sahne kırk bir. silas değişkeni

182 23 2
                                    

🎶 James Young, I'll Be Good

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🎶 James Young, I'll Be Good

"Mhm, iki melez birden evde olduğuna göre buranın havası tamamen bulutlu demektir. Ben gideyim mi?"

Hayley'nin sesi kulağıma gelir gelmez Klaus'un başını nazikçe göğsümden ayırdım.

"Bir bu eksikti." diye hayıflanarak uyanan Klaus'un mahmur yüzü, başımdan geçirdiğim ipli buluzla gözlerimin önünden kayboldu.

"Shh, kız haklı Klaus. Neredeyse her gün ve her akşam buradasın ona burada kalmasını ben rica ettim ve rahat bir ortamda yaşamalı. Kendini rahatsız hissetmemeli."

Dizlerimin üstünde yatağa çıkıp gözleri kapalı Klaus'un yanağını öpmek için yüzüne eğildim.

Klaus birden gözlerini açıp beni altına aldığında refleksle ellerimi göğüslerine yasladım.

"Mesafeli ilişki bana göre değil." dedi, burnuma burnunu sürterken.

Gözlerini usulca kapattığında dudaklarıma dudaklarını dokundurdu. Gözlerini açtığında ise imâlı bakışlarımı anlayarak burun kıvırdı.

"O zaman ben gideyim. Siz ikiniz konuşun, bana da haber verirsin." diyerek hınzırca göğüslerimin arasını öpüp kendini yatakta yana attı.

Kıkırdayarak elimin altına gelen yastığı yüzüne fırlatsam da havada yakalayıp çenesinin altına koyarak şirince gülümsedi.

Onunla oyalanmadan yatağı terk edip yatağın sonundaki şortuma uzandım.

Şortu kalçamdan geçirdiğimde dikleştim, omzumun üzerinden Klaus'a öpücük atıp kapıyı açtım.

"Hayley." ismini uzatarak seslenirken merdivenlerden inmeye başladım.

Mutfaktaki Hayley, merdivenlerdeki bana bakmak için başını uzattı.

"Haelyn." benim aksime tok bir ses tonunda selam vermişti.

"N'aber?"

Ona yaklaştım ve dolap kapağını kaldırıp su bardağı aldım.

"İyi." dedi, dişinin dibinden. Ses tonu durumun iyi olmadığını söylüyordu isteseydi durum iyiymiş gibi görünebilirdi.

Sanırım bu cevap, sorununa ortak olabileceğim anlamına geliyordu. Dolu su bardağını dudaklarıma götürüp bir-iki dakika Hayley'nin ruh halini yokladım.

"Sen biraz otur yorgunsundur. Ben sana yiyecek bir şeyler hazırlarım." elindeki bıçağı alıp yarım kalan işini devraldığımda tebessüm etti.

"Senin durumlar nasıl?" dedi, koyu kahverengi kanepeye bacaklarını uzatarak oturdu, Hayley.

Gençler yetişkinlerin yaptıklarını kopyalar, okuduğum derginin üçüncü sayısında böyle bir şey yazdığından emindim.

LİSYANTUSWhere stories live. Discover now