1. Prensler bir aptaldı.

11.9K 590 521
                                    




Not:Kitapta, omegalar naif görünmeye ve güzel görünmeye zorlanır.

Not2: Bu kitapta ruh eşi kavramı var. Lakin sık gözüken bir durum değil. Eşler arasında yapılan mühür bozulabilir.

^son olarak bu kitap eğlenmeniz için yazılmıştır^

İyi okumalar🌻





• Jeon Jungkook

Benim adım Jeon Jungkook. Kore güzel sanatlar lisesindeyim. Geleceği parlak moda tasarımı öğrencisiyim. Şimdi tüm bunların prens ve kraliçe ile ne ilgisi var merak ediyorsunuz. Haklısınız.

Yirmi birinci yüz yılında olmamıza rağmen İngiltere ve Japonya gibi bir kaç kraliyet aileleri varlığını sürdürüyor. Evet bu ülkelerde anayasaya uygun bir monarşi var. Bu devletlerin başında kraliyet ailesi var ancak yönetim onların elinde değil.

Kraliyet aileleri bu ülkelerin başında sadece sembolik olarak dursalarda halkın onlara sunduğu derin bağlılık ve sevgi halen devam ediyor.

Peki, bizim sarayımız ne mi oluyordu?

Ah, çok şey.

Bende tam olarak sizi bunu anlatacağım. Saray yönetiminde olan sükse çalkantıları, bunu tüm Kore halkı bilir. Eh, en yakın arkadaşlarım Yoongi ve Hoseok bu konuda sürekli dedikodu yapabilen bir ikili olduğundan dolayı bende tüm bu söylenenleri işitiyor, halkın üzerinden para yiyen bu aptal topluluğun magazinsel olaylarını hayliyle biliyorum.

Alfa prensler tüm omegalara çığlık attırıyor.

Hoş bunu herkes severdi. Dedikoduyu. Misal kraldan sonra tahta geçecek olan Kim Taehyung, okulun en gözde öğrencisiydi. Onun için asil, erdemli ve centilmen olduğunu söylüyorlardı. Oysa benim gördüğüm tek şey, burnu havada egoist bir pislik olduğuydu.

Herkesin onu gördüğünde çığlık atması, telefon kılıflarına fotoğraflarını yapıştırarak okulun etrafında çığlık atmaları korkunçtu çünkü.

Bundan bahsediyordum çünkü, karşı koridorda arkadaşlarıyla önümden geçiyor olması ondan yana ilgilenmeyen benim, Yoongi tarafından çimdik atılması ile içimde hortlayan o öfkenin sebebiyle çığlık atmış olmamdı. Sanki ona bakmak zorundaymışım gibi. Yanından geçerken başımı eğerek selam vermek zorundaymışım gibi.

Neyseki onun çoklu grubu asla bizim gibi sıradan insanlara bakmıyordu. Oysa çığlık attığım için utanmıştım. Yanımızdan öylece geçtiler, bir kızın duvara yapışarak baygınlık geçirdiğini gördüm. Gerizekalı?

Benimde bu hareketkleri yapmadığımdan ötürü, Hoseok, "Senden utanıyorum," diye söyleniyor, Yoongi, "Çünkü o evde kalmış bir omega!" diyordu.

Beni rahat bırakın, ben daha on sekiz yaşındayım.

"O çirkine bakmak isteyende kim?" Diye söylendim. Her ikisi kollarında duran baskılığın üzerindeki toplu iğnelerini çıkardığında, gözlerimi açmış ve her ikisinin kalçalarına şaplak atarak koridor boyu koşmaya başlamıştım.

Evet, ben bir deliyim. Özgür olmayı severdim. Bana dayatılan o hanımcı rollerden nefret ederdim. Türüm naif ve zarif olmayı bana görünüş olarak zorunlu kılarken, ben okul eşorfmanımın üzerine geçirdiğim eteğimle bunu yeterince yapıyordum. İnsanların o an bana buruşturduğu yüzlerine bakarak küfür ediyor, orta parmak çekiyordum.

Bunu yapabilirdim. Neden yapmayayım ki?

Topluma ayak uydurmaktan hoşlanmıyordum. Bir gün herkes Jeon Jungkook'un moda anlayışını kabullenecekti. Bunu üç senedir başaramazken, bu sene mezun olmadan herkese bu durumu empoze edeceğim. Jeon sözü!

prince of my dreamWhere stories live. Discover now