sahne elli sekiz. zehirli ağacın meyvesi

154 21 2
                                    

🎶 Phantogram, Black Out Days

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎶 Phantogram, Black Out Days

Gözlerimi elma ağacının üzerine konan kuşların cıvıltısı yerine boynuma batırılan bir şey yüzünden açtım. Etrafımda ise kimse yoktu. Elimi boynuma götürüp ovduktan sonra işaret ve orta parmağıma biraz kan bulaştığını gördüm.

Yorganı açıp yavaşça doğruldum. Ayak parmaklarım vücut sıcaklığımdan daha soğuk döşemelere değdiğinde gözlerimi kapattım.

Lila üstümü biraz sıyırıp artık kendini gösteren göbeğime elimi koydum.

Yavaş yavaş azalmaya başlayan sabah bulantılarından dolayı artık uyandıktan sonra temiz havayı rahatça içime çekebiliyordum.

Dişlerimi fırçalayıp, yüzümü yıkamak için banyoya girdim çıktığımda ise yatakta Klaus oturuyordu.

"Hey, günaydın." gülümsedim, Klaus bana önünü döndü. Elinde de bir kitap vardı.

"Günaydın." dedi neşeli bir sesle. Yavaşça ayağa kalkarken kitabı da yatağa bıraktı.

Birkaç adım atarak onunla ortada buluşurken boynumu elleri arasına alıp alnıma dudaklarını bastırdığında gözlerim kapandı.

"Nasılsın?" diye sordu.

Tripli bir nefes verip, "Uyandığımda yanımda olsaydın daha iyi olabilirdim." yatağa geri girdim.

Aynadan Klaus'un küçük tebessümü yansıyordu ama tripli ifademi bozmamak için gülümsememi bastırmalıydım.

"Çok haklısın," bana döndü ve yatağa oturdu. "ama bana hak vereceksin. Elijah'dan özür dilemeye çalışıyordum."

Yatakta dirseğimin üzerinde doğrulurken memnuniyetle mırıldandım. Klaus kaşlarını kaldırıp indirdi ve kocaman bir tebessümle bana biraz daha yaklaştı.

"Mhm, peki Elijah özrünü kabul etti mi?"

Klaus gözlerini kaçırdığında tatlı bir görünüm kazanmıştı.

"Edecek." dedi kendisini onaylayan bir baş sallamayla.

"İyi. Ben kahvaltı edeceğim." ayağa kalktığımda Klaus'ta arkamdan aşağıya iniyordu.

Mutfağa giderken Elijah'nın kitap okuduğunu gördüm. Onu başımla selamlayıp mutfağa girdim ve buzdolabının kapağını açtım.

"Süt yok mu?" Klaus hemen dolaplardan birini açıp sütü çıkardı. Çekmecelerden birini açıp içinden kase çıkardığında ben de yulafı kaseye döktüm.

Sütüde Klaus koyduğunda kaşığı kasenin içine bıraktı. Rebekah ölü bir insanı sürükleyerek mutfak kapısından dışarı çıkarırken Klaus yutkundu.

"Ne oldu ona?" Klaus'un yüzünü saklamasından yola çıkarak bu işin altında parmağı olduğunu fark ettim. "Ne yaptın Klaus?"

"Elijah'ya barış hediyesi olarak getirmiştim ama o kabul etmeyince boşa gitmesin dedim."

LİSYANTUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin