LİSYANTUS

sahne yirmi altı. pamuklar düşerken

🎶 Famy, Ava

"Biraz aileden bahsetsene."

Diye mırıldanarak başını dizlerimin biraz yukarısına bıraktı Klaus.

Ona yukarıdan bakmanın keyfini çıkararak gülümsedim.

"Hangi aile?" diye anlamamış gibi sorarak onu denedim.

Gülümseyen dudaklarını aşağıya büzdüğünde burnumdan güldüm.

"Tamam tamam öyle bakma." diyerek elimi saçlarına daldırdım.

Klaus sertçe yutkunup ardından ağzından derin bir nefes aldığında ellerimi saçlarının arasından çektim.

Gözlerime baktığında dudaklarına asılan pişmanlık kırıntılarını görmezden gelip, "Yedi orijinal soydan biri olan Kuzey Doğu Atlantik sürüsü yeni doğan bir kurt çocuk için büyük bir şanstır." diye başladım.

"Ama sen sadece bir kurt değildin." diyerek sıkkın bir nefes verdi, Klaus.

Gözlerimi onunkilerden çekip dışarıdaki gece manzarasına yönlendim.

"Evet... Ben yedi yaşına gelene dek babam cadı olduğumu saklayabilmiş ama bilirsin cadıların öfke sorunları bir kurttan daha felaket sonuçlanabiliyor."

Avucumun içerisine nazikçe giren elini hissettiğimde gözlerimi kısa bir süreliğine kapattım.

"Baban, Ansel, asil bir adamdı Klaus. Sürüsüne bağlı bir Alfa'ydı. Esther, Ansel'e bu yüzüklerden yaptığında üzerindeki sorumluluk katbekat artmış olmalı. Zira istediği zaman dönüşüp her zaman bir kurt adamın tipik güçlerine erişebilen bir sürüye alfalık yapmak zordur. Ama amcam ve babam birlik olarak bu durumla baş edebilmişti."

"Ansel... Evli miydi?" diye sordu Klaus.

Başımı yavaşça olumlu anlamda salladım.

"Bir karısı ve çocuğu vardı." diye cevap verdim.

Klaus hafif kaşlarını kaldırıp indirdi. Bedenini sağa yatırıp bir elini yüzünün altına diğer elini de bacağıma koydu.

"Ansel seni istemişti Klaus ama annen Mikael'ın saldırganlığının onlara sıçrayacağını düşünerek bunu reddetti. Babam ve amcam her akşamı sürünün birkaç üyesiyle ateş başında geçirirdi bunları oradan duydum. Ben de Ansel'in kızıyla oynardım."

Sağ gözümden bir damla yaş düşüp tişörtümü ıslattığında elimi dudaklarımın üzerine koyarak gözyaşlarımı ittirmeye çalıştım.

"Sonra ben... Oynarken sinirlendim."

Klaus benden izinsiz ton değiştiren sesimi fark ederek ayaklanıp yanıma oturdu.

"Ne oldu?" diye şefkatle bir elini yanağıma yasladı.