Ben Cemre. Cemre Kentmen. Size aşkla aramdaki bir takım husumetleri anlatacağım. Size altı bomboş olan ve doldurulması teklif dahi edilmemiş masallardan dert yanacağım. Size peri elbiseleri dikerken kalbi kırık peri kızlarından bahsedeceğim. Bir de...
Selam selam selam 💖💖🌝 Çok sevdiğim, oldukça eski bir şarkıyla bu bölüme başladım. Sizin de seveceğinizi umuyorum.
Yorumlarda buluşalım mı??
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Doruk Kayalı
Your lipstick stains On the front lobe of my left side brains I knew I wouldn't forget you And so I went and let you blow my mind
Your sweet moonbeam The smell of you in every single dream I dream I knew when we collided You're the one I had decided who's one of my kind
Sabah alarmımdan sonra çok nadir müzik açarım. Ama bugün oldukça keyifli uyanmamın üzerine bu şarkıyı dinlemek istedim. Cemre'yle stüdyomun balkonunda sarıldığımızdan beri aklımda çalan o şarkıyı. Hey, soul sister.
Bu şarkıyı ilk defa lisede, yine Cemre'yle, onun ipodunun tek kulaklığından dinlemiştim. Diğer kulaklık da ondaydı. İlk dinlediğimde de aklımda yanımda oturan mavi gözlü güzel kızdan başka biri canlanmamıştı.
Cemre bana ona istediğim zaman sarılma hakkı verdiğinden bu yana bir hafta geçti. Bu bir hafta boyunca her gün görüştük. Her öğlen kapımda elinde soğuk kahvelerle belirmesine korkutucu bir şekilde alıştım. İçeriye girip rahat hareketlerle kahveleri dolaba yerleştirip beni bekleme salonunda bir şeyler okuyarak beklemesine de öyle. Seansım bittikten sonra, bir sonraki seansa kadar koltukta ya da balkonda kahve içerek sohbet ediyoruz. Biraz daha bölünmeden vakit geçirebilmek için ikinci seans randevularımı normalden geç bir saate veriyorum.
Bunca yılın sonunda hala çok benzer ilgi alanlarımız olduğu için, sohbetimiz asla kesintiye uğramıyor. Birbirimizden ayrı geçirdiğimiz senelerin acısını çıkarmak ister gibi konuşuyoruz. Cemre'yle konuşmak, şakalaşmak, gülmek dünyanın en doğal şeyi gibi.
Şu sıralar aktif olarak bir sette çalışıyor. Kostüm sorumlusu olarak bugüne kadar çeşitli ödül törenlerinde layık görüldüğü sayısız ödül var. Sponsorlar tarafından sınırlandığı için dizilerden çok hoşlanmadığını biliyorum. Hala daha tamamen özgür bırakıldığında daha iyi işler yaptığını düşünüyor. Ama gördüğüm kadarıyla kendini vererek yaptığı her iş gibi, bunu da oldukça iyi yapıyor.
Dün yanıma uğradığında bugün için çok yoğun olacağını söyledi. 'Maalesef yarın öğlen yanına uğrayamayacağım sanırım Doruk. Başrollerden birinin giysisi beni öldürüyor.'
O sebeple bugün de ben Cemre'nin yanına uğramayı planlıyorum. İki gün önce öğleden sonra onu motorumla sete bıraktığım için setin tam yerini biliyorum.
Keyif içinde kahvemi içtikten sonra yine tam zamanında Ege arıyor. Farkında olmadan onu fazlaca neşeli bir günaydınla cevaplıyorum. Zaten bende bir takım değişiklikler olduğunu hissediyor. Böyle hesapsız davranmaya devam edersem, sorularından kaçamayacağım belli.
