Bölüm 37

12.2K 414 67
                                    

Bölüm 37

(bir ay sonra...)

Boran'ın yazdığı mesajlara gülüyordum.
"neye gülüyorsun yine acaba?" dedi Ahsen gözlerini devirerek.

Dudaklarımı dişleyemeye başlarken Volkan'a kısa bir bakış attım.
"hiç."

"iki haftadır kusuyorsun, doktora geldik hala hiçbirşey olmamış gibi gülüyorsun!" dedi sitemle Mert.

Lal başını olumsuzca salladı.
"sen de fazla telaş yaptın sevgilim! İki hafta kar tepede durup hasta olması çok normal." dedi gülümseyerek.

Mert kaşlarını kaldırırken onu kolları arasına çekti.
"masamla yatağın kırılmasaydı iyiydi... Sevgilim." dedi ve Lal'in saçından öptü.

Gözlerim bir anlık Aryaya kaydı. Kaşlarım havalanırken Tunahanla konuştuğunu gördüm, evet... Lal ve Mert'in bir ilişkisinin olmasına gram üzülmemişti çünkü zaten Mertle hiç ilişkileri olmamıştı ve sanırım Arya'nın Tunahanla bir ilişkisi vardı.

Doğukan'a baktım göz ucuyla. Mert ile Lal'e baktığını gördüm. Uzun uzun bakıyordu, derin derin.

Yutkundum. Ayağa kalktım ve yavaş adımlarla ona doğru ilerledim. Karşısına geçtiğimde gözleirini Lalden ayırdı ve bana baktı.
"birşey mi old-"

Sözü kesildi çünkü sarıldım.

Doğukan'ı kardeşim gibi görüyordum... Üzülmesini istemiyordum.

Bir anlık kaskatı kesildi.
"merak etme Boran kızmaz." dedim. Boran son sıralarda Doğukanla Yakınlaşmama fazla izin vermiyordu.

Kıskanç odunum.

Ellerini belime sardı.
"ne içindi bu?" diye sordu.

"kırık kalbin için." dedim kısık sesimle. Güldüğünü duydum az çok.

"unutacaksın..." dedim destek olmak ister gibi sırtına hafifçe vurarken. Bu hareketi Borandan görüyordum sürekli.

"sağ ol yenge," dedi geri ayrılırken. Hala gülüyordu. "sayende daha iyiyim."

Ben de gülmeye başladığımda doktor içeriye girmişti. Elindeki kağıda bakarken doktor eliyle benden hariç herkesi gösterdi.
"hastayla yalnız kalabilir miyim?" diye sordu.

Kaşlarım çatıldı. Sadece bayılmışım... Bu kadar mühim bir konu mu vardı?

"ama-"

"lütfen zorluk çıkartmayın." dedi doktor.

Doğukan kulağıma eğildi.
"kapının önündeyiz yenge." dedi kısık sesiyle. Başımı salladım b ekadar ürksem de.

Herkes kuşkuyla doktıra bakıyordu. Yavaşça odadan çıktılar. Doktor yerine oturdu ve bana karşısındaki deri sandalyeyi gösterdi.
"lütfen oturun." dedi.

Yavaşça gösterdiği yere oturdum. Ellerim titriyordu, korkuyordum. Ne diyecekti acaba?

Gözlerini kağıtta gezdirdi.
"nereden başlayacağımı bilmiyorum Katya Hanım..." dedi kaşları çatılırken.

"lütfen... Ne olduğunu anlatın." dedim.

"fazla endişe yapmayın ama düşük tehlikeniz var."

"iyi de ben hamile değilim ki." dedim gözlerimi devirerek.

"bu imkansız." dedi doktor gözlerimin içine bakarak. "dört defa test yaptırdık, hamilesiniz..." dedi doktor.

Gözlerim şaşkınlıkla açıldı.
"ama-"

Teni Tenime (+18)  (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin