♾ 41. Bölüm

4.1K 350 73
                                    

Bölümü ikiye ayırıp yazacağım, I. Kısım bu. Satır arası yorumlarınızı da bekliyorum.

Başımdaki dikişler alındıktan sonra başım acımıyordu ilk günkü kadar. Üç gün sonra Zafer'le tüm bağımın kopacak olması hiç acıtmamıştı zaten. Zafer'in beni aldatmış olduğu gerçeği de acıtmıyordu eskisi gibi.

Kimi kandırıyorsun ki?

Pekâla, kendimi kandırmayı bir köşeye bırakıp yüzleşmem gerekiyordu. Zafer'den şüphelenip takip etmem, yanlış olduğu gerçeğini değiştirmezdi. Kocamı takip etmek demek, şu zamana kadar ona güvenmediğim anlamına geliyordu.

Peki ya, neden güvenmemiştim?

Aslında Zafer'le evlenmem, görücü usulünden farksız sayılmazdı. Görücü usulü ile evlenen çoğu kesim, evlilikte bağların kuvvetlendiğini düşündükleri için evleneceği  kişiye karşı sevgi beslemeden evlenirlerdi. Birçoğu böyle düşünerek evlenir, sonrasında aile içi şiddetli geçimsizlikten başlayıp cinayetlere kadar ilerlerdi.

Ben de aldatılarak nasibimi almış bulunmaktayım. Neymiş Ilgaz'cığım?

Zafer'den üç gün sonra boşanacakmışsın.

Hayır, karşılıklı sevgi, aşk olmadan evlenmemeliymişiz. Ne mağlum, evlendiğin kişiyi sevip sevmeyeceğin? Siz siz olun canlarım, benim gibi salaklık yapmayın. Zorla mı evlendiriliyorsunuz? Arayın beni. Ben buradayım. Dağ gibi dağ var aranızda. Bir telefona bakar.

Telefon numaram, 0543*******.

Sema, bu bir hafta içinde yanımdan hiç ayrılmamıştı. Onu evine zorla gönderip dinlenmesini istemiştim. Zafer'in yakalandığını söyleyip evine gitti. İyi olmuştu.

Hazar'ı da hiç görmemiştim. Birkaç kez hâl hatır sorup mesaj atmıştı. İyi olduğumu söylemiştim. Hastanede uyandığımda Sema ve Melek Hanım vardı yanımda. Hazar'ı sorduğumda polis memurlarına ifade verdiğini söylemişlerdi. Hiç karşılaşmadık bu hafta.

Şu an Ayıcık, çamaşır makinesinde güzel güzel yıkanıyordu. Sema bir poşete koymuş ve bir hafta boyunca Ayıcık'ı üstü kanlı poşette unutmuştu. Umarım temizlenirdi.

Dı dı dıı dındın!

Mesaj bildirim sesim. Gözlerimi birkaç defa kırpıştırıp telefonu komodinin üzerinden aldım. Bildirim panosunda Kaniş Güvesi yazısı, bir an gözlerimi kamaştırdı.

Bir şeyi daha kendime itiraf etmem gerekiyordu. Hazar'dan etkilendiğimi hatta hoşlandığımı kabul ediyorum. Sempatik bir yapısı vardı, karşısında oturan herhangi biriyle kaynaşması saniyelerini alırdı, en çok da güzel kalbi etkiliyordu karşısındakini.

•••

Kaniş Güvesi: Ilgaz? İyi misin, hiç konuşamadık

Ilgaz: Eğer başımdaki dikişlerden dolayı soruyorsan, gayet iyiyim

Ilgaz: Ya sen?

Kaniş Güvesi: Yani, iyi sayılırım

Ilgaz: Güzel, sevindim iyi olmana

Kaniş Güvesi: Bir soğukluk hissediyorum sanki?

Ilgaz: Uyurken üzerini örtmemişsen

Kaniş Güvesi: Öyle demek istemedim, sen tuhaf konuşuyorsun

Kaniş Güvesi: Hasta ziyaretine gelmediğim için mi?

AldatılıyoruzWhere stories live. Discover now