7. Bölüm: Cemre Apartmanı, Numara 93

185 45 6
                                    



Selam selam selam 💖💖💖 işte sonunda o bölümle karşınızdayım. Cemre ile Doruk'u o kadar severek yazıyorum ki, siz de onları benim gibi sevin, benimseyin istiyorum 🌸Yorumlarda buluşalım; öpüldünüz 🌝🌝



 Cemre ile Doruk'u o kadar severek yazıyorum ki, siz de onları benim gibi sevin, benimseyin istiyorum 🌸Yorumlarda buluşalım; öpüldünüz 🌝🌝

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



                                Cemre Kentmen

'Anlat bakalım, nereden çıktı bu dövme sevdası? İsyankar ruhunu 29 yaşında mı keşfettin Cemre Kentmen?'

Bu sözlerin sahibi canım dostum Tolga. Onun hemen yanında oturmuş küçük kıkırtılarla gülen de bir diğer canım dostum, Nil. Yazıklar olsun ne diyebilirim ki...

Dövme yapma kararı verdiğim günün ilerleyen saatlerindeyiz. Nil sabah uyanıp bugüne bir randevu kapmayı başarabilmiş. Başarabilmiş diyorum, çünkü dövmecisinin randevuları her zaman çok dolu oluyormuş. Kendisi, neyse ki, bugün iptal eden bir müşterinin yerine akşam 6'da bizi yazabilirmiş. Biz de Nil'in mesai bitimiyle dövme saati arasındaki vakti yakın bir yerlerde kahve içerek geçirmeyi makul bulduk. Sağolsun canım arkadaşım Tolga da bizi yalnız bırakmadı.

'Evet Tolga, isyankar ruhumu ifade etmesi için unutma beni çiçeği dövmesi yaptıracağım.' diyorum oyuncu bir ses tonuyla. 'Nasıl olur sence? Beni tehlikeli gösterir mi?'

Nil'in gözleri hevesle parlıyor. 'Bayılırım unutma beni çiçeğine.' diye şakıyor. 'Beklentini yükseltmek istemem ama gerçekten Doruk çiçek dövmesi konusunda harikadır, çok güzel yapacağından eminim.'

Kalbimde küçük bir tekleme hissediyorum. Tesadüflerden etkilenirim çiçeklerim. Tesadüfleri algıda seçicilik diyerek geçemeyecek kadar romantik bir tabiatım vardır. Bana Doruk'u ve aramızdaki sevgiyi hatırlatması için yaptırmak istediğim dövmeyi yapacak kişinin başka bir Doruk olması aldığım karardan daha bir emin olmamı sağlıyor. Sanki Doruk olduğu yerden -her neredeyse artık- bana tatlı tatlı gülümsüyormuş gibi. Başını hafif önüne eğerek, kısılan gözleriyle  onu zihnimde hayal edebiliyorum.

Ben tam bu isme tepki vermeden konuşabilecek irademi toplamışken Tolga söze giriyor. 'Senin lisedeki en yakın arkadaşının adı da Doruk'tu değil mi Cemre? Ne yapıyor acaba şimdi? Hiç görüşüyor musunuz?'

Bakın; bazı şeylerden kaçılmaz. Bazı şeylerden kaçılmayacağının kabulune ne kadar erken varırsak, tepkilerimiz o kadar olgun olur. Derin bir nefes alıyorum.

'Evet Doruk'tu.' diyorum kırgın bir sesle. 'Ama liseden sonra hiç görüşmedik. İtalya'ya yerleşmek istiyordu; yerleşmiştir herhalde şimdi.'

Tolga anlayışlı bir gülümsemeyle yüzüme bakıyor. 'Çok iyi bir çocuktu. Keşke iletişiminiz kopmamış olsaydı.'

Nil konuyu ilgi ve dikkatle dinliyor; ama hakkında bir soru sormayacağını biliyorum. Hassas konularda asla ısrarcı davranmaz. Bir şeyleri Nil'e anlatmanın içgüdüsüyle gerekli detayları ona ben vermeye başlıyorum . 'Levent Doruk'tan pek hoşlanmazdı-'

Peri Işıkları ve Ateş BöcekleriWhere stories live. Discover now