♾ 28. Bölüm

10.2K 694 155
                                    


Ben: Kapının önündeyim Semo'ş.

Melahat: Beş dakkkaya oradayım Yüce Dağ'ım.

Görüldü atıp telefonu yanıma koydum. Bir elim direksiyonda ritim tutarken, bir elim stresten kasılan karnımın üzerindeydi. Endişeliydim, çünkü...

Çünkü birazdan Sema'yla birlikte psikoloğa gidecektik.

Evet psikolog...

İster istemez biraz heyecan ve stres vardı şu an.

Hayatımda olan biteni yabancı birine anlatıp ne yapacaktım, bilmiyorum. Ama bildiğim tek bir şey vardı. O da bir haftadır ruh gibi dolaşmamın en büyük nedeni,

Ayıcık'ın kaçırılmasıydı.

Hakan (-ç)almamıştı. Çünkü adamlarının yaptığı oyuncağın benim Ayıcık'ım olmadığını dahi bilmiyordu.

O zaman kim almıştı?

Benden veya derttaşımdan ne istiyorlardı?

Kafamı, çözülmesi gereken onca sorular talan ederken Sema giriş kapısından süzüldü.

Çok güzeldi süt kardeşim vesselam...

Ama gözleri biraz...farklıydı. Hafif çekik gözleri baya baya koyulaşmış gibiydi.

Ne sürmüştü o?

Hızlı adımlarını arabaya doğru yöneltti. Ben karşıma bakıyorken, Sema yanıma oturdu. Nefes nefese kalmış, başını eğmişti.

Nasılsınız

"Ee, Yüce Dağ'ım. Nasılsın? Heyecan var dimii? Bende de var çünkü. Sen gideceksin ama ben senden daha heyecanlıyım. Çünkü bir hafta kadar yanımda Cin Ali dolaştırıyorum sanki."

Kaşlarımı çattım.

"Burada Cin Ali ben mi oluyorum yani?"

Başını bana doğru yavaş yavaş çevirdi. Gözlerinde mi ne kayboldum sanki.

"Eveeeet... Sen oluyorsun."

Gözlerini görmemle çığlık atmam bir oldu. Sema'nın gözlerine ne olmuştu? Allah'ım bu ne?

"N'oluyor be Ilgaz? Niye bağırıyorsun? "

Elimi gözlerine doğru yavaş yavaş uzattım. İşaret parmağımı gözlerine, daha doğrusu kirpiklerine doğru...

"Semo'şum... Beni korkutuyorsun. Bu kirpiklerine ne oldu böyle? "

Sema, dediklerimle elini gözlerine götürüp konuşmaya başladı.

"N'olmuş? Bir şey mi var?"

"Bir şey olmuş be Sema. Kirpiklerin kaşlarınla birleşmiş."

"Ne?"

"Kirpiklerine çoook fazla rimel sürmüşsün. Çok şey duruyor... ımm, şey...korkunç. Evet korkunç. Samara gibi... Imm, Çaki bebek gibi vee.. Halka'daki korkunç şeylere benzemişsin."

Ben böyle söyleyince dikiz aynasını kendine çevirdi. Çantasından bir kutu ve peçete çıkardı. Kutudan makyaj temizleme suyunu peçeteye boca edip kirpiklerine sürdü.

Ben onun kirpiklerini temizlemesini izlerken aklıma bir anda gelmemesi gereken biri geldi.

Hazar...

Onun da kirpikleri çok güzeldi ya. Ahhh ah...

Tövbesteyşın!

Ne düşündüğümü düşününce afalladım. Hazar'ın kirpiklerinden, bana ne?

AldatılıyoruzWhere stories live. Discover now