Thor ile Hayal Et

595 36 13
                                    


Sen Thor'un kızısın ve baban seni Asgard'a ailesinin yanına götürüyor çünkü anneni kaybettiniz. Ne kadar üzgün olsan da baba tarafınla tanışacaktın. Bifrost'tan geçtiniz ve sarı gözlü, altın takan bir adam sizi karşıladı. "Heimdal! Dostum." babanla sarılmalarını heyecanla izledin. Ayrılınca adam gelip önünde eğildi "Prensesim nasılsınız?" gülümsemeye çalışarak yanıt verdin "İyiyim siz?" çok derin bakıyordu sanki anlar gibi. "Sizinle tanıştığıma çok mutlu oldum Prensesim." "Ben de öyle." baban omzuna ellerini koyup seni ilerletti "Saray bu tarafta balım." baban sana hep böyle seslenirdi, annen Jane ise küçük prensesim derdi. Onu hatırlamanla durgunlaşmaya başlamıştın, çok özlüyordun. Bacağına tırmanan yılanla ödün koptu ama yılanla göz göze gelince babanın anlattığı hikayeleri hatırladın "Loki Amca!" yılan sana tuhaf tuhaf bakarken sen onu tuttuğun gibi omzuna atmıştın o sırada taht odasının önüne gelmiştiniz, baban önünde diz çöküp ellerini tuttu "Y/N gergin olduğunu görüyorum ama gerilecek bir şey yok içeridekilerden  biri deden biri de babannen o yüzden sakin ol eminim ki seni çok sevecekler." 

Onu başınla onaylasan da dediklerini okuduğun mitlerle karşılaştırınca tuhaf bir tezatlık vardı çünkü  içerideki kişilerden biri düzen takıntısı diğeri de akıl okuyucusuydu sana göre. Altın devasa kapılar açılıp da siz içeriye girince taht odasından bir ses yükseldi "Yedi Evren aşkına!" babannen olduğunu tahmin ettiğin kadın eli ağzında gözleri dolu bir şekilde sana bakınca üstüne bakmadan edemedin, gayet normaldin neydi bu tepki? Tahtından inip hızla sana gelen kadınla çaktırmadan arkana baktın iki muhafız vardı kaçamazdın daha da önemlisi omzunda babanın eli vardı, ne kadar çalışsanda babanı güreşlerinizde geçecek yaşta değildin. 

"Tatlım ne kadar güzelsin." sana aniden sarılan kadınla şok içinde babana baktın sana göz kırpıp güldü ve öne dizinin üstünde çöküp tek gözünde altın olan adama selam verdi sen ise ayıp olmasın diye kadına karşılık vermiştin. "Sürgünden böyle geleceğini tahmin etmezdim." hani her şeyi biliyordu bu adam? Kıkırdayan babannene döndün "Gördüğüm en güzel süpriz." elleriyle yanaklarını sevince gözlerin istemsizce dolmuştu çünkü annen de öyle yapardı gözlerine derince bakan kadın ise ne düşündüğünü anlamıştı ama aklını okuduğunu sanmıyordun, hissetmişti. Gözlerini sevip seni bir adım öne çıkarmıştı "Selam vermelisin." yumuşak sesle dediğiyle sen de babanı taklit edip diz çökmenle altın gözlü adam bıyık altından gülümsemişti.

"Kendini tanıt küçük tanrıça." bir süre düşündün "Ben Y/N, on yaşındayım ve dünyalıyım." bu sefer gülmesi bıyık altında kalmamıştı baban ise o gür kahkahasını atmıştı. Kapının önünde omzundan inen yılan tahmin ettiğin gibi Loki amcana dönüşmüştü, babanın en çok anlattığı aile üyesine. "Bu küçük hanımla tanışma sırası bana geldi sonunda." ileri atılıp önüne geldi elini dünyada olduğu gibi tanışmak amacıyla sana uzattı "Ben anladığın gibi Loki ve sen de zekasını annesinden aldığı çok belli olan yeğenimsin." baban asla bozulmadan Loki'ye zorla olduğu düşünülse de amcanın yüzündeki gördüğün memnuniyet üzerine gayet de istekle sarıldılar.

"Seni özlemişim küçük kardeşim." kendini uzaklaştırıp alayla "On iki yıldır sürgündesin ve hiç de acı çekmiş veya sinirli gibi görünmüyorsun. " baban sana dönüp şakağından öptü "Ben o on iki yıla sürgün değil de ödül gözüyle bakalı çok oluyor yaklaşık on yıl kadar." hayran hayran babana bakıyordun. Annenle o buraya sürgün için gönderildiğinde tanışmışlardı ve bir sene sonra sen olmuştun. Çok aşıklardı ve birbirlerinin en yakın arkadaşıydılar, bu yüzden baban sürgünü bittiğinde Asgard'a hepinizi götürecekti ama annenin hastalığı baş göstermişti o yüzden son iki yıldır her evrenden doktoru hastaneye getirmiş sonuç alamadığınızda da güzel zaman geçirmeye bakmıştınız. 

Odin "Torunum seni olgunlaştırmış aynı zamanda yaşadığın acıyla da bilgeleşmişsin artık tahta geçebilirsin." bunu demesiyle aynı anda iki ses yükselmişti "Böylece karar veremezsin!" "Ben kral olamam!" evet baban kral olamazdı çünkü Dünya'da Avengers ekibindeydi ve sürekli görevlere çıkıyorlardı. Odin Loki'ye pek şaşırmamıştı ama babanın dedikleriyle bir sessizlik olmuştu "Bunu istediğini sanıyordrum." baban elini tuttu "Artık değil, benim başka bir görevim var ve her zaman Dünya'ya dönebilecek olmalıyım. Bir kral bunu yapamaz ayrıca kızımın düzenini bozamam." Odin istediği cevabı almış gibiydi Loki ise düşünceli "Taht için hazır olduğumu düşünmüyorum." işte bunu sen de beklemiyordun çünkü mitlerde hep taht için savaştığını biliyordun.

"Çok güzel aynı anda iki veliahtım da tahtı bıraktı şimdi ne olacak?" hizmetkar ve muhafızların başı bana dönünce güldüm "Ortaokula yeni başladım ben, bana hiç bakmayın." Odin sakalını sıvazlarken "Aslında ben de senin yaşlarında çıkmıştım tahta." gerginliğin boyut atlıyordu artık ve amcanla baban gülerek seni izliyordu "Yok canım ehe, o kadar değilsinizdir." Frigga dayanamıyormuş gibi kahkaha attı "Tatlım torunumuzun gözünü ilk günden korkutma lütfen, Y/N elbette sen daha küçüksün dedene bakma sen." Odin de gülerek seni çağırdı "Gel bakalım küçük tanrıça, dedeye sarılmak yok mu?" gülüp sarıldın, galiba toruna gerçekten çok başka davranılması olayı doğruydu.

"Bu güzel günün şerefine akşam tüm halkımız toplansın ve güzel torunumu görsün, şuna baksana aynı Thor!" Loki amcanın mırıltısını duymuştun "Şükürler olsun ki değil." kıkırdayıp önüne döndün, bu akşam çok eğlenceli geçecekti ama bir rican olacaktı. "Bir şey rica etsem olur mu?" Odin gülümseyerek "Tabii ki sen bir veliahtsın." takık biriydi ama şimdilik görmezden gelecektin "Dünya'dan bazı misafirler de gelebilir mi?" 

Marvel/DC ile Hayal Et Where stories live. Discover now