1.8

5.8K 219 16
                                    

Yağmur'dan

Sabahın erken saatlerinde yataktan kalkıp odamdaki balkon kapısını açıp yatağımı topladım. Elimi yüzümü yıkayıp odama döndüğümde bugün için şık olabilecek kıyafetlere göz attım.

Kahverengi vintage cropped blazer ve onun takımından olan yüksek bel pantolonunu giymeye karar verdim. İçine siyah ip askılı büstiyerimi de aldıktan sonra gardırobumu kapatıp yatağın üzerine koydum kıyafetlerimi.

Kahvaltıdan sonra hazırlanmaya başlayacaktım. Mutfağa girip çay hazırlamış ve birkaç kahvaltılığı masaya koymuştum. Heyecandan yemek yiyesim bile yoktu. Ama yemezsem muhtemelen açlıktan başım döner ve midem bulanırdı.

Birkaç lokma yedikten sonra masayı toplayacakken telefonum çaldı. Dolaba koyduğum kahvaltılıklarla dolabı ardımdan ayağımla kapatırken masada duran telefonuma uzandım.

Aras arıyor...

Kapatıp işime geri döndüm. Mutfaktan çıkarken tekrar aradı. Yine kapattım, hangi yüzle arıyordu hâlâ anlamıyorum.

Odama girip üzerimi giydim. Saçlarım dalgalı olsun istediğim için küçük bir el attım saçlarıma. Makyajı abartmadan yaptıktan sonra ayakkabılarımdan kıyafetime uygun olanını seçtim ve hazırdım.

Küçük bir el çantası aldığımda odadan çıkacakken telefonum yine çaldı.

Küfretmek yok, küfretmek yok. Bugün sakin olmalıyım.

Derin bir nefes çekerken telefonu kapattım. Evden çıkmış ve aracıma binip açılışını yapacağım yetimhaneye sürmüştüm.

*

Ortam fazlasıyla kalabalıktı. Bu işten hiçbir çıkar sağlamayacağımı, tamamen gönüllü olduğumu işin başından duyurmuştum insanlara. Gönüllü olan birçok insan çıktı sonra ortaya. Başta iş adamları da yardımcı olmak istedi, birilerinin elinden tutmak istediklerini söylediler ben de kabul ettim. Bazı şirketleri de geri çevirdim onlar da yetimhaneye yardım yapıyoruz adı altında sadece prestijlerini artırmaya çalışan insanlardı.

Bu işte hiçbir kötü ve kirli bir niyet olsun istemiyordum. O çocuklar gibi tertemiz bir niyetti istediğim. Ve öyle şirketlerin yardımını kabul ettim.

Açılışını yapacağım haberini duyan basın da elbette buradaydı. Her ne kadar haberleri olsun istemesem de bir şekilde haberlerinin olması olasıydı. Haberin yapılması için babamın adı yetiyordu, malum iş adamları üzerinden para kazandıkları için iş adamları nerede onlar oradaydı.

"Fırat Güçlü'nün kızı Yağmur Güçlü yetimhane açıyor!" haber başlığını bile tahmin ediyordum. Kovmak istesem de ayıp olur diye görmezden gelmeye çalışacaktım ama böyle bir şey mümkün değildi çünkü şimdiden bile mikrofon uzatma girişiminde bulunuyorlardı.

Açılış yapmadan kimseye bir şey demeyeceğimi söyleyip geri çevirmiştim ama şimdi vakit gelip çatmıştı.

Kurdelenin bulunduğu yere geçince bir konuşma yaptım.

"Gönül isterdi ki hiçbir çocuğun yuvası buralar olmasın, başkası kol kanat germesin bir ailesi ve bir yuvası olsun. Ama maalesef herkes aynı şartlarda değil ve aynı kaderi yaşamıyor. Bizler eğer yüksek konumlardaysak ya da geçinme derdimiz bir şekilde yoksa bu dertleri olan insanlara elimizi uzatmalıyız çünkü her maddi gücümüz aslında bize birer sorumluluktur. Çocuklar dünyanın en temiz varlıkları, onların en güzel şekilde ve en iyi şartlarda yetişme gereksinimi hepimizi birer sorumluluk sahibi yapıyor. Bu genç yaşımda böyle bir şeyin altına tüm benliğimi koyarak kendimi çocuklara adamış olmak beni çok mutlu ediyor, şükür ki beni çocuklara bir sebep kıldı ve şu an bu konumdayım. Şunu da belirtmek isterim ki basın çağırmamıştım ama madem geldiler buradan basın üzerinden herkese birer mesajım olsun tüm bu söylediklerim. İzninizle daha fazla uzatmadan açılışı yapmak isterim." dediğimde makası alıp elime verdiklerinde besmele çektim. Buranın tüm çocuklara sıcacık bir yuvası olması, burada ilmi, saygıyı, mutluluğu öğrendikleri ve öğrettikleri yer olması için dua ettim.

Kurdeleyi kestiğimde alkışlayan insanlara tebessümle karşılık verdim. Duygulanmıştım, kimsesiz çocuklara yardım etmek çok daha başka bir mevzuydu benim için.

İçeri girip göz attığımda her şeyin çok güzel olduğunu, aldığım oyuncaklarla bir oyun odası yapıldığını görmüştüm.

Kütüphane yapılmasını da istemiştim, bir odayı da baştan sona kütüphane yapmışlardı. Çocuk olsam nasıl bir yerde kalmak isterdim sorusunun cevabını karşımda görmek beni fazlasıyla mutlu etmişti.

"Yağmur Hanım." seslenen babamın daha önceki ortak olduğu şirketlerden biriydi. Uzattığı eli tebessümle sıkarken konuştu.

"Seni çok tebrik ediyorum kızım. Hayran olduğumu da ayrıca dile getirmek isterim. Bu şekilde bir davranış sergilemen beni derinden etkiledi." dediğinde tebessüm ettim.

"Ben de yardımlarınız için teşekkür ederim. Öğrendiğime göre fazlasıyla katkıda bulunmuşsunuz. Çocuklar adına ayrıca teşekkürler."

"Dediğin gibi bizler onların adına sorumluyuz. Kazandığımız her paranın içinde onlara ulaşmayı bekleyen nasipleri var. Bizler de gerekeni yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Yeter ki gücümüz olsun." katıldığımı belli edercesine kafa salladım.

"Babanın kızı olduğun her yerden belli. Fırat'ı hep tebrik etmişimdir, her konuda. Kendisi adamın hasıdır, görüyorum ki ailesindeki bireyler de öyleymiş."

"Övgüleriniz beni mahçup ediyor Erhan Bey amca." dediğim şeyle gülüp kolumu sıvazladı.

"Hak ediyorsun kızım. Daha fazla tutmayım ben seni. Benim de bir toplantım var yetişeyim. Malum açılış için buraya geldim, geri dönmeliyim." dediğinde kafa salladım.

"Nasıl isterseniz." dediğimde ayrıldılar. Birkaç iş adamı daha yanıma geldiğinde tebrik etmişler ardından gitmişlerdi.

Birkaç şeyi daha ayrıntılı incelerken akşam olmuştu bile.

Yarın geri gelmek üzere oradan ayrıldım.

Evin önüne geldiğimde çok huzurlu hissediyordum, hele bir de çocuklar yarın yerleşsin her şey daha güzel olacaktı.

Kapıdan girip kapıyı kapattığımda ayakkabılarımı çıkarmış ve içeri girecekken kapı çalmıştı.

Beklediğim kimse yoktu burada. Kim olduğunu merak ederken kapıya yaklaştım. Kapıyı açtığımda karşımda duran kişi görmek isteyeceğim en son kişiydi.

*
Yağmur'un merhameti bir tek Aras'a mı sökmüyor ne

16.10.23

Dinle Beni Bi' -Texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin