LİSYANTUS

sahne altmış altı. tanrı'nın fiyaskosu

🎶 Justin Timberlake, What Goes Around

"Rebekah işi tamamlamış."

Hayley'den aldığım haberin hemen ardından Davina'dan elini nazikçe istedim. Avucuna küçük bir delik açtığımda Hayley ile aralarındaki bağın koptuğunu teyit etmiştim.

"Güzel, her şey eşitlendiğine göre neden bir şeyler yerken konuşmuyoruz? Hazırlıklar boşa gitmesin değil mi?"

Hayley her an Davina'nın üzerine atlayacakmış gibi bakıyordu bu yüzden ilk işim onu sakinleştirmek olmuştu.

Aradan geçen kısa sürede herkes masaya oturmuştu.

Masanın üzerine çöken sessizliği Josh boğazını temizler gibi yaparak ortadan kaldırmıştı. Davina'da çatalını tabağına bırakarak ses çıkarmıştı.

Bir saniyeliğine dudaklarım yukarıya büzüldü ardından ellerimi birbirine kenetleyerek dirseklerimi masaya koydum.

"Pekala Davina, en mantıklısı önce tanışmak. Ne ben ne de sen birbirimiz hakkında başkalarının dediklerinden farklı bir şey duymadık. Birbirimizi tanımalı, inanmalı ve güvenmeliyiz."

Davina'yı söylediğim son sözcükler güldürürken bu gülücüğün mizah anlayışından değil, palavra attığımı düşünmesinden olduğunu biliyordum.

"Önce sen başlamak ister misin?" dedim gizli bir gerginlikle.

On altı yaşında biriyle konuşmakta hâlâ zorlanıyordum.

"Neden?" gizli bir merakla arkasından gelecek başka bir sorunun olup olmadığını sorguluyordum. Ancak küçük cadı sadece bu kadar konuşmayı seçmişti.

"Umm, şöyle, psikolojide diyaloglar önemlidir." Camille'e beni doğrulaması için baktım. "Değil mi?"

Camille önce dudaklarını birbirine bastırarak kafa salladı. Derin bir nefes aldım.

"Tamam şaka yaptım güvenmen gerekmiyor zaten Davina. Sadece tekliflere açık olman gereken bir zaman dilimindesin ve bence beni dinlemek seni zarara uğratmaz."

Davina yutkundu, masanın üzerinde kenetlediği ellerini çözüp bacaklarının üstüne bıraktı ardından Josh'la bakıştılar.

Ben de fırsatı kullanarak Hayley'ye göz attım. Gözlerini kırparak beni desteklediğine dair bir jest yapmıştı.

"Peki, seni dinliyorum." dedi Davina, gözlerinde endişe olmasına rağmen dik duran omuzları dudaklarımın yana kıvrılmasına yol açtı.

"Ben gerçeklerin sana apaçık anlatılmadığını düşünüyorum ve bazı kişiler tarafından kullanılmış hissettiğini de biliyorum."

"Sevgili eşin gibi mi?" dedi Davina küçümseyici bir gülümsemeyle.

Basit bir gülümsemeyle pekte nazik bir ruh olmayan genç kızı inceledim.