♾ 49. Bölüm "Girye"

4.6K 349 146
                                    

Evgeny Grinko - Valse
Jamie Duffy - Solas (Medya)

Yorumlarınızla ve fikirlerinizle gönlümü hoş ederseniz, mutlu olurum*-*

"Bazen bilmediği için değil," deyip konuşmaya başlamasıyla pür dikkat kesildim. "çok şey bildiği için susar insan, demiş şâir."

Ne demekti bu?

"Edebiyat kasma Hakan, anlamıyorum zaten!" dedim, tersçe. "Ayrıntılarıyla ne bilmem gerekiyorsa anlatmaya başla, vaktim yok."

"Ah..." deyip saçlarını karıştırarak alttan bakışlarını yönlendirdi.

"Nereden başlayacağımı bilemiyorum. Sen sor, ben cevap vereyim, daha iyi olur." deyip pası bana attı.

Kendi bilirdi, aklımı bulandıran tüm soruları soracak ve cevap alacaktım.

"Başlıyorum..."

Başını sallayıp sorumu bekledi.

"Biz kardeş miyiz?"

Pis pis sırıttı. Gerçekten pis pisti, imâlı olanlardan.

"Ne o? Kardeş olmazsak benimle evlenme fikrini mi düşüneceksin?"

"Soruma soru sorma Hakan, evet veya hayır demen yeterli bu soru için." dedim sakince.

Sinirlenmemeliyim. Sakinim. İmâları takmamalıyım.

"Evet, aynı babadan kardeşiz." dediğinde babamla ilgili gerçek yine yüzüme vurdu.

Babam, annemi başka biriyle aldatmıştı. Hakan, kardeşimdi. Ağabeyim de olabilirdi.

Yutkunmama engel olamadım, gözlerimi halıya dikmek yerine Hakan'ın babamdan aldığı kahve gözlerine baktım. Sorularımı hızlıca sormaya başlamam gerektiğini düşünerek sıraladım sorularımı.

"Benden büyük müsün?" Güldü.

"Bir buçuk yaş."

"Annen kim?" Aniden yüzü donuklaştı, gözlerinde bir parçaların yere düştüğünü, o parçaların kırıldığını hissettim.

"Bilmiyorum." deyince sesi çatallaşmıştı. Bu soruyu sormamalıydım.

"Günlüğünde yazdıkların-"

"Doğru." diyerek sorumu kestirip attı. Dirseklerini, dizlerine yaslayıp öne doğru eğildi. Böyle durunca söylediklerinin doğruluk payını nasıl anlayacaktım?Yüzündeki ifadeye bakıp söylediklerinden emin olmam gerekiyordu.

"Sana güvenmiyorum." dedim cesurca. Neden söylediğimi ben de bilmiyorum.

"Umrumda değil." dedi ciddileşen sesiyle.

"Selin'le ne ilişkin vardı?"

"Seni ilgilendirmez!" dedi sertçe. Bir anda neden böyle olduğunu anlamamıştım.

"Yetimhanede mi büyüdün?"

Başını hızla kaldırdı ve öyle sert baktı ki, bakışlarının altında ezilip büzüleceğimi düşündüm.

"Farkında mısın Ilgaz..." dedi, sesini alçaltarak devam etti.

"Başından beri sorduğun sorular hep benimle âlâkalı. Gerçekten benimle evlenme fikrin yok, değil mi?"

Alaycıl kırıntılar yoktu sesinde. Ciddi ciddi soruyordu.

"Saç-"

"Saçmalıyorum, evet." deyip başını iki yana doğru sallayarak ciğerlerine havayı nüfuz etti. Daha konuşamadan söyleyeceklerimi tahmin edebilmesine ayrı bir sinir olmuştum.

AldatılıyoruzΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα