Yağmur'dan
Ağrıyan boynumla birlikte gözlerim aralanırken önce nerede olduğumu anlamaya çalıştım açılmayan algılarımla.
Salondaydım. Başımı kaldırmadan burnuma dolan çok sevdiğim kokunun sahibine baktım başımı yukarı kaldırarak.
Dün gece film izlerken uyuyakalmış olmalıydık.
Birkaç dakika olduğum yerde kıpırdamadan onu izledim. Yakından da uzaktan da hep yakışıklıydı. Bir süre sonra yüzümde sırıtışın olduğunu fark etmiştim, salak etmişti bu adam beni.
Yüzünü buruşturarak kafasını oynattığında ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştım. Sanırım onun da boynu ağrımış olmalıydı. Üzerine daha fazla yük olmamak adına kollarından çıkıp yönümü tamamen ona döndüm.
"Aras." uyanmasını sağladığımda tebessüm ederken olduğu yerde doğrulmaya çalıştığında sızlayan boynuyla yüzündeki tebessüm yok olmuştu.
"İyi misin?" dediğimde ellerim çoktan boynuna gitmişti.
"Tutulmuş." derken dişlerini sıktı.
"Benim de ama senin daha kötü görünüyor." dediğimde ovarak oynattığı başıyla mırıldandı.
"Uyuyakalmışız, keşke erkenden fark etseydim de seni yatağına yatırsaydım. Ağrımazdı o zaman boynun." hâlâ beni düşünüyor olması kalbimi hızlandırırken belli belirsiz tebessüm etmiştim.
"Beni boş ver, gel ben sana masaj yapayım biraz." dediğimde kafasını salladı.
Sırtını bana döndüğünde boynundan nazikçe tutup sıkmaya başladım. Kaskatı kesilmişti boynu.
"Sıcak bir şeyler mi koysak?"
"Birazdan hallederim ben." dediğinde yerimden kalkıp az sonra sıcak su torbasına su koyup içeri girdim.
"Bu iyi gelir, sen tut benim bitkisel merhemlerimden getireyim sana." dediğimde cevap vermesini beklemeden boynundaki torbanın üzerine elini alıp koydum.
Eczacı olunca kendimce merhemler denerdim ve işe yarayanlar olurdu. Aradığım şeyi bulunca koşarak içeri girdim.
"Geldim, çek bakalım." dediğimde söz dinlemiş ve indirmişti.
"Seni de uğraştırıyorum."
"Saçmalama." derken elimdeki merhemi sürüyordum boynuna. Sıcak torbanın üzerine soğuk gelmiş olmalı ki olduğu yerde hafif ürperdi.
"İyi gelecektir, bir gün olmadan işe yarar. Sadece zorlama yeter." dediğimde işimi bitirmiştim. Aras tutup ellerimi öptüğünde tebessüm ettim.
"Dur, merhem var." desem de umursamadı.
"İyi ki varsın ve benimlesin." derken gözlerime dikkatle bakıyordu. Bakışlarında yoğun duygular vardı. Acaba ben de ona bu şekilde mi bakıyordum? Bunu sonra sorardım belki.
"Sen de iyi ki varsın." dediğimde elimdeki merhemi alıp sıktığında bana döndü.
"Ağrıyan yerini göster." şaşkınca bakarken göstermiştim.
Soğukluğuyla ürperirken masaj yaparak sürmesi rahatlatmıştı. Gerçekten iyi tutulmuştuk.
"Tamamdır, dikkat et incitme yine." dediğinde kafa salladım.
YOU ARE READING
Dinle Beni Bi' -Texting-
סיפור קצרHer şey arkadaşımın kız kardeşini işletmemi istemesiyle başlamıştı. * Aras: Lütfen dinle beni bi' Aras: Vallahi her şeyi en başından anlatacağım ama lütfen görüşelim önce bu şekilde anlatamam Yağmur: Ne senin açıklayacak ne de benim dinleyecek bir ş...
