sahne dokuz. azılı anne sorunu

363 44 0
                                    

🎶 Taylor Swift, Mastermind

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🎶 Taylor Swift, Mastermind

Klaus'un isteği üzerine Mikaelson mansiyonuna gelmiştim. Kapı açılır açılmaz içeriye girdim.

"Ne oldu?" diye sorsam da salona girer girmez kollarından tavana asılmış, vücudu boydan boya kanla kaplı Damon'ı görünce sustum.

Kaşlarımı çatarak Damon'a işkence yapan Rebekah'ı izledim.

Damon kendinden geçmiş gibiydi. Başını zorlukla kaldırıp beni gördüğünde gözlerini devirdi. "Hain." dedi beni imâ ederek.

Bana bir açıklama yapmasını istediğim için Klaus'a döndüğümde zaten bana bakıyor olduğunu görüyordum.

"Ben hiçbir şey yapmadım aşkım," dedi ellerini suçsuzum der gibi kaldırarak.

"Damon, kardeşimi kızdırmış." dedi elindeki viski bardağıyla Rebekah'ı işaret ederek.

"Rebekah ne oldu?" diye çantamı sehpanın üzerine bırakırken ona doğru bir adım attım.

"Biz kızlar birbirimizi anlamalıyız. Öyle değil mi Haelyn?" dedi, Damon'ın göğsüne bir çizik daha açarken.

Dişlerimi sıkarak burukça tebessüm ettim. Bir adım daha atarak ona yaklaştım ve bileğine dokundum.

Temas bana bazı iğrenç görüntüler gösterdiğinde yüzümü buruşturarak sanki elektriğe değmiş gibi elimi Rebekah'dan çekip iki adım uzaklaştım.

Rebekah'dan geri çekilirken muhtemelen Klaus'a çarpmıştım. "Yavaş ol aşkım." diye kulağıma fısıldadı.

Erkeklerin, kadınların duygularıyla oynaması canımı epey sıkıyordu.

Gözlerimi kapatarak sinirli bir nefes verdim. "İzninle Rebekah." diyerek büyüyle Rebekah'ı Damon'ın önünden çektim.

İki adımda Damon'ın önüne gelip iki parmağımla çenesini tutarak yüzünü kendi yüzüme çevirdim.

Gözlerini açacak kadar kanımı içirdim ona. "Ne yapıyorsun?" diye hiddetlendi Rebekah. Klaus, Rebekah'nın kolumdaki temasını uzaklaştırdı.

Bir adım geri çekilip Damon'ın beni daha iyi görebilmesini sağladım. Önce Damon'ın gün ışığı yüzüğünün büyüsünü bozdum sonra yukarıdaki pencereyi kırıp gün ışığının vücudunu yakmasına izin verdim.

Damon acıyla inlerken dudaklarımı yukarı kıvırdım. "Kes şunu sürtük cadı." diye bağırdı Damon.

"Sesini duymak istediğimide nereden çıkardın?" deyip onu gün ışığından korudum ancak konuşamamasını hâtta inleyememesini sağladım.

Bir süre daha acı çektiğini gördükten sonra onu normal hâline bırakıp sehpaya koyduğum çantamı almak üzere arkamı döndüm.

Klaus'u hafif kaşlarını çatarak bana bakarken yakaladığımda gözlerimi kısıp, "Ne?" diye sordum.

LİSYANTUSWhere stories live. Discover now