10. Bölüm: Geç Kalan Yüzleşme

226 46 30
                                    


Selaaam 💖💖💖 Bu bölümü; diğer bölümü okuyup, yorum yapan, oy veren herkese ithaf ediyorum. Beni yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim. Ben burada sadece içimden geldiği için bir kurgu yazıyorum ve siz vakit ayırıp okuyorsunuz, minnettarım 🥹🙏🏻

Bugün, en sonunda Cemre ve Doruk cephesinde beklediğimiz konuşmayı yapıyor gibiyiz. 🌝🌝

Aşk, Gurur ve Modern Zamanlar'ın yeni bölümü de bu haftasonu gelecek. Hazır, sadece düzenlemesi kaldı.

Hepinizi öpüyorum, yorumlarınızı heyecanla bekliyorum.🥹🌸🧚🏻‍♀️



                                  Cemre Kentmen

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.






Cemre Kentmen

İçimde tanımlanamaz bir heyecanla Beyoğlu'ndaki bir dövmecinin kapısını çalalı yaklaşık yarım saat oluyor. O kapıyı bana açan kişi, yaptıracağım dövmenin sebebi olan en yakın arkadaşım çıkalı da öyle.

Ne kadar şiirsel bir tesadüf değil mi? Hayatın bizim için hazırladığı sürprizler falan... Sizi üzmek istemem ama, hayır. Hiç de şiirsel değil.

Bir zamanlar en yakın arkadaşım olan adam, inanır mısınız, hem çok değişmiş hem de hiç değişmemiş gibi, karşımda duruyor. Saçları lisede olduğu gibi, gür, çok güzel, koyu bir altın sarısı... Işık vurdukça neredeyse sıvı gibi görünüyor. Perçemleri önüne dökülüyor. Arada bir parmaklarıyla onları tarasa da, üfleyip geri atmaya çalışsa da başarılı olamıyor. Her zamanki gibi, hatta eskisinden de çok, hayrete düşürecek kadar çok, yakışıklı. Kolları dirseğine kadar sıvanmış; lacivert, keten bir gömlek giymiş. Altında da açık renk bir şort ve spor ayakkabılar.

Anın gerçekliğinin şokunu atlatana kadar, nasıl bu kadar aynı kalabileceğini düşünmekten başka bir şey yapamıyorum. Ama sonra; o bizi içeri davet ederken, Nil bizi tanıştırırken, aslında hiç aynı kalmadığını fark ediyorum. Yüzünde muazzam soğuk kanlı bir ifadeyle benimle adeta yeniden tanışıyor.

Evet yanlış duymadınız. Beni tanıdığına dair en ufak bir işaret bile vermiyor. En yakın arkadaşım, on bir yıl sonra benimle yeniden tanışıyor. Üstelik bunu o kadar inandırıcı bir şekilde yapıyor ki; gerçeklik algımdan şüphe ediyorum.

Bütün bunlar yetmezmiş gibi; bana siz diye hitap ediyor. Siz ne, allahaşkına. Biz bunları 2007 senesinde, ilk tanıştığımızda aşmamış mıydık? Şimdi ben nasıl delirmenin eşiğine gelmeyeyim?

Öfke ve rahatsızlık hissinden yerimde duramıyorum. Oturduğum yumuşacık petrol mavisi koltuğun minderine sanki dikenler döşenmiş gibi. Teşekkürler Doruk Kayalı.

O bana kayıtsızca nasıl bir dövme istediğimi sorarken damarına basmak istiyorum. Sakinliği beni öldürüyor. Tamam, sarılıp kucaklaşıp ağlamayalım, kabulum. Ki ayrı geçirdiğimiz bu sürede, Dorukla tekrar karşılaştığımız bir evrene dair çok hayal kurdum. Bir çoğunda tekrar karşılaştığımızda sımsıkı sarıldığımızı belirtmem gerekir. Ama bu evrende, gözlerime bile bakmıyor.

Peri Işıkları ve Ateş BöcekleriWhere stories live. Discover now