9. Bölüm

8.9K 535 25
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Keyifli okumalar dilerim çiçeklerim.

🧡

🐞

Birçe, az ötede onu bekleyen Hasan emmisiyle birlikte gerçek ailesi olabileceği bu insanların kapısında öylece bekledi. Karşısındaki orta yaşlı, sarı saçları va hafif kilosuyla seceven bir kadın duruyordu. Kucağındaki çocuk bir lokmada yemelikti fakat Birçe öylesine gergin, öylesine heyecanlıydı ki, çoktan boncuk boncuk terlemişti. Çocuk sevecek hali yoktu.

"Sungur mu dedin? Buralı değilsin sanırım? Kimlerdensin küçük?"

Birçe, kaşlarını çattı. "Belen köyünden geldim. Ahmet Sungur'un kızıyım. Bey babam size bir mektup yazmış, onu getirdim efendim." Birçe resmi konuşmayı bırakmadı. Zaten bazı insanlardan çekinirdi. Genel olarak girişken bir yapıya sahipti ama bazenleri böylesine çekingenliği tutuyordu. Şu an zaten aklındaki düşünceler onu zora sokuyordu, çekinmesi normaldi.

"Baban nerede küçük? O gelseydi ya, köyünüz buraya uzak değil?" Burçak hanım oğlunun rahatsızlığı nedeniyle oldukça yorgundu. Tüm geceyi hastanede geçirmişlerdi ve eve anca bu saatte gelmişlerdi. Başı öylesine ağrıyordu ki, kızcağızın ne dediğini zar zor kavrıyordu. Hiç tanımadıkları bu adam niye mektup yazsındı? Anlam veremedi ve aklındaki sualleri yöneltti karşısındaki genç kıza.

Birçe, elindeki mektubu Burçak hanıma uzattı. "Babam sizlere ömür efendim. Cenazesini dün kaldırdık." dedi. Sesi titremişti Birçe'nin. Zorlukla yutkunmuştu.

Burçak hanım çok üzüldü. Bilseydi eğer asla sormazdı. "Başın sağ olsun kızım. Gel haydi içerde birer çay içelim. İçerken konuşuruz hem de ben babanın mektubunu okurum." dedi.

Birçe, karşısındaki yabancıyı onaylayıp eve girdi. Burçak hanımın kucağındaki çocuk annesinin göğsünde uyuyakalmıştı. İç çekti Birçe, anasının göğsüne başını koyup uyumayı çok özlemişti.

Birçe'yi buyur ettikleri salon oldukça genişti. Hatta Birçelerin evi kadar vardı. Şaşırdı, ilk kez böyle büyük ev görmüyordu elbet amma yinede şaşırdı. Eğer böyle zenginlerse beni niye sokağa attılar ki? Diye düşündü kendi kendine. Hayır, babasına söz vermişti. Kimseye kinlenmeden ve kafasında kurmadan önce bu insanları dinleyecekti.

Birçe tam Burçak hanımın gösterdiği koltuğa oturacaktı ki, Mustafa ağası indi merdivenlerden. Göz göze geldiler ve bir an Mustafa hayal gördüğünü düşündü. Hayır, hayal değildi. Kardeşi, biricik kız kardeşi sonunda evlerindeydi. Şanlı çatısının altında güneş kadar güzel parıldıyordu. İçi bir tuhaf oldu Mustafa'nın. Kardeşi burayı nasıl bulmuştu? Bir başına nasıl gelmişti buralara? Kesin kötü bir şey olmuştu. Allah hayra çıkarsın.

"Birçe, bacım! Ne oldu? Hangi rüzgar attı seni buraya?"

Mustafa biraz endişeli, az da merakla sordu sualini. Burçak hnaım kucağında uyuya kalan oğlunu koltuğa güzelce yatırıp etrafına yastık dizdi. Ses hassasiyeti yoktu oğlunun, burda güzelce uyurdu. En büyük oğlunun gelen davetsiz misafiri tanıyor olması hepten meraklanmasını sağlamıştı. Buradan gitmek istemedi.

Birçe, Mustafa ağasının yüzüne öylece baktı. Meraklanmakta haklıydı elbet. Amma Birçe Mustafa ağasına karşı kırgın hissediyordu. Bile bile gelmişti Mustafa Belen köyüne. Bile bile çalmıştı Sungur ailesinin kapısını o saatte. Madem bu kadar emindi öz kardeş olduklarına, niye söylememişti? O yüzden mi bu kadar ilgilenmişti onunla? Tam işine bile yardım etmesinin nedeni bu muydu? Bey babası hakkın rahmetine kavuşmadan önce yazdığı mektupta sakin olmasını öğütlemişti amma saman alevi gibi çabuk parlayan ve hızlı sönen sinirli yapısı Birçe'ye hiç mi hiç yardımcı olmuyordu. Hesap sormak istiyordu. Şu zenginliğin içinde ne diye bırakıp gittiniz beni? Dört oğlunuzun yanına bir beni mi sığdıramadınız demek geliyordu içinden. Benim babam öz değilmiş, değilmişte ev geçindirebilmek, beni okutabilmek için baba toprağını bile satmış. Siz ne diye yaptınız bunu? Tuttu kendini Birçe. Dilinin ucuna kadar gelen zehirli kelimeleri yuttu. Zor da olsa bey babasının öğüdünü dinleyecekti. Kendini ait hissetmediği bu yerden gidecekti sonra. Köyüne, ata toprağına dönecekti. Bir şekilde kuracaktı düzenini.

FELFENAWhere stories live. Discover now