Aldatılıyoruz

♾ 11. Bölüm

•

Ben doktorun karşısındaki koltukta hastane kıyafetleriyle otururken, Hazar'ın hâla ayakta,kapının önünde dikilmesine anlam vermeye çalışıyordum. Tamam, şoka girmesi hoşuma gitmedi değil. Ama bu kadar da şaşırmasını beklemiyordum. Hâla olanları kavramaya mı çalışıyordu? Yoksa, ona mesaj atarak aldatıldığını yazan kişinin ben olduğuna mı anlam vermeye çalışıyordu?

Başka ne olabilir ki yani?

Doktor da fark etmiş olacak ki sahte öksürüğüyle dikkatini çekmemizi sağladı. En azından ben dikkatimi vermeye hazırım. Peki ya Hazar?

"Hazar Bey?"

"Hı? Efendim?" Verdiği tepkiyle ağzımdan kaçan kıkırtıya engel olamadım. Hemen kendimi toparlayarak olaya el attım.

"Niye bu kadar şaşırdın, anlamadım. Selin'in hamile olacağını mı beklemiyordun? Eğer öyleyse erken sevinme derim. Babası sen olmayabilirsin çünkü."

Bunu dememle gözlerine yansımış hüznü görmemek elde değildi. Bunu söylemem acımasızlığım için değil, gerçeklerle yüzleşmesinin zamanı olunduğunu düşündüğüm içindi. Üzüntüsünün aynısı bende de vardı. Onun karısı başka bir adamdan hamileyse, ki öyle. Benim de kocamın başka bir kadından çocuğunun olacak olması aynı hüznü paylaşmamızın temel nedeniydi.

Doktora dönüp sorularımızı sormanın vaktiydi. Tam konuşacaktım ki Hazar araya girdi.

"Doktor Hanım,öncelikle size sorumu sorayım. Selin sizi tehdit mi ediyor? Bir şeyler bildiğiniz için?"

Kadından zorla yutkundu. Bu benim için yeterli bir cevaptı tabi. Ama Hazar için bilemem.

"Evet Hazar Bey. Eğer bildiklerimi size veya bir başkasına söylersem aileme zarar vermekle tehdit etti. Ama siz zaten fark etmişsiniz eşinizle ilgili olanları."

Başımı doktordan hafifçe çevirip Hazar'a baktım. Düşünceli görünüyordu. Aynı benim son aylardaki hâlimin yansıması gibi. O da benim gibi düşünceleri arasında girdaba girip çıkamayacağını hissediyor mudur?

"Peki, Doktor Hanım. Adınız nedir?" Bunu sormasındaki amacı kadını ve ailesini korumaktı. Anladım.

"Eda Yılmaz."

"Peki Eda Hanım, siz daha fazla endişelenmeyin. Ben sizin için bir şeyler ayarlayacağım. "

"Teşekkür ederim." Şimdi ya Hazar'ın sorması gereken sorunun gelmesini bekleyecektim, ya da ben söyleyecektim.

Ben sormalıyım.

"Babalık testi yapabilir miyiz?"

"Babalık testi yapabilir miyiz?"

İkimizin de aynı anda aynı soruyu sorması ikimizin bakışların kesişmesine neden oldu. Hemen başımı doktora çevirdim.

"Tabi ki yapabilirsiniz. Gelişmiş teknoloji ve bilimsel tecrübeyle anne ve bebeğe zarar vermeden babalık testi yapılabilir. Baba olduğu şüpheli kişilerden de kan alınması gerekiyor.Hamileliğin en erken dokuzuncu haftasında yapılabiliyor. Selin Hanım da on haftalık hamile. "

"Biliyorum."

"Biliyorum."

  Sanki benim konuşmamı bekliyormuş gibi aynı anda söylüyordu. Belki de bilerek yapıyordu.

"Dediklerimi tekrar edip durma."

"Dediklerimi tekrar edip durma."

Yine aynı şeyi yapıyor ya...

"Asıl sen beni tekrar ediyorsun."

"Asıl sen beni tekrar ediyorsun."

Allah'ım!