Wanda Maximoff ile Hayal Et

566 29 5
                                    


Part: 3

"Kendini zorlaman gerek, bundan daha güçlüsün!" etrafında pelerinle uçarak dönen Bay Strange'e gözlerini devirdin, zaten elinden geleni yapıyordun ve kan ter içerisinde kalmış, gücünün derinliklerinde dolaşıyordun. "Yapamıyorum!" en sonunda pes edip kendini bağdaş kurmuş uçarken bir anda yerde bulmuştun, Strange düşüncelli gözüküyordu "Belki de seni farklı bir şekilde motive etmeliyim." ona anlamazca baktın, buraya geleli birkaç hafta olmuştu ve şimdiden aileni çok özlemiştin.

Senin suçlu çocuklar gibi halı desenini incelediğin onunsa düşünceli bir şekilde etrafında dolandığı beş dakikanın sonunda "Ailene ne dersin?" anlamazca ona baktın "Nasıl olacak o?" istemsizce gerilmiştin, ailen hassas noktandı herkesinki gibi. "Belki onların tehlikede olması seni geliştiriyordur buna odaklan." Agness ile olan savaşı biliyordu, o gün güçlerini ilk defa bu kadar etkin kullanmıştın. "Ailemi tehlikeye sokmayacaksın değil mi?" istemsizce gerilmiştin.

"Hayır ama bir simülasyon yaratmayacağım anlamına gelmez bu." bir anda etrafın mavi dalgayla değişti, şimdi büyük savaştaydınız. Thanos babana doğru ilerliyor ve annen de babanı öldürüyordu? Hızla oraya doğru koştun "Anne dur!" seni duymuyordu ve babanın alnındaki taşın çıkmasıyla yerdeki ölü bedeninin yanına dizlerinin üstüne düşmüştün, bunu yapmak zorunda kalacak kadar çaresiz miydi?

Başını annene çevirdiğinde onu hiç olmadığı kadar yıkılmış görüyordun, sanki tüm ruhunu çekmiş gibiydi. Titan'ın gülüşü seni daha da sinirlendiriyordu ki bir anda baban eski haline dönmüştü, ne haltlar dönüyordu bilmiyordun ama duyguların hiç bu kadar kötü bir karmaşaya sahip olmamıştı hatta gerçek olmadığını öğrendiğinde bile bu kadar kötü değildin. Titan babana yürüyordu ve sende film tam burada kopmuştu. İçinde çıkan normalinin aksine kızıl değil de turuncu yoğun renkle ailenin etrafına bir set çekip titanla yüz yüze geldin ve onu büyük bir güçle savurdun.

Etki etmemesini bekliyordun ama titan metrelerce uzağa savrulmuştu, ellerinden çıkan ışık daha da parlayarak toprağın yarılmasına sebep oluyordu ve titanı gömüyordun. Titremen artmıştı ve çok yorgun hissediyordun, kararan gözlerinle etrafın da mavi bir dalgayla bozularak eski haline dönmüştü, şimdi halının üstünde hareketsizce yatıyordun. Strange ise yeni tanıdığı ve kabul etmese de en sevdiği öğrencisinin bu haliyle hem gurur duymuş hem de endişelenmişti çünkü çok kötü gözüküyordun. 

"Y/N iyi misin çocuk?" mırıldanıp diğer tarafa dönmenle rahatladı eğer sana bir şey olsaydı Wanda bu evreni başına yıkardı.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

"Y/N!"

" Neler oldu kızıma? Strange sana güvenmiştim!"

"Abla?" ailenin sesini duymanla uyanmıştın, yüzünde ve ellerinde gezinen dokunuşlarla gözlerini açtın. Annen ve baban endişeli gözlerle seni izliyorlardı biraz daha aşağı baktığında ise görmeyeli büyümüş ikizlere gülümsedin "İyiyim sakin olun." derin bir nefes alan ailene bakamıyordun çünkü o simülasyon seni çok derinden etkilemişti ve gerçek olduğunu biliyordun sadece bu kadar tramvatik olacağını tahmin edememiştin.

"Neler oldu?" annenin Strange ile hesaplaşması bitmemiş olacak ki ona çok kötü bakıyordu, baban ise bir şeyler olduğunu sezmiş bir şekilde sana odaklanmıştı ama  gözlerinin içine bakamıyordun "Gücümün sınırlarını keşfederken oldu, onun bir suçu yok, sizin nasıl haberiniz oldu?" annen hızla yanına çöküp yüzünü elleri arasına aldı istemsizce gözlerine bakmak zorunda kalmıştın "Seni hissettim bebeğim, ruhsal bir acı çekiyordun. Bu nasıl bir eğitim!" sonunda yine Strange azar yemişti.

"Sadece simülasyon Wanda, kızına işkence çektirecek değilim o benim öğrencim." güçlerini başka türlü aktive edememiştiniz ama biraz zor bir eğitim olduğunu inkar edemezdin. Baban alnını okşarken gözlerinin dolmasını engelleyemedin, ikizler ise sessizce seni izliyordu. Annen gözlerine daha dikkatli baktı, zihnini kapatmaya çalışsan da o seni okumadan da anlamıştı "Bunu göstermek zorunda mıydın?" Strange omuz silkti "Gerçekleri bilmeli." baban da seni anlamış olacak ki sana sarıldı "Sakin ol ben buradayım, geçmiş geçmişte kaldı. Biliyorum bu çok kötü ama geçti değil mi?" 

Kafanı olumluca salladın özellikle ikizlerin yanında daha fazla böyle konuşmamalıydınız "Hazır buraya gelmişken çocuklar çok güzel bir dondurmacı keşfettim, diş macunlu dondurma yapıyorlar!" ikizler heyecanla üstüne tırmandı "Hemen gidebilir miyiz!" "Sen iyi misin?" gibi aldığın çok sayıda soruyla onlara sarıldın "Ben iyiyim ve evet hemen gidebiliriz, siz aşağıda Wong'a bir selam verin. Aramızda kalsın ama tanıdığım en havalı büyücü." son kısmı numaradan fısıltıyla söylesen de Strange'in göz devirmesiyle keyfin daha da yerine gelmişti.

Bunu unutamayacaktın ama yapabileceğin bir şey de yoktu, baban haklıydı sonuçta geçmiş geçmişte kalmıştı ve Strange'den de intikamını böyle yavaş yavaş onu bozarak alacaktın. Baban ve ustanın çıkmasıyla annenle baş başa kalmıştın. "Gözlerime bak Y/N." göz göze geldiğinizde ondaki korkuyu görmüştün "Benden korkuyor musun?" kafanı hızla olumsuzca salladın "Sadece bunu yapmak zorunda kalmana üzüldüm, çok zordu." sona doğru kendini tutamayıp ağlamaya başlamıştın, seni göğsüne çekip saçlarını okşadı. Şimdi gerçekten rahatladığını hissedebiliyordun.

"Biliyorum tatlım ama bunu zor da olsa unutmalısın, bizim artık yepyeni bir hayatımız var ve asla ayrılmayacağız." dudakların titreyerek ona baktın "Hiç mi?" şevkatle gülümseyip yüzündeki saçları kenara okşayarak çekti "Hem de hiç!" 

Marvel/DC ile Hayal Et Where stories live. Discover now