🎶 The Neighbourhood, Afraid
"Elijah, biliyorum buradakileri pek umursamıyor belli ki özlemiyorsunda ama bilmen gereken bir şey var. Mystic Falls'a geri dön ya da beni ara."
Mesajı bitirip telefonu cebime koyup ardından kapı kilidine anahtarı girdim.
İçeriye girdiğim anda hızla biri beni duvara yasladı ve boğazımı sıkmaya başladı.
Ellerimi boğazımı tutan kola sardığımda Hayley'nin çıldırmış gözleriyle buluştum.
"Ne oluyor be?" nefes alamadığımı unutunca gözlerim kayar gibi olmuştu.
Onu acı vererek yere düşürdükten sonra kaşlarımı çatarak bana bakmasını bekledim.
"Kafanda ne dönüyor öyle? Beni öldüremeyeceğini biliyorsun." Hayley yavaşça dizlerinin üzerinden kalkıp hızla geri geri giderek benden uzaklaşmaya başladı.
Gözlerimi kısarak ne yaptığını anlamaya çalıştım. Çok korkmuş görünüyordu.
"Hayley ne oluyor?" ona zarar vereceğimi düşündüren şeyin ne olduğunu sorguluyordum.
"Kafamdan çık! Çık!" ellerini kaldırmış kafasına vuruyordu. Gözlerim korkuyla açıldı.
"Hey, benim Hae-"
"Defol Silas! Hiçbir şey bilmiyorum git!" beni gövdemden destek alarak geriye itti.
"Hey, shh. Benim, Haelyn. Benim Hayley. Ben Silas değilim. Hem Silas üçüncü çekmecedeki Bourbon zulasını bilebilir mi?" çekmeceye gidip şişeyi aldığımda Hayley daha sakindi.
Aniden hızlanıp bana sarıldığında gözlerimi kapattım.
"Geçti, ben buradayım." sırtını sıvazlayarak onu pış pışladım.
Bir süre sonra konuşabilecek kıvama geldiğine karar vererek kollarımı vücudundan ayırdım.
"Şimdi biraz konuşalım mı?"
Hayley başını sallayarak beni onayladığında oturması için belinden yavaşça teşvik ettim.
"Silas senin kılığında eve geldi. Bir şey arıyordu, bir taş. Bana sordu ama nerede olduğunu bilmediğimi söyledim. Sonra bir şey yaptı ama hatırlayamıyorum, şey gibiydi sanki-" üst kolunu sıvazlayarak nefes alması için uyardım.
"Zihin kontrolü olmalı, Silas psişiktir. Ve oldukça tehlikelidir. Sana ne yaptı?"
Hayley'nin gözleri dolup taşmaya başladığında nefes alışverişim sıklaşmıştı.
"Taşı bulamayınca kurt tarafımı tetikledi. Acı çok büyüktü. Evin yandığını gördüm. Nefes alamadığımı hissettim," yaşlar dudaklarının üzerinden boynuna ulaştığında dişlerimi sıktım. "ölüyorum sandım Haelyn."
BẠN ĐANG ĐỌC
LİSYANTUS
Fanfiction"Başkalarıyla göremeyeceğimi bildiğin renkleri gösterdin bana." "Sen de başkasıyla konuşamayacağım gizli bir dil öğrettin." *** Lisyantus: Teşekkürün ve saygının sembolü olarak görülen bir çiçektir. *** 1#klausmikaelson - 17.08.2023 1#elijahmikaels...