1.2

6.2K 215 126
                                    

Yazardan

Anne ve babası gelen Yağmur iki günlük hasretini giderirken kapıdan Hakan girdi. Vaktin nasıl geçtiğini birbirlerine sorarken bir sorun olmadığını, her şeyin yolunda olduğunu söylemişlerdi.

Yağmur aklına gelenle annesine döndü.

"Anne, Büşra teyzemler bizi akşam yemeğine davet etti." diyen Yağmur'a kafa salladı Asya Hanım.

"Biliyorum, haber verdi." dediğinde Hakan ayaklandı.

"E geç kalmayalım madem." dediğinde ev ahalisi de ayağa kalkmıştı.

Herkes çıkmak için hazırlandıktan sonra kapıyı kapatıp karşı evin kapısına yürüdü. Kapı Aras tarafından açılırken geriye çekildi.

"Hoş geldiniz." dediğinde hep birlikte "hoş bulduk" demişler ve içeri girmişlerdi.

Büşra Hanım ve eşi Tarık Bey de karşıladığı misafirlerini masaya buyur etmişti hemen.

"Afiyet olsun o zaman." diyerek yemeğe başlayan Tarık Beyle birlikte herkes ona katıldı.

"Anlat bakalım Fırat nasıl geçti ihale?" diyen Tarık Bey'e baktı Fırat Bey.

"Çok şükür aldık ihaleyi." dediğinde Tarık Bey tebessüm etti.

"Helal benim kardeşime. Çok uğraştın bunun için."

"Öyle."

"Bence Asya'nın orada olması sana uğur getirdi." diyen Büşra Hanım'a baktı herkes. Asya Hanım tebessüm ederken eşi elini tuttu.

"O bana her zaman uğur getirir." dedikten sonra öpücük kondurdu ellerine.

"Masada çocuklar var ayıp." diyen Yağmur'a gülmüştü herkes.

"Eşek kadar oldunuz, ne çocuğu?" kızıyla dalga geçmişti Fırat Bey.

"Valla ayıp, eşek ne ya?" söylenerek suyundan yudumlayan Yağmur'un yanağından makas aldı Hakan.

"Sen eşek olamazsın kardeşim üzülme." bu cümleyle Yağmur abisine bakıp tebessüm etti.

"Canım abim ya." der demez Hakan cümlesine ekledi.

"Sen olsan olsan maymun olursun ki bakıyorum harbiden öylesin." Yağmur'un yüzü aniden düşerken aile ne kadar gülse de Fırat Bey araya girdi.

"Düzgün konuşun almayım ayağımın altına." şakayla karışık ciddiyetine herkes yıllardır alışmıştı.

"Pekâlâ, sustuk." ellerini teslim olmuş gibi kaldırıp indiren Hakan yemeğine devam etmişti.

İki ailenin dostluğu yıllar öncesine dayanıyordu. Her iki aile de ne kadar varlıklı olsalar da bu mertebeye geldikleri yerden taşınmıyorlardı. Gayet güzel bir mahalle ortamında orta halli takılıyorlardı. Ne birbirlerini ne de büyüdükleri ortamı bırakmayı hiç düşünmemişlerdi.

Varlıkları burunlarını havaya dikmezken aynı şekilde çocuklarını da öyle eğitmişlerdi.

Ortamdaki sessizliği babalar bozarken Yağmur yanında oturan Aras'a eğildi. Kimse onları duyacak durumda değilken sessizce konuştu.

"Canım abim, şu meseleyi halledecek misin yoksa ben şimdi sayın özel sayılan yenge hanımdan bahsedeyim mi?" deyip sırıtarak doğruldu geri.

Dinle Beni Bi' -Texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin