1.0

6.3K 218 76
                                    

Aras'tan

Sabahın erken saatlerinde yataktan kalkıp odamdaki balkona çıktım. Sabahın soğuğu yüzümü okşayıp geçerken sessizliği dinliyordum. Günün en sevdiğim vakitlerinden biriydi sabahın bu vakti. Diğeri de gecenin sessizliği.

Çalan telefonum tüm dikkatimi dağıtırken odaya girdim. Arayan Kaya'ydı.

"Efendim?"

"Günaydın, uyuyor muydun?"

"Hayır, uyanıktım."

"İyi güzel, biliyorum iki gün izin aldın ama acilen merkeze gelmen gerekiyor." dediğiyle kaşlarım çatıldı.

"Bir sorun mu var?"

"Evraklarda sorun var bunun yanı sıra şu peşine düştüğümüz adamla ilgili yeni şeyler çıktı ortaya."

"Tamam, geliyorum." deyip kapattığımda yatağı düzelttim. Üzerimdekilerden kurtulmuş ve kıyafetlerimi giymiştim.

Odadan çıkarken kapımın önünden geçen Yağmurla durakladım. Dönüp bana baktığında saçlarımı düzeltiyordum.

"Günaydın, hayırdır nereye böyle?" derken kıyafetlerimi süzdü.

"Günaydın, merkezden çağırdılar." dediğimde kafa salladı.

"Anladım da sabah sabah dertleri neymiş?"

"Önemli meseleler vardı, ondan."

"Ben tutmayım seni, kolay gelsin." deyip gittiğinde lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Eve uğramam gereken konular vardı ama hiç adım atasım gelmiyordu oraya. Mecburen çok ses çıkarmadan girmem gerekiyordu.

Hakanların evini terk ettiğimde karşıdaki evime girdim. Oldukça sessiz olmaya çalıştım. Kendimi odama attığımda yeni kıyafetler giymiş ve silahımı alıp çıkmıştım. Normalde yanımdan ayırmazdım ama bu sefer böyle olmuştu.

Arabama binip merkeze yol aldığımda saat henüz yeni yediye geliyordu.

*

"Başkomiserim, şunu da imzalamanız gerekiyor. Daha sonra birkaç evrakı daha gözden geçirmelisiniz. Koray başkomiserim önemli olduğunu, dikkate almanız gerektiğini vurguladı." gerekli dosyaları elime veren Leyla'ya kafa salladım.

"Tamamdır, sağ ol." dediğimde o masasına geçerken ben de az ileride duran masaya yürüdüm. Masanın üzerinde duran kalemi alıp hızlı bir şekilde evrakı okuduktan sonra imzaladım.

Gözden geçirmem gereken evrakları da odama götürmesi için koridordan geçen Olcay'ı durdurup eline tutuşturdum.

Kaya'nın odasına peşine düştüğümüz adamın hakkında elimize geçen yeni bilgileri almak üzere yürüdüm.

*

"Anlayacağın artık kaçacak bir yeri kalmadı Aras. Enselememiz an meselesi."

"Öyle, gireceği bütün delikler kapandı." dediğimde kafa salladı.

"Hazır işler yoğunlaşmadan anlat bakalım, nasıl gidiyor hayat? İki gün iznin vardı kullanamadın gerçi ama."

"Önemli bir şey yok, aynı." derken elimdeki çaydan bir yudum aldım.

"Normalden daha durgunsun sanki." dediğinde yaşananlar aklıma geldi.

Dinle Beni Bi' -Texting-Where stories live. Discover now