7. BÖLÜM: İZLERİN FISILTISI

281K 15.2K 5K
                                    

🦋


Patty Griffin – Rain


7. BÖLÜM

İZLERİN FISILTISI


Gözlerime gömdüğüm tebessümler, ruhumda kendi kendinin boğazını parçalayan çığlıkların annesiydi. Ruhumdaki izlerin fısıltısını duyuyordum.

Derin, tuzlu ve dibinde beni neyin beklediğini bilmediğim bir okyanusun içinde, her seferinde o okyanusun tuzlu suyu ciğerlerimin tüm kıvrımlarına doluşup, kıvrımları dolduruyormuş gibi hissediyordum.

"Senin adına çok sevindim," dedi Yaşar Bey sonunda tekrar konuştuğunda. "Sonunda bir işin ucundan tutmaya başlamışsın eşek sıpası."

Karan'ın belimi tıpkı kara bir yılan gibi saran kaslı kolu sıkılaştığında, alenen beni tehdit ettiğini bu hareketinden yola çıkarak anlayabilmek çok da zor değildi.

"Evet," dedi.

"Kızın ailesinin haberi var mı?" diye sordu Yaşar Bey. Karan birkaç saniye sessiz kaldıktan hemen sonra elini usulca belimden çekti, büyük ellerini dizlerinin üstünde birbirine kenetledi.

"Henüz ailesinin haberi yok," dedi usta bir tiyatro oyuncusunu aratmayacak şekilde. "Ama en kısa zamanda olacak."

"Sana da bu yakışır. Kızın ailesinden habersiz görüşmek yakışık almaz. En kısa zamanda ailesiyle tanışalım." Yaşlı adam kararlı gözlerine yayılan şefkati saklamadı, bakışlarını bana doğrultup genişçe tebessüm etti. Tepkisiz bir şekilde adama bakakaldım.

Birkaç saniye kendime düşünmek için zaman tanıdım. Burada neler dönüyordu? Ağzımı açmak istesem de okul hayatımı riske atmaya da hiç niyetim yoktu. Yaşlı bir adamı ayakta uyuttuğu için asıl suçlu olan oydu ayrıca.

"Dede şimdi bunları konuşmanın ne yeri ne de zamanı. Sen neden geldin buraya?"

Yaşar Bey bir süre tip tip torununa baktıktan sonra boğazını temizledi ve sandalyeyi yavaşça döndürerek camdan duvardaki manzarayı izlemeye başladı. Şehir resmen ayaklarımızın altında serili duruyordu. Fethiye'nin Kordon'u her ne kadar şirkete uzak bir konumda da olsa, denizin manzarası buradan bakılınca dibimizdeymiş gibi görünüyordu.

"Seni kontrole geldim. Malûm, sen hiç uğramaz oldun." Yaşlı adamın sesinde kırgınlıktan ziyade benim gibi bir kızın anlam veremeyeceği türden bir hüzün oluşmuştu. Yaşının getirisi olan çizgilerin sardığı gözlerini manzaradan bir an olsun çekmedi ama o bakış yüzünden silinmedi.

"Vakit yarattıkça gelmeye çalışıyorum," dedi Karan, sesi soğuktu.

"O zaman hiç vakit yaratamıyorsun."

Karan cevap vermedi, dedesi de üstüne gitmedi. Üçümüz de birkaç dakika sessiz kalıp, -ki ben olayın başından beri sessiz olan taraftım- manzarayı izledik. Sessizliğin bozulacağını Yaşar Bey'in gözlerinin üstüme dönmesiyle birlikte kavradım. Sevecen, sıcacık bir şekilde dudakları yukarı kıvrıldı. Karan'ın aksine gülümseyebiliyordu. Bu ailede damarlarından katran akan tek kişi Karan mıydı acaba?

"Kaç yaşındasın güzel kızım?"

Şu an ne cevap vermem gerektiğini gerçekten bilmiyordum. Yaşımın on dokuz –ki kısa bir süre sonra yirmi olacaktı– olduğunu söylemem doğru olur muydu? Belki de kafamdan bir yaş uydurmalıydım. Bu herifin çok daha olgun kadınlardan hoşlandığı kesindi.

ASİ ÇAKILTAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin