"Beni bir çıkar olarak mı görüyorsun?" derken oturduğu yerden kalkmış ve abisine şaşkınlıkla bakıyordu.

"Gören ben değilim, o."

"Abi yeter! Birini suçlayacaksan ona bu fırsatı veren beni suçla. Tamam mı, ben yüz vermeseydim asla yaklaşamazdı bana. Ben onu sevdiğim için ona karşılık verdiğim için benimle birlikte. Biz birbirimizi seviyoruz, ister gerçekleri kabul et ister etme."

"Ben bu ilişkiye onay vermesem de mi devam edeceksiniz?" Hakan kaşlarını çatmış ve korkusu sesine yansıdığı için bir hayli kısık sesle yöneltmişti sorusunu.

"Beni senle Aras arasında bir seçim yapmak zorunda bırakma." Yağmur'un sesi rica eder gibiydi.

"Bıraktığımı farz et."

"Buna bir cevabım yok."

"Bu kadar zor yani."

"Bu kadar adaletsizce bir seçim sunamazsın. Böyle bir işe kalkışırken madem sonuçlarını düşünmedin o zaman sonuçlarına katlanacaksın abi. Kusura bakma ama kafana estiği gibi benimle istemeden de olsa dalga geçip sonrasında telafi etmeye çalışırken yine kendi isteklerin doğrultusunda beni yönetemezsin. Bunu hiç hesaba katmamışsın belli ki ama ben Aras'ı seviyorum, babamdan ve senden sonra güvendiğim, gözlerimi kapatarak kendimi teslim edeceğim tek adam o."

Hakan kardeşinin ağzından duyduğu bu sözlere hâlâ inanamazken kafa salladı.

"Pekâlâ, yaşattığım her şeyden dolayı özür dilerim." deyip kapıya yürüdüğünde Yağmur da peşinden yürüdü.

Ayakkabısını giydikten sonra anahtarını alıp kapıyı açtı.

"Sana da Aras'a da mutluluklar dilerim, umarım pişman olmazsınız." kapıdan çıkacakken Yağmur gözleri dolarak konuştu.

"Öz kardeşine böyle mi davranacaksın gerçekten? Bunu mu hak ediyorum ben?" Hakan arkası dönük olduğu için dolan gözlerini rahatlıkla gizleyebiliyordu.

Gözlerini aralık kapının arasından gökyüzüne çevirip kırpıştırırken yutkundu.

"İyi bir abi olduğumu düşünmüyorum, sana daha fazla haksızlık yapmak istemiyorum. En iyisi benim İstanbul'a dönmem." dediğinde Yağmur hıçkırmamak için zor dururken zoru zoruna konuşmuştu.

"Beni böyle bırakıp gitmen ne kadar doğru?"

"En az senin duygularınla oynamak kadar." oluşan sessizlikten sonra harekete geçmiş ve son kez konuşmuştu.

"Allah'a emanet ol." kapıyı ardından kapatıp birkaç basamağı indiğinde gözlerinden akan damlalarla yürüyordu.

Aracı biraz uzağa park ettiği için yürümeye başladı.

Kardeşine yaptığı haksızlık gözlerinden akarken hem kendine hem de Aras'a kızıyordu.

Yağmur sinirden ve üzüntüden ağlarken Aras'a ulaşmaya çalışıyordu ama Aras açmıyordu.

"Açsana artık." Yağmur ağlarken bir yandan da açmayarak onu korkutan Aras'a söyleniyordu.

Hakan aracına binmek yerine sahil yolunda dalgınca yürürken aklına düşen Arasla rahatsız hissetmişti.

Dinle Beni Bi' -Texting-Where stories live. Discover now