Bölüm 32

13.1K 453 44
                                    

Bölüm 32

"iyisin yani?" diye sordu Boran. Bu soruyu tam olarak ellinci kez soruyordu... Evet üşenmeden saydım.

"iyiyim..." dedim bıkkınlıkla.

"emin misin? Kolun ya da sırtın ağrıyor mu?" diye sordu. Bu soruyu da tam olarak yirminci kez soruyordu.

Derin bir nefes aldım.
"merak etme, ağrımıyor da acımıyor da." dedim.

Gözleri sargılı kolumda geziniyordu. Öksürdüm birkaç kere, öksürürken bile göğsüm acıyordu.

Boran gözlerini kıstı yüzümü buruşturduğum için.
"canın acıy-"

"öksürürken acıyor sadece Boran." dedim.

"duydun mu?" diye sordu Boran doktora dönerek. Doktor uslu bir çocuk gibi başını salladı.

Kim bilir doktora neler yapmıştı.

İlaç reçetesine biraz daha bir şeyler yazdı. Boran gözlerini tekrar yüzüme çevirdi. Resmen iki saattir yüzüme bakarak doktora saçma sapan ilaçlar yazdırıyordu.

"yüzün de çok solgun..." dedi Boran.

"o zaman bir de fondöten yaz doktor." dedi Mert alayla.

Kendimi tutamayıp gülmeye başlarken Boran sinirle masanın üstündeki hap kutusunu Mert'e fırlattı.

Mert kafasına gelmeyecek şekilde tuttu.
"ıska." dedi sırıtarak.

Doktor elindeki uzun reçeteyi uzattığında Mert almıştı.
"ben alırım, hem Güllü ablalar da çok merak ettiler, haber veririm." dediğinde başımı salladım.

"en az beş gün boyunca banyo yapmaması gerekiyor... Ateşi çıkarsa ilk önce hap kullanın, fayda etmezse hemen doktora gidin." demişti doktor.

Boran doğruldu ve elini bana uzattı. Kucağına almayacağı için sevinirken uzattığı elini memnuniyetle tuttum ve yavaşça ayağa kalktım. Canım fazla acımıyordu, hatta dokunulmadığı sürece hiç acımıyordu.

Boran bir anda eğildi ve kolunu bacağıma atarak beni havaya kaldırdı. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken kucağına aldı.

Yatağın üstündeki hırkamı aldı ve üstümü örttü. Doktora boş bir bakış yollarken odadan çıktı.

Çıkar çıkmaz annemleri gördüm.
"indir beni." dedim hızla.

Boran dediğimi yapıp beni indirdi.
"güzel kızım!" dedi annem beni kolları arasına alırken. Uyandığımda ne kadar çok sarılsa da şimdi de sarılıyordu.

"bizde kalın birkaç gün." demişti babam.

Annemden ayrılır ayrılmaz abimin kokusunu burnumu doldurdu. Sıkıca sardım kollarımı.
"çok korkuttun beni..." dedi. Bu lafını beş defa söylemişti.

"sizin ev küçük, gelinimin rahat etmesi gerek... Bizde kalsınlar, siz de bizde kalın." dedi Berra annem.

"bizim evimiz var... Yeterince büyük." dedi Boran arkamdan.

"ama oğlum senin işlerin çıkar... Kız yaralı haliyle evde tek mi kalacak?"

"anne sence ben Katya bu haldeyken aptal gibi işe gider miyim?" diye sordu Boran sinirle.

"olsun... Yine de gözümüzün önünde olun." dedi annem.

"iyi o zaman... Bize geçelim hepimiz birkaç günlüğüne." dedi Berra annem.

Boran tam kucağına almak için eğilmişti ki birkaç adım atarak engelledim.
"yürümek istiyorum." dedim kısık sesimle.

Boran kolumdan acıtmayacak şekilde tutup yavaşça beni kendisine çekti. Ben önünden, o da arkamdan ilerledik.

Teni Tenime (+18)  (TAMAMLANDI) Onde as histórias ganham vida. Descobre agora