26. Bölüm: Olağanüstü Bir Gece

217 46 24
                                    

Selam selamm!!! Yeni bölümle geldim. Oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Hepinizi öpüyorum 💖✨✨

                                  Doruk Kayalı

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.

                                  Doruk Kayalı

'Bunca şey yaşadınız ve sen hala sevgili olmadığınızı iddia ediyorsun yani, öyle mi'?

'Öyle Ege.' diyorum bıkkınlıkla. 'Yerine oturması gereken çok şey var abi, böyle bir karmaşanın içinde Cemre'ye duygularımı açıp bir de ondan karşılık bekleyebilir miyim sence?'

Ege daha bana yanıt veremeden, Aslı'ya ait olduğunu bildiğim yumuşacık bir ses 'Ama duygularını artık açıklaman gerek Doruk.' diyor. Sesi sanki açıkça ortada duran, bariz bir şeyi işaret ediyormuş gibi biraz tükenmiş geliyor kulağa. 'Şimdi değilse bile, bence kısa bir zaman içerisinde her şeyi anlatmalısın. Halinize baksana, aranızdaki şeyin bir tek adı eksik.'

Aslı ve Ege'yle telekonferans yapıyoruz. Cemre ile aramızda yaşananların üzerinden yaklaşık bir hafta geçti. Dün sabah alnındaki dikişler alındı. Yüzü artık neredeyse eskisi gibi gözüküyor. Hala elmacık kemiklerinde duran, geçmekte olan morluklardan yadigar hafif sarı izleri saymazsak tabii. Her fırsatta onun yanında olmaya çalışıyorum, ama o geceki fiziksel yakınlığımız elbette yok. Korkusuzca ona dokunamıyorum ya da öpemiyorum. Cemre'yle aramızdaki ilişkinin yüzyıllık gelgitleri hala varlığını koruyor. Ne zaman sınırı geçtiğimizi hissetsek, birimiz koşar adım geri basıyor. Bu sefer de o kişi Cemre.

Her şeyi konuştuğumuz gece, Cemre neredeyse kucağımdayken ve gözlerime sevgiyle bakarak kendimi affetmemi isterken bunu yapabileceğime inanmak çok kolaydı. Ama işin aslı kendimi kolayca affedemeyeceğimi biliyordum. Cemre'ye olan aşkımı bastırmak için yapmış olduğum her şeyin cezasını çekiyordum.

Yine de kendime duyduğum öfkeyi bu sefer Cemre'ye yansıtmayacağımdan emindim. Nereden çıkaracağımı bilmiyordum. Ne yaparsam sakinlerim, en ufak bir fikrim yoktu. Başımı Cemre'nin biraz benim gibi biraz da kendisi gibi kokan omzuna yasladığımda en azından o an için cevabımı bulmuş gibi hissettim. Ne kadar benim şampuanımla yıkansa da güzel gül kokusunu hala alabiliyordum.

Tişörtüm her zamanki gibi ona çok büyük gelmişti. Yakası bir omzunu açıkta bırakacak şekilde koluna kadar kaymıştı. Dudaklarımı tenine bastırma arzuma engel olamadım.

Sonrasında Cemre'yi ince belinden kavrayıp tamamen dizlerimin üzerine oturttum. Bana karşı çıkmadı. Benden rahatsız olmadı. Ona yakın olma arzumu anladığını biliyordum. Onun masumiyetine iyice bulanıp kendimi aklamak istiyordum. Eğer Cemre'yi öptüğüm geceden sonra, aşkımın arkasında dursaydım, Cemre asla Levent'le beraber olmayacaktı. Asla bunları yaşamayacaktı. Kendime kesebileceğim hiçbir ceza Cemre'nin yaşadıklarını geriye döndürmeyecek. Hiçbir ceza, geçen on iki seneyi değiştirmeyecek. 'Ben hep sana aşıktım.' dediğimde sihirli bir değnek yaşananları silip atmayacak. Zaten, bu yaşananlardaki payım bu kadar büyükken Cemre'nin karşısına çıkıp içimden geçen her şeyi nasıl anlatacağımı bile bilemiyorum.

Peri Işıkları ve Ateş BöcekleriOnde as histórias ganham vida. Descobre agora