sahne altmış yedi. mystic falls

155 17 3
                                    

🎶 Ruelle, Monsters

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🎶 Ruelle, Monsters

Onu kaçıncı kez aradığımı bir kenara bırakırsak Katherine'in orada olduğunu söylediği kilise boştu. Ortada Nadia'da yoktu.

Gözlerim öfke ve çaresizlikle kapanırken elimi saçlarıma attım. Kiliseden çıkarken kapının pervazına yaslanarak akmak üzere olan gözyaşlarıma şimdi değil mesajı vermeye çalıştım.

"Sen iyi değilsin aşkım."

Klaus dirseklerimden tutarak ayakta kalmam için beni destekledi.

"Sadece..." iç çektim. "Ona hiç veda edemedim Klaus. Eğer geç kalmışsak bile veda etmek istiyorum."

Klaus anlayışla baş sallayarak başımı göğsüne yatırdı ellerini belimde birleştirdi.

"Endişe etme, onu buldum ve onu iyileştireceğim."

Dudaklarım burukça kıvrılırken başımı merakla kaldırdım.

"Nerede?"

"Salvatore Pansiyonunda."

Hemen Klaus'tan ayrılıp arabaya bindim. O da çok geçmeden şoför koltuğuna oturdu pansiyona kadar stresten etlerimi kemirmek dışında neredeyse hiçbir şey yapmamıştım.

Sadece kasabaya gelmeden önce Nadia'nın çocukluk kıyafetini kullanarak ona koruma büyüsü yapmıştım. Onu ölümden kurtarmayacaktı ama ısırığın etkisini yavaşlatacaktı.

Sonunda pansiyonun bahçesine girdiğimizde Klaus arabayı kapının hemen çaprazına park etti.

"Haelyn."

Klaus'un fısıltısıyla durdum. Önüme geçip siyah ve uzun deri trençkotun kuşağını göbeğimi saklayabildiği kadar saklaması için bağladı.

Kapıyı büyüyle açtığımda gözler hemen üzerimize dönmüştü.

İçeride Stefan, Matt, Caroline, Tyler, Bonnie, Jeremy, Katherine ve kanepede de Nadia uzanıyordu.

"Aman Tanrı'm! Klaus?" İlk tepki Caroline'dandı.

Küçük Kasaba Takımına selam vermeden salonun ortasına yürüdüm.

"Sizin ne işiniz var burada?" Dedi Stefan.

"Ben çağırdım." Dedi Katherine.

Klaus'a dönüp baktığımda işaretten anlayarak yanıma geldi. Bileğini ısırıp Nadia'nın ağzına uzattı ve kanı içtiğinden emin olarak bileğini geri çekti.

Katherine, Nadia'nın yanında oturuyor ve hüzün gözyaşları akıtıyordu.

"Haelyn?" Uzun zaman sonra Nadia'nın hırıltılı sesini duyunca yaşların sessizce gözlerimden düşmesine engel olamadım.

"Buradayım." Hâlâ onu canlı olarak görebildiğime inanamıyordum, elini tuttum.

"O iyi mi?" Katherine gözlerime baktı.

LİSYANTUSWhere stories live. Discover now