"Bilmem."

"Öyle bilmem falan olmaz, evet mi hayır mı?"

"Pek istemiyorum."

"O zaman menemen de yapıyorum."

"Tamam tamam yiyeceğim, menemen yapma sen yine de." dediğinde Hakan "emin misin" bakışları atıyordu. Yağmur kafa salladığında işine geri döndü.

Aras biraz sonra Hakan'a yardım için kalktı masadan. Hakan ne kadar oturtmak istese de engelleyememişti. İkisi yemek hazırlarken Yağmur arkalarından izliyordu.

Aklına gelenle telefonunu eline aldı. Kamerayı açıp ikisini çektiğinde sırıtmıştı. Arkadan acayip iyi duruyorlardı.

Telefonu masaya koymadan sosyal medyada gezindikten birkaç dakika sonra sıkılmıştı. Ayaklarını sallarken konuştu.

"Ben çok açım ama hızlı olun." dediğinde Aras mırıldandı.

"Pek yemek istemiyorum diyen bendim sanki." dediğinde Yağmur kaşlarını çattı.

"Bir şey mi dedin?"

"Az kaldı diyorum, dişini sık biraz daha."

"İyi." deyip balkona çıktığında Hakan koluyla dürttü Aras'ı.

"Aranızda bir sorun mu var, ne bu haliniz?"

Aras oflayıp devam etti.

"O gün habersiz yola çıktım diye yapıyor. Kaza da yapınca çok korktu, trip atıyor." dediğinde Hakan kafasını salladı.

"Anladım, haklı ama senin hâlini anlaması lazım biraz da. İstersen konuşabilirim onunla."

"Eyvallah, kendi sorununu kendi halledilebilecek yaşta. Aklına aramızdaki sorunu halledebileceğimiz de gelirse zahmet edip yanıma gelecektir. Üstüne gitmek istemiyorum. Biraz da haklı çünkü."

"Peki, nasıl istersen." deyip masayı hazırladıklarında Yağmur'u çağırmak için balkona çıktı Aras.

"Sofra hazır, soğumadan gel." dediğinde Yağmur kafasını sallayıp yürüdüğünde Aras kenara çekilip içeri girmesini bekledi. O girdiğinde arkasından Aras da girdi.

Masaya oturduklarında yemeğe başladılar.

"Çok güzel olmuş abi, eline sağlık." dediğinde Hakan sırıttı.

"Afiyet olsun, hatırlatırım bir tek ben yapmadım." dediğinde Yağmur göz ucuyla Aras'a baktı.

"Elinize sağlık." dediğinde Aras tabağıyla oynarken mırıldandı.

"Afiyet olsun."

Birkaç lokma alıp yerinden kalkan Aras'a baktılar.

"Doymuş olamazsın." diyen Hakan'a baktı Aras.

"Yeter bu kadar, eline sağlık." dediğinde tabağını makineye koyup kapıya yürüdü.

"Nereye gidiyorsun? Ayrıca ilaçlarını atman lazım, biraz daha ye." Hakan azar çekse de kâleye almadı.

"Doydum." sonunu uzatırken salona geçti.

Hakan Yağmur'a dik dik baktığında Yağmur göz kırpmıştı.

"N'oldu?"

"Bir şey demeyecek misin, ilaçlarını atacak ve bir şey yemedi bile."

"Koskoca adam abi, akıl mı vereceğiz?"

"Senin neyin var böyle? Bir derdin mi var senin?"

Yağmur cevap vermedi.

"Şimdi bir tabak yemek katıp içeriye gidiyorsun, yemiyorsa zorla yediriyorsun. Ardından ilaçlarını içir." dediğinde Yağmur kaşlarını çattı.

"Saçmalama, yemedi işte."

"Hadi Yağmur, oyalanma." deyip kolundan tutup kaldırdığında Hakan yerine tekrar oturdu. Yağmur tepesinde dik dik bakarken kaşlarını çattı Hakan.

"Ne bekliyorsun, hadi!" deyip Yağmur'un sırtını döndürüp itti elleriyle. Tekrar bozuntuya vermeden yemeğine devam ederken Yağmur tabağa yemek katıyordu.

Tepsiye koyduktan sonra abisine yan bakış atıp sessizce içeri yürüdü.

Aras koltukta uzanırken televizyona bakıyordu. Kapıdan giren Yağmur'u görünce ne yaptığını anlamaya çalışıyordu. Üzerine geldiğini görünce kaşlarını çatarak doğruldu.

"İlaç atacaksın, doğru düzgün ye şunları." deyip ellerine bıraktığı tepsiyle Aras daha da çattı kaşlarını.

"İstemiyorum, al." dediğinde Yağmur dinlemedi.

"Yemezsen zorla yediririm." dediğinde Aras umursamadı.

"İstemiyorum." deyip tepsiyi uzattığında Yağmur alıp yanına oturdu.

"Pekâlâ, aç ağzını." deyip konuşmasına müsaade etmeden tıktı ağzına.

"Doydum demiştim." dediğinde Yağmur ikinci lokmayı tıktı.

Aras elleriyle ağzına engel koyarken Yağmur elini tutup çektiğinde diğer lokmayı verdi.

"Boş konuşma, karnını doyur." dediğinde Aras direnmeyi bırakmıştı.

"Çocuk gibi kalkıp gidiyorsun masadan, döveceğim en sonunda." yeni bir lokma vermek için tabağa götürdüğü kaşıkla savaşırken söylenmesiyle Aras ellerini tutup durdurdu.

"Hakan mı gönderdi seni?" dediğinde ciddiyetle bakıyordu. Yağmur bu bakışlardan rahatsız olurken cevap vermemişti.

"İçinden gelmeyerek yaptığın hiçbir şey beni mutlu etmez Yağmur. Teşekkür ederim yine de. Doydum." deyip kalkmak için hamlede bulunacakken Yağmur konuştu.

"Aramızdaki şeyi anladı, ondan." dediğinde Aras Yağmur'a baktı.

"Soğukluğu." dediğinde Yağmur bakışlarını kaçırdı.

"Yağmur, sonuna kadar haklısın. Özür de diledim, dilerim de. Bu benim için asla sorun değil. Yormaz da. Ama kendini benden uzak tutman beni çok üzüyor." elindeki tepsiyi alıp L koltuğun diğer tarafına koyduğunda Yağmur'un ellerinden tuttu. Bir eli ellerini tutarken diğer eli yanağına gitti.

"Seni seviyorum Yağmur, lütfen benden uzaklara gitme bu şekilde." Aras'ın gözlerine dikkatle bakarken gözleri doldu.

"Çok korktum seni kaybedeceğim diye. Sadece beni bu kadar korkuttuğun içindi bu tepkim, özür dilerim. Yoksa ne senden uzaklara gittim ne de sana olan sevgim azaldı. Seni hâlâ deliler gibi seviyorum." dediğinde Aras kollarını sardı sevdiğine.

"Ağlama lütfen." geri çekilip gözlerini sildiğinde Yağmur burnunu çekti.

Aras Yağmur'un yanağından öpüp geri çekildiğinde Yağmur kollarını sardı hızla.

"İyi ki varsın." dediğinde Aras tebessüm etti.

"Sen de iyi ki varsın güzelim, iyi ki benimlesin."

☄️

Bölüm atmayalı iki gün sonra bir ay olacakmış, olmadan kurtardık.

06.12.23

Dinle Beni Bi' -Texting-Where stories live. Discover now