48. Bölüm

1K 61 0
                                    

Siz benim yerimde olsaydınız ne yapardınız? Onun bir yerden sonra patlamasını mı isterdiniz yoksa biran önce yüzleşip üzerinizdeki bilinmezlikden kurtulmayı mi?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Siz benim yerimde olsaydınız ne yapardınız? Onun bir yerden sonra patlamasını mı isterdiniz yoksa biran önce yüzleşip üzerinizdeki bilinmezlikden kurtulmayı mi?

Evde Kuzey'i beklerken yanlış mı yaptım diyerek içim içimi yedi. Bu yüzleşmeyi istiyordum. Kendimi affettirmem için yapmam gereken ilk şey buydu.

Ama korkuyordum. Birbirimizi daha çok kırmaktan. Bunun mümkün olduğunu zannetmiyordum gerçi.

Kuzey beni evden alıp yarım saat uzaklıktaki başka bir eve götürdü.  İki katlı, bahçeli bir evdi. Onun evi olduğunu tahmin etmiştim ama beni buraya getirmesini hiç beklemiyordum. Belki de bana kinini rahatça kusabilmek için burayı seçmişti.

Yol boyunca ikimizin de ağzını bıçak açmamıştı. Konuşmamak için direniyorduk.  Onun patlamak üzere olduğunu hissediyordum. Direksiyonu sıkan elleri ve düzensiz nefesleri herseyi açık etmişti. Kendini uzun süredir tutuyordu. Annemin bizden çocukları istediği geceden beri ikimiz de söylemek istediklerimiz ile dolup taşmışdık.  O günden sonra aramızda hiç düzgün bir konuşma geçmemişti. 

Sinirli hareketler ile cebinden anahtarını çıkarıp  kapıyı açtı. Geçmem için bana yol verip arkamdan kapıyı kapattığında karanlıkta kalmıştık. Ve böyle kalmak istiyordum. Yüzüne bakmak için cesaretimi yitirmiştim. 

Evin ışıklarını açtığımda hala olduğum yerde duruyordum.  Yanımdan geçip birkaç tane koltuk ve televizyonun olduğu oturma alanına ilerledi. Geniş salonun bir köşesi Amerikan mutfak olarak dizayn edilmişti.  Stresten mutfağa nasıl dikkat ettim bilmiyorum.

Koltuklara doğru ilerleyip karşısındaki koltuğa kendimi bıraktım. İçime Derin bir nefes çektim. Havaya inanılmaz ihtiyacım vardı.

Konuşmayı başlatmam gerektiğini biliyordum ama yapamıyordum. Zaten oda ilk benim konuşmamı beklemedi.

" Demek harika vakit geçirdin. "

" Hayır " dedim anında. Öyle olmadığını bilmesini istiyordum. Onları sinirlendirmek istediğim için söylediğimi anladığını zannediyordum.

" Şu anda bu konuşmayı yapmayı gerçekten istemiyorum. Çünkü bizi terk ettiğinde benim için anlamını yitirdin.  Ama çocukların aramızda yıpranmaması için bu konuları konuşup bu akşam kapatacağız.

"Kuzey " dedim titreyen sesimle. Kalbimi söküp elime veriyordu ama haberi yoktu. Ona aşık olduğumu bilmiyordu.

"Derin, geçirdiğimiz onca aydan sonra değiştiğini zannetmiştim.  Bencil bir insan olmaktan pişman olduğunu, hatalarını telafi etmek için elinden geleni yapıyordun sadece çocuklara değil bana da yuva olmuştun. Sana inanmıştım.  "

" Ben böyle olsun istemedim. Böyle sonuçlanacagını bilmiyordum. Bizden uzaklaşan sendin. Sadece yeni bir eve taşındık ve annem bizimle yaşayacak diye asıl sen beni bıraktın. Çocukları değil sadece beni bıraktın. "

Teyze Oldum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin