22. BÖLÜM: MİSAFİR

334K 13K 6.4K
                                    

🦋


Opeth – Harvest


22. BÖLÜM

MİSAFİR


Duştan çıktıktan yaklaşık on beş dakika sonra saçlarım hâlâ nemliyken ve bedenim duşun etkisiyle uyuşup uykum gelmişken, penye eşofmanımın geniş cebindeki telefonum tüm bedenimi zangırdatacak şekilde titremeye başladı.

Titreşim moduna aldığım telefonu cebimin içinden çıkarmaya çalışırken, bir yandan da elektrikli su ısıtıcısının içindeki sıcak suyu siyah, seramik kahve kupamın içine boşaltmaya çalışıyordum. Arayanın kim olduğuna bakma gereği duymadan telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Hey!" dedi karşı taraftaki tok ama tokluğunun yanında biraz da ince bir ses. Tuhaf bir ses tonu olduğuna yemin edebilirdim. Yüzümü buruşturarak telefonu omzumla kulağımın arasına aldım ve kupanın içine doldurduğum sıcak suyun kabarttığı buharın yüzüme çarpmasına izin verdim.

"Sen kimsin?"

"Açarken adıma bakma tenezzülünde bile bulunmadın, öyle değil mi?" Güldü. "Benim, Billur."

Ah. Sesini ilk kez duyuyordum. Diğer Merve dikkat kesildi, Billur'a karşı sempati duyuyordu, bunu hissedebiliyordum. Sanırım bende de Billur'a karşı bir şeyler vardı, emin değildim. Yalnızca... O gerçekten iyi bir kızdı.

"Billur?" Kupanın içindeki kahveyi karıştırmak için bondi mavisi çekmeceyi açıp içinden bir çay kaşığı çıkardım, sıcak suyun içindeki kahveyi alaşağı olana dek karıştırdım, simsiyah bir renk elde ederken, "Sorun ne?" diye sordum.

Bir iç çekiş duydum. Sol bacağımın üstüne yüklenerek zifir karası kahvemi karıştırmaya devam ettim. Arkadan büyük arabalardan geldiğini tahmin ettiğim motor seslerini duyabiliyordum, otobüs terminali gibi bir yerde olduğuna kanaat getirmiştim.

"Sorun şu ki... Ne sorunu be? Fethiye'deyim şu an. Hadi gel ve beni al. Kahrolasıca bir yağmur başladı ve gözümdeki siyah boya yanaklarıma kadar aktı. Şu an kızıl bir Fars Kedisi'nden farkım yok, ah siktir. Sikik bir herif az önce lastiğinin yarattığı mükemmel dalgayla üstümü ıslattı. Mükemmel! Oradan bakınca bir sörfçüye mi benziyorum lan ben? Gel ve beni al, Fethiye Otobüs Terminali'ndeyim!"

Şaşkın bir şekilde duraksadım. Transa girmiş gibi kupanın içindeki kahveyi çay kaşığı ile karıştırmaya devam ettim, yarattığım kasırgaya benzer dalgayı izliyordum. İdrak gücümü bir an için kaybettiğimi düşündüm, diğer Merve'nin de çok farklı olduğunu söyleyemezdim.

"Ha?" diyebildim.

Billur'un arka planda arabalara sövdüğünü duyabiliyordum, ağzı gerçekten bozuktu. Hem de çok!

"Ne ha, kızım? Gelip alıyor musun beni? Fethiye'deyim diyorum, sen bana geçenlerde Fethiye'de olduğunu söylememiş miydin? Gel ve al beni, genç yaşta katil olmak istemiyorum. Ayrıca yemin ederim idrar torbam şişti, işemem gerek. Tuvalet arızalıymış!"

"İşemen gerektiğini neden bağırarak söylüyorsun?" diye çıkıştım, kaşlarım tamamen çatılmıştı. Sanki konuşmamız gereken onun idrar torbasıydı. Şu an asıl konuşmamız gereken Billur'un neden Fethiye'de olduğuydu.

ASİ ÇAKILTAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin