13. Bölüm: Doğru Tanılar ve Zihin Akışları

207 44 17
                                    

Selamlar selamlar 💖💖 Sanırım bu güne kadar bütün hikayelerim içinde yazdığım en uzun bölümle geldim. Bölümün içinde bir çok ipucu, gelecek bölümlere dair bir çok gönderme yer alıyor. Bunların ne olabileceğine dair fikirleriniz varsa, duymayı çok isterim.

Yaptığınız bütün yorumlar için çok teşekkür ederim. Hepsini tek tek okuyorum. Beni motive ediyorlar.🧚🏻‍♀️

Umarım severek okursunuz. Çok öpüyorum🌝🌸


                                  Cemre Kentmen

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.




Cemre Kentmen

Doruk'un karşısına çıkacak gücü beş gün boyunca bulamamıştım. Tolga her ne kadar beni iteklese de karşısına tekrar çıkmaya çekiniyordum. Ama en yakın arkadaşımı geri kazanmak istiyorsam eğer, çabalayan taraf olmam gerektiğinin de farkındaydım.

Bu beş gün içinde aklımı ve elimi meşgul etmek için saatlerce çalıştım. Artık Ezgi'nin vize ve proje dönemine girdiğimiz için benim yanımdaki kısa süreli çalışması bitmişti. Özgür'ün oyunu için yetişmesi gereken onca kostümle başa çıkmış ve takdire şayan bir çabayla onun beklediğinden birkaç gün önce kostümleri bitirmiştim. İlk kostümlü provayı izlediğimde gerçekten güzel bir iş çıkardığımı düşünüyordum. Başrol oyuncusu tarlatanlı dönem giysisiyle gerçek bir melek gibi görünüyordu.

Diğer taraftan da; çok çalışmaktan, az uyumaktan ve çok düşünmekten tüm sirkadyen ritmim bozulmuştu. Yıllardır aklıma getirmemek üzere kendimi eğittiğim bütün lise anılarım tarafından çepeçevre kuşatılıyordum. Rüyalarım bile ele geçirilmişti.

Gerçekten işe yarar bir tavsiyeye ihtiyacım vardı. Ben de Doruk'la karşılaşmamın üzerinden geçen dördüncü günde Nil ile Beyaz Salon'un karşısındaki kafede buluştum. Her zaman gittiğimiz o meşhur kafe.

Nil'i tanıdığımdan bu yana büyük koyu yeşil gözlerindeki merak ilk defa bu kadar net görülüyordu. Neler olduğunu öğrenmek istediğinin farkındaydım. Fakat her zamanki gibi, ben ne anlatırsam ona razı olacağının da farkındaydım.

Benim anlattıklarımı hiçbir şey söylemeden ama büyük bir dikkatle dinledi. Sonrasında bir müddet daha sessizliğini korudu. Önündeki kahveyi bitirmeye odaklanmıştı ve bariz bir şekilde, fikirlerini paylaşmak için doğru kelimeleri seçmeye çalışıyordu.

Kahvesini bitirince 'Cemre-' diye söze girdi. Tamamen dikkat kesilmiştim. 'Beni yanlış anlamanı istemem, ben senin terapistin olmadığımın çok farkındayım.'

Başımla onu onaylayıp devam etmesi için teşvik etmeye çalıştım.

Derin bir nefes aldı. 'Haddimi de aşmak istemiyorum. Ama; Doruk'la karşılaştığından beri gündemin dramatik bir şekilde değişti. Levent hakkında hiçbir kaygından bahsetmediğinin farkında mısın?'

Peri Işıkları ve Ateş BöcekleriWhere stories live. Discover now