sahne elli. sevindiren yüz

152 25 9
                                    

🎶 Lana Del Rey & The Weeknd, Prisoner

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🎶 Lana Del Rey & The Weeknd, Prisoner

Agnes peşinde iki cadıyla karşıma geçip ayağa kalkmam için ısrar ederken hayıflanarak doğruldum.

"Nereye gidiyoruz?"

Agnes'in gözleri endişeli bakıyordu aynı zamanda belli etmemek için kıvranıyordu.

"Nereye gidiyoruz, dedim." Agnes tekrar tekrar sorduğum sorulara cevap vermeden dirseğimden tutup beni kaldırdı.

Bir süredir inadımın üzerinde para atıp duruyorlardı ama benden bu kadardı. Kadını göğsünden ittirerek duvarla arama sıkıştırdım.

"Bana doğru düzgün cevap ver." arkasındaki iki cadıya bakıp gözleriyle geride durmaları için işaret verdiğinde alayla güldüm. "Bence gelsinler zira seni öldürebilirim."

"Hayır, yapmazsın." kendinden emin konuşuyordu.

Kaşlarım alayla yukarı kalktı ama aynı zamanda bu özgüvenli konuşmasının altındaki dayanağı merak ediyordum.

"Bana ihtiyacın var tatlı kız. Bize ihtiyacın var, sen söyledin Klaus'un seni ve bebeğin kabul etmeme ihtimali var. Klaus bebeğini öldürmek isterse cidden öldürmesine izin verecek misin? Hayır. Yanında olmamıza ihtiyacın var."

"Ah." gözlerime inanamazcasına güldüm.

"Ben bin yıldan fazla süredir yaşıyorum Agnes. Tatlı kız, benim için hiçbir yüzyılda kullanılmadı. Dün kalbini pençelerimin arasında tutuyordum, tekrar yapmayacağımın garantisini tanrı bile veremez." beni anladığına ikna olduktan sonra elimi boğazından çektim.

Cadıların yanından sıyrılıp dört duvardan çıktığımda derin bir nefes aldım ve saçlarımı arkaya savurdum.

Tam karşımdaki Sophie bana, nihayet, dercesine bakarken kenara kaydı. O çekilirken arkasındaki adam dikkatimi çekti.

Elijah.

Bana bakarken dudakları o şeklini almıştı. Kuruyan alt dudağımı ıslatırken dudaklarımı gülümsememek için ısırdım.

Kirpiklerimin altından doğruca ona baktım. Birbirimizi tanıdığımızı şimdilik bilmemelerini istiyordum.

"Bize biraz zaman verin." Elijah havaya kaldırdığı işaret parmağını usulca indirip elini cebine koydu.

Yine o dört duvara girmiştim ama bu kez tanıdık biriyle beraber. Cadılar çıkar çıkmaz adaçayı yakıp ortamıza koydum.

"Seni görmek ne güzel." dudaklarıma küçük bir gülümseme koydum.

Elijah üzerinden şaşkınlığı atmış gibi görünüyordu. Bir bacağını öne uzattıktan sonra yüzünü bana döndü.

"Seni görmekte çok güzel Haelyn ama..." iki hafta öncesinde nasıl ayrıldığımızı bildiğinden gözlerini kıstı. "merak ediyorum Fransız Bölgesi cadılarının eline nasıl düştün?"

LİSYANTUSWhere stories live. Discover now