"H-Hayır." korku ve acı içinde karşı çıktıklarında patronları tekme attı. Adamlar acı içinde inlerken içlerinden biri konuştu.

"Özür dileriz, kısa bir an uzaklaştık sadece. Hemen dönecektik."

"Siz dönene kadar kız kaçtı! Yakalamamış olsaydık bu ilk kurşun bacağınıza değil salak beyninize uğrayacaktı!"

"Lütfen affet patron, valla bir daha olmayacak."

"Abi, lütfen bu seferlik affet." vuracakken araya giren Erkan'a öfkeli bakışlarını attı adam.

"Bu mevzunun önemini biliyorsun Erkan!"

"Haklısın abi ama bırak ben halledeyim onları." dediğinde önüne döndü. Sinirle tekrar tokat atarken bağırdı.

"Emrimden bir daha çıkarsanız bu defa ölüm size uğrayacak!"

"Bir daha olmayacak patron." korku içinde konuştuklarında Erhan iki adamı götürmeleri için diğer adamlara işaret verdiğinde yaka paça götürdüler dışarı.

Adam Yağmur'a dönerken kendisine bakan kızı gördü.

"Şimdi anladın mı beni? Gözüm döndüğünde ne yapabileceğimi anladın mı şimdi?!"

Yağmur kurumuş dudaklarını aralayıp acı içinde kesik kesik çıkan kelimelerle konuştu.

"Korktuğumu sanıyorsan bir yerde haklısın. Korkuyorum ama senden değil. O yüzden beni bu deli hallerinle ürkütmeye çalışmaktan vazgeç. Başarısızsın."

"İster kork ister korkma. Önemli olan emrimden çıkmayacağın. Ben sana özgürlük verene kadar buradan çıkamazsın. Ha, bu dediklerim de sana bir gün özgürlük vereceğim anlamına gelmiyor."

"Ne kadar burada olacağım zerre umurumda değil. Beni istediğin kadar burada tut ama aileme elini bile sürme. Yoksa yemin ederim ki bu acıyan canım, kalkmaya güç yetiremeyen bedenim bile engel olamaz bana."

"Pes etmeyen, baş eğmeyen insanlara hep saygı duymuşumdur. Sevdim senin bu yönünü. Ama bu özelliği sevmediğim bir tek kişi var. O da kocan olacak şerefsiz!"

"Yeryüzünde senden alâ şerefsiz mi var?" Yağmur acısını dibine kadar hissetse de acıyan yanını artık hissetmek istemiyordu. Öfkesini ön planda tutarak acısını bir nebze olsun bastırmaya çalışıyordu.

"Tek olmak beni mutlu etti." adam keyifle doğrularak telefonunu çıkardı cebinden.

"Seni doğuran anaya çok üzülüyorum." dediğinde adamın bakışları telefonda dondu.

Yağmur çok büyük bir yaraya parmak basmıştı. Adam derin derin öfkeli nefesler alırken kanlanmış gözlerini Yağmur'a çevirdi.

Bu sessizliği ortamı gererken adam öfkeyle bedenini döndürdüğünde Yağmur'un karnına tekme atmıştı.

"Çok konuşuyorsun! O dilini kestirme bana!" sinirli hâlde nefesler alıp verirken yerde kıvranan kıza bakıyordu.

Yağmur'un eli acıyla karnına gitti. Karnına korunmak için soktuğu cam kırığı paramparça olurken olduğu bölgeyi oldukça derin kesmişti.

Başını karnına bakmak için kaldırmıştı. Gözlerini karnına çevirdiğinde kanları gördü. Başını geriye atarken acıyla inledi.

Dinle Beni Bi' -Texting-Where stories live. Discover now