55. bölüm final

101 7 0
                                    

ERGANİLİNİN YENİ EVİ

Erganili yatağına uzanmış tavanı izliyordu. Hicran’ın karakoldan gelişinin üzerinden bir hafta geçmişti. Ona istediği hiçbir soruyu soramamıştı, ama Hicran son günlerde çok mutlu görünüyordu. Bu da Hicran’ın kardeşinin yaşadığını öğrendiğini gerçeğini doğruluyordu. Erganili bir şekilde olaya dâhil olmalıydı. Kardeşinin kim olduğunu öğrenebilseydi Hicran’a karşı kendisini daha masum gösterebilirdi. Önünde iki seçenek vardı; Hicran’ı da alıp buralardan gitmek ya da kardeşini bulup kendisini masum göstermekti. Hicran, kardeşinin yaşadığını örenmişse buralardan gitmek istemeyecekti. Geride tek bir seçenek kalıyordu. Feda’yı bulmak... Ama nasıl? Bunu bir şekilde öğrenmesi gerekiyordu. Feda ortaya çıkmadan onu bulması kendisine her anlamda fayda sağlayacaktı.

Hicran uyuyordu. Uyurken bir şeyler sayıklıyordu. Erganili onu uyandırmak istedi, ama Hicran’ın masum yüzüne bakarken bunu yapamadı. Hicran’ın git gide yükselen sesi Erganiliyi rahatsız etti. Birkaç kez seslense de Hicran uyanmadı. Hicran’ın kan ter içinde kaldığını başucundaki lambayı yakınca fark etti. Erganili endişelenip Hicran’ın uyanması için usulca dokundu. Hicran çığlık atarak uyandı. Nefes nefese kalmış bir halde yatakta doğruldu.
“İyi misin?”
“Buldum! Buldum!”
“Neyi buldun?”
“Feda babamın kızı değildi.”
“Ne?”
“Saçma biliyorum, ama Feda babamın öz kızı değildi.”
“Sakin ol. Önce şu sudan biraz iç, sonra da anlat.”
“Boş ver suyu. Gayet sakinim. Hatırlayamadığım bir şeyi hatırladım.”
“Neyi? Hicran iyi görünmüyorsun. Kâbus mu gördün?”
“Sana her şeyi en baştan anlatacağım, o zaman beni anlarsın.”
“Tamam, iç şu suyu da önce biraz sakinleş.”
“Annem kardeşime hamile kaldığında bunu uzun süre babamdan gizledi. Hatta aldırmak istedi, ama sonra vazgeçti. Babam öğrenince deliye döndü. Anneme bebeği aldırması için ona baskı yaptı, ama annem kabul etmedi.”
“Baban bebeğin ondan olmadığını biliyor muydu?”
“Biliyordu, yani bilmese ondan bebeği aldırmasını ister miydi? Feda doğduktan sonra babamın ‘Onu kendime ait hissetmiyorum,’ dediğini duydum. Ama annemin ne dediğini bir türlü hatırlayamıyorum. Sana bahsettim ya, kitap yazmak istiyorum diye. İşte yazarken o kısımda takılıp kaldım. Annem o gün babama, ‘Biliyorum, senden olmayan bir bebeği kabul etmek çok zor, ama onun bir suçu yok. İstemezsen bebeğimi de alıp gidebilirim,’ dediğine şahit oldum. Yaşım çok küçüktü bu yüzden ne demek istediğini anlayamamıştım, ama bugün anlıyorum. Zihnim unutmuştu her şeyi. Sanki o güne ait ne varsa her şey belleğimden silinmişti. Bir haftadır bunu düşünüyordum, şimdi de kesik kesik bir şeyleri hatırlamaya başladım.”
“Peki, annen kimden hamile kalmıştı?”

“Bilmiyorum. Annem kendi isteğiyle hamile kalmamıştı. Babam bunu bildiği için de annemi de bebeğini de kabul etti. Babam ilk başlarda çok zorlandı, ama Feda büyüdükçe onu sahiplendi. Hatta onunla çok fazla ilgilendi. Annem öldükten sonra babam sadece Feda’yla ilgilenmeye başladı. Hatta bu durum benim kıskanmama neden oluyordu. O zamanlar babam, ‘O küçük, annenin yokluğunu senden daha fazla hissediyor,’ diyordu.”

“Hicran kardeşin yaşıyor.”
Bir anda ağzından çıkan bu sözler karşısında Erganili bile şaşırmıştı. Hicran’ın tepkisini ölçtü.
“Sen bunu nereden biliyorsun?”
“Uzun hikâye… Bunu sana o gün karakola gitmeden önce anlatacaktım, ama söyleyemedim.”

Hicran ayağa kalktı. Odanın içinde amaçsızca dolanmaya başladı. Erganili konuya nereden girmesi gerektiğini bilemedi. Derin bir nefes aldıktan sonra, “Hicran sana anlatmak istediğim çok şey var, ama korkularım var. Öğrendiğin şeylerin seni benden uzaklaştırmasından korkuyorum. Annemden sonra seni de kaybedersem eğer ben yaşayamam!”

“Sen kardeşimin yaşadığını aylardır biliyordun ve bunu benden gizledin!”
Erganili, Hicran’ın gözlerindeki hayal kırıklığını görebiliyordu. Bu da gerçekleri söylemek konusundaki cesaretini kırıyordu.
“Hicran…”
“Dokunma bana!”

FEDA-İ "DELİKANLI KIZ"  | Kitap OlduWhere stories live. Discover now