33. Bölüm

25.3K 1.5K 166
                                    

Multimedia Kuzey ve Derin. İyi okumalar.

Kuzey konuşmaya nereden başlayacağını bilmiyor, konuşamadıkça içi daralıyordu. Alacağı cevaptan çekindiğini kendine çoktan itiraf etmişti. Derin'in ona yeniden git demesinden korkuyordu. Eğer yeniden git derse bu kez gidecekti. Karşısına hiç çıkmayacaktı. Buna ne hakkı nede yüzü vardı.

Konuşmak için kendini cesaretlendirmesi gerektiğini biliyordu. Sadece yarım saati vardı ve bunu en iyi şekilde değerlendirecekti.

" Dün Ece pişik oldu. Melek abla krem sürdü " diye konuşmaya başladı genç adam rahatsız edici sessizliği bozmak için.

" Biliyorum " dedi Derin. Melek ablası çocuklar hakkında her şeyi ona haber veriyordu. Bunun için onu çok uyarmıştı.

Kuzey bütün kelimelerin onu terk ettiğini düşündü o an. Ne söyleyecek tek kelime geliyordu aklına ne de nasıl konuşmaya başlaması gerektiği. O yüzden aklına ilk gelen şeyi söyledi.

" özür dilerim " dedi Kuzey bir nebze olsun pişmanlığını dile getirmek için.

" önemli değil " diye cevap verdi genç kız duraksamadan.

" Ne!" Kuzey duyduğu kelimenin doğruluğunu ölçmek için asansöre bindiklerinden beri yüzüne bakmayan başını yere eğmis kıza baktı beklentiyle. O an istediği tek şey yanlış duymamış olmaktı. Derin'in kendisine karşı birazda olsa yumuşadığını öfkesinin azaldığını ümit ediyordu.

" Seninle ilgili hiçbirşey benim için önemli değil. Benimle tekrar oynayabilirsin keyfine bak " dedi Derin kalbinden geçenleri dile getirerek. Kuzey'in onu yanlış anladığını farketmişti. Ama Kuzey'i o kadar kolay affedemezdi. Bu kendine büyük bir haksızlıktı.

Kuzey Derin'in haklılığı karşısında susmaktan başka birşey yapamadı. Kara delik gibi Bütün umutlarını sömürmekte haklıydı. Bunların hepsini dibine kadar haketmişti.

Kuzey'in suskunluğuna Derin içindeki düşünceleri kusarak cevap verdi.

" Neden! " dedi genç kız sesinin yükselmesini umursamadan. " Neden benimle oynadın! Ben... Ben zaten sizi bırakmazdım! Evlenmek şart değildi ki. 70 yaşımda bile yanımda sizden başkasını düşünmedim! Beni çiçekler gönderip kandırdığında bile. " deyip başını kaldırıp dolu dolu olmuş gözlerini Kuzey'in üzerine dikti.

Kuzey altında ezildigi lafların kalbini parçaladığını hissetti. Söylemesi gereken onlarca şey varken kendini hiç biriyle aklayamayacağını biliyordu. Ama bu sondu. Son şansıydı ama son bakışmalar, son konuşmaları olsun istemiyordu.

Bu oyuna başlamadan önce kendince sebepleri vardı. Onları söylerse belki affederdi.

" Bak. " diyerek çöktü hala gözlerinden yaşlar süzülen kızın yanına.

" Ben... Köpekler gibi pişmanım. " deyip genç kızın yüzünü büyük elleri arasına alıp göz yaşlarını sildi parmaklarıyla.

" O zamanlar tek düşündüğüm senin hep yanımızda kalmanı istememdi. " diye devam etti sözlerine Kuzey.

Genç kız Kuzey'e izin vermeden kendisi sildi gözyaşlarını burnunu çekerek." Sen o kadar bencil bir adamsın ki. Kendi geleceğine beni katma planları kurarken gözlerimdeki size olan bağlılığımı göremedin. " dedi ikinci bir burun çekme ile Derin.

" Görüyor musun " dedi Kuzey genç kızın başını kendisine çevirip gözlerine bakmasını sağlayarak." Görüyor musun pişmanlığımı, kahroluşumu, bir damla gözyaşına kıyamayışımı. Görmen için herşeyi yaparım."

" Buda bir diğer oyunun mu? " diyerek içten olmayan bir gülüş kondurdu dudaklarına genç kız.

" Derin. Ben hiçbirşey hissetmediğim biri ile evlenmeyecek kadar aşka inanan biriyim. " dedi Kuzey. İçinden geçenleri söyleme vakti gelmişti.

Derin duyduğu cümleler ile iç çekişlerini durdurarak karşısındaki adama bakmaya başladı şaşkın bir şekilde.

" O ne demek" diye masumca kendisine bakan kıza kayıtsiz kalamadı Kuzey. Dudaklarında istemsizce küçük bir gülümseme oluşmuştu.

" Ben sana aşık olmayabilirim ama bu hiçbirşey hissetmediğim anlamına gelmez. "

" lafı dolandırmadan konuş. Ne demek istiyorsun. " dedi Derin. Aslında ne demek istediğini anlamıştı ama onun ağzından duymak istiyordu.

" senden hoşlanıyorum demek istiyorum. " dedi Kuzey beklentiyle Derin'in gözlerine bakarken.

Derin içten olmayacak şekilde gülüp" sana inanmıyorum. " dedi.

Kuzey aldığı cevaba hiç şaşırmamıştı. Yalancı çoban olup çıkmıştı. Ne bekliyordu ki, boynuna atlayacağını mı.

Derin'in sahte gülümsemesini taklit edip oda kondurdu dudaklarına bir gülümseme. Bu aralar içten gülemiyordu zaten.

Derin bir nefes alıp " seni inandirabilirim. Bana bir şans daha ver" dedi parmaklarını Derin'in parmaklarına kenetleyerek. Derin dili ile zehir saçtığı halde fiziksel olarak Kuzey'i engellemek gibi bir çabası yoktu. En çok Kuzey'i bu şaşırtıyordu.

" Bunun da bir oyun olmadığından emin olamıyorum" dedi başını iki yana sallayarak. İçindeki şüpheleri yok etmenin imkanı yoktu. Kuzey'in yerle bir ettiği güveni kazanması ona aşık olması kadar imkansız birşeydi.

" Lütfen Derin. Hayatımda ilk kez bir kadına yalvarıyorum. Herkes ikinci bir şansı hakeder. Köpek gibi pişman olduğumu sende biliyorsun. "

Derin'in yüz ifadesinden kararsız olduğu belli oluyordu. Kuzey'in ikna çabaları az da olsa ise yarıyor, Derin'in duvarlarını yıkamasada çatlaklar oluşmaya başlamıştı.
Kuzey'de bunun farkındaydı.

Derin suskunluğunu koruyup başını öne eğdi. İki ucu boklu değnek dedikleri heralde buydu. Kuzey'i affetmek istiyor ama korkuyordu. Onun duygularıyla oynamıştı ama pişmanlığı her zerresinden anlaşılıyordu. Ne yapması gerektiğine karar veremiyordu. Gerçekten söylediği gibi hoşlanıyor olabilir miydi. Hoşlanıyor olsa bile onun duygularına karşılık verebilir miydi. Düşündükçe çıkmaza giriyordu.

" Sana yemin ederim pişman olmayacaksın. Eğer seni ikna edemezsem o zaman beni bir daha görmeyeceksin. " dedi Kuzey. Artık söyleyecek başka bir şeyi kalmamıştı. Derin ona ikinci bir şans verirse hatasını telafi etmek için elinden geleni yapacaktı. Ama eğer o şansı vermezse söylediği gibi bir daha karşısına çıkmayacaktı.

" Tamam " dedi Derin kısık ve kararsız bir sesle. Pişman olmamayı dileyerek vermişti bu kararı. Yeniden aynı şeyler başıma gelsin istemiyor, bundan deli gibi korkuyordu.

Kuzey'in yüzüne yerleşen gülümseme şimdiden doğru karar verdim dedirtiyordu genç kıza. Öyle güzel bakıyordu ki heyecanını dışa vurmayıp hepsini gözleriyle anlatıyordu Derin'e.

Genç kızı kolları arasına alıp fısıldadı genç adam minnetle. Teşekkür etti hem affedilişine hemde ona hediye ettiği aileye.

Derin Kuzey'in kolları arasından istemeyerekte olsa ayrıldı. " umarım beni pişman etmezsin" dedi bir öncekine nazaran daha içten gülümsemesiyle.

" Asla " dedi Kuzey genç kızın gözlerine derin derin bakarak." asla "

Teyze Oldum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin