Confident-Demi Lovato
Sen devlet yurdunda büyümüş anneni babanı hiç tanımamıştın. Yurt güvenliği seni kapının önünde bir defterle birlikte bulmuşlar ama defteri açamadıkları için ailen hakkında bir bilgiye ulaşamamışlardı. Sen ise her zaman insanları çok iyi, hatta fazla iyi, anlayan onların ne hissettiğini anında fark eden ve aynı enerjiyi yakalayan biri olmuştun. Bunun sebebini çok okuyup empati yapabilmene bağlamış olsan da reşit olmanla birlikte bu güç artmaya başlayıp insanların mutsuz enerjilerini toplayıp bünyene yüklediğini fark etmiştin, aynı bir paratoner gibi.
Bunu fark ettikten sonra üniversiteyi kazanıp avukatlık okurken aileni ve geçmişini araştırmıştın, belki bu tuhhaf olayları açıklayacak birşeyler bulabilirdin. Bulmuştun da, sana hiç verilmemiş olan ailenden kalan defteri bulmuştun elini kapağa koymanla kapak açılmış ve ailenin tüm sırları ortaya çıkmıştı. Sen bir empattın ve insanların ne hissettiklerini anlamandan öte onları yönetebilirdin, ailen farklı bir gezegenden seni dünyaya göndermiş olmalıydı.
Gerçekleri öğrendikten sonra büyük bir şok yaşasanda toparlanmış ve ne yapabilineceğini araştırmaya başlamıştın bu sefer de. Tam o sırada profesörünüz karşına çıkmıştı Matt Murdock seni fark etmiş ve güçlerini geliştirmende yardımcı olmuştu. Tabii ilk başta seni sorgulamış ve güçlerini kötüye kullanmayacağından emin olmuştu. Ondan sonrası ise göz açıp kapayıncaya kadar geçmişti onun asistanlığını yapmaya başlamıştın böylece hem mükemmel bir avukat hem de güçlerini tam anlamıyla kullanabilen bir empat olmuştun.
Müvekkilinle konuşurken içini kocaman bir korku kaplamıştı, sanki binlerce insan dehşet iççindeydi, koşarak dışarıya attın kendini. İnsanlar kaçışıyor ve gökyüzünde devasa bir uzay gemisi sana doğru yol alıyordu. Odaklandın geminin içindeki canlıları hissedebiliyordun, acımasızdılar. Gemiyi kullanan canlının duygularına odaklandın, içindeki tüm sevgiyi ortaya çıkardın, yapmak istemiyordu ama komutanı böyle emir vermişti. Aklına ailesini ve çocuklarını getirdin.
Kumandayı ele almıştın, gemi iniş yapıyordu. Etrafında kocaman beyaz bir enerji yayılmıştı, bu senin empat rengindi duyguları iyiye çevirirsen pembe, yönlendirirsen mor, kötüye çevirirsen siyah renk yayıyordun. İleriden gelen seslerle odağını kopardın bir anda Superman yanında belirdi kollarını arkanda bağlayıp seni kendine çekti "Kimsin sen?" alayla güldün "Farklı gezegenden biri."
İlerideki kafeye girmiştiniz, burası nedense bomboştu, kimsenin sizi duyamayacağı bir yer diye düşündün. "Anlat bakalım Kriptonlu musun?" elindeki sıcak çikolatayı içerken olumsuz anlamda başını salladın "Daha çok komşu gezegenindenim diyelim,sizinkilerle bizimkiler pek anlaşamıyormuş tabii ben bunu beni bıraktıkları yurtta bir defterden öğrendim yani tam olarak birşey bilmiyorum. Tek bildiğim bu güçlerin bir tek bende olduğu ve onları iyiye kullandığım."
Sana uzun uzun baktı tartarak, en sonunda niyetinin iyi olduğuna karar vermiş olacak ki gülümsedi "Güvenmeyi tercih ediyorum." tek kaşını kaldırarak gülümsedin "Bende öyle." bir yudum daha alırken onun gözleri dudaklarında takılı kalmıştı, çikolata bulaşmış olacak ki gülerek peçete ile ağzını sildi " Galiba hem güvenilir hem de doğal birisin." utanmıştın ama belli etmeyecektin.
"Sende boş zamanlarında bile yardımsever oluyorsun herhalde?" ciddiyetle başını sallayıp elini uzattı "Ben yardımsever uzaylı, genelde Superman derler." aynı sahte ciddiyeti sende taklit ettin ve tokalaştın "Bende doğal ve güvenilir uzaylı, bana daha birşey diyemediler." kahkaha atarken o gün sabaha kadar hayatlarınız hakkında konuştunuz sanırım bir partner bulmuştun.
