışti. İtiraz edeceğimi biliyordu. Evlenmemek için elimden geleni yapacağımı da biliyordu. Ben süsüne düşkün babasının nazlı kızı olabilirdim ama kimse bana istemediğim birşeyi yaptıramazdı. Bunu en iyi babam biliyordu. Odasından çıkmama sebebinin bu olduğuna emindim. Ama istediği kadar bu olayı ertelesin eninde sonunda kavgamızı edecek ben bu evden çıkıp gidecektim.

Kapı çaldığında ben dikenlerimi çıkarıp oturduğum koltuğumdan hızla kalktım. Beklenen misafirler gelmişti. Merdivenlerden inen babama kısık gözlerle baktıktan sonra kapıya doğru ilerledim. Bu ona açtığım savaşın ilk işaretiydi. 

Kapı açılıp misafirler büyük bir kibarlıkla içeriye davet edilirken ben odun gibi dikilmiş kollarımı göğsümde bağlamış asık suratımla bu merasimin bitmesini bekliyordum. Kapının önüne de zaten sırf merakımdan gelmiştim. Yoksa kapıda misafir karşılayacak kadar kibar değildim. En azından bu akşam için. 

Elli yaşlarına yakın çift kapıdan girdikleri anda radar gözleri ilk önce benim üzerime degmisti. Anlaşılan gelinlerini merak ediyorlardı. Benim asık suratımdan hiç etkileyenmeyen kadın kollarını önünde birleştirip beğenmiş bir edayla kocasına dönüp onay verdiğini haber vermişti. Adamda dünden razı hemen dünürlük için kollarını sıvamış babam ile dünür selamlaşması yapmışlardı. Bu selamlaşma " nasılsın mehmet özledik seni. Bundan sonra sık sık görüşeceğiz zaten"  gibi cümleleri içinde barındırıp büyük bir gürültüyle el sıkılıp dünürlerin birbirini büyük bir özlemle kucaklamasi gibi birşeydi. . Şu anda tam olarak o manzarayı izliyordum.

Teyze Oldum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin