sahne altmış üç. yönetim değişikliği

135 20 9
                                    

🎶 The Silent Comedy, Bartholomew

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎶 The Silent Comedy, Bartholomew

"Hepimizin paylaştığı armağanımız olan ölümsüzlüğümüze kadeh kaldırarak başlamak istiyorum." dedi Klaus.

Tam karşımda ince, uzun masanın bir ucunda ayakta duruyordu. Arkamda, hemen çaprazımda telkin edilmiş dört yardımcı varken, masada Klaus'da dahil olmak üzere dokuz tane daha vampir oturuyordu.

"Bin yıldan sonra, hayatı daha az hevesle yaşayacağını düşünürsün. Zamanla hayatın güzellikleri ve kederleri giderek azalacak gibi gelir fakat biz vampirler olarak bunları, insanların hissedebileceğinden çok daha derinden hissederiz."

Klaus iki parmağını kendisine doğru kıvırarak hizmetçilere işaret verdi.

"Doymak bilmeyen bir açlık. Keskin bir acı."

Yardımcılar iki bileğini de keserek kadehlere kan doldurdu.

"Zaferlerimiz," Klaus Marcel'e üstten bakıyordu. "ve yenilgilerimiz."

Marcel ve Klaus arasında soğuk bir bakışma geçti.

"Kendi şehrime, evime kadeh kaldırıyorum. Kan akışı, hiç durmasın."

"Parti hiç bitmesin." Marcel kadeh kaldırınca kaşlarım çatıldı.

"New Orleans'a." ardından Diego'nun da kadeh kaldırması Klaus'un zaferini kabul ettikleri anlamına geliyordu.

Ancak bu çok hızlı ve aldatıcı görünüyordu, kuşkulanmamak elde değildi.

"New Orleans'a." Klaus kadehini kaldırarak Diego'yu destekledi.

Masadaki diğer altı vampirde aynı şekilde kadeh kaldırdığında rahat bir nefes verip dizlerimi kendime çekerek sandalyede pozisyon değiştirdim.

"Yönetimdeki değişiklik hakkında bazılarınızın kafasında soru işaretleri olabileceğini anlıyorum. Bu gece sizleri buraya çağırmamın sebebi ortada bir yenilginin söz konusı olmadığına dair sizi temin etmek. İleri adım atmamın sebebi elimizde olan şeyleri kutlamak. Zamanında Marcel'in benden alıpta bu hâle getirdiği yeri. Gerçek bir vampir topluluğu."

"Peki ya o? Kurt ne alaka?" Diego'nun eli beni işaret ediyordu.

Klaus gülümsedi ve masanın sol tarafından yürümeye başladı.

"Keşke bitirmemi bekleseydin Diego. Tahmin edebileceğiniz gibi değinmek istediğim başka bir konu daha var."

Sandalyemin hemen arkasına kadar geldiğinde elini omzuma yerleştirdi.

"Sizi tanıştırmama izin verin: Haelyn. Çoğunuzun bildiği üzere kısa bir süre sonra çocuğumuz doğacak." Klaus beni kısaca tanıtırken elimi omzumdaki elinin üzerine yasladım.

Kısa bir anlığına Marcel'le göz göze geldik.

"Seninle tanışmıştık öyle değil mi? Hakkında çok şey duydum." Marcel'in benimle muhattaplığı Diego'nun dikkatini çekmiş hâtta kaşlarının çatılmasına neden olmuştu.

LİSYANTUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin