Bölüm 21
"yenge acıktım!"
Mert'in odaya yaklaşmakta olan sesiyle gözlerimi açtım.
"girme lan odaya!" Boran'ın sert sesiyle resmen yataktan sıçradım.
"niye ya?" demişti Mert.
Yatakta doğruldum. Yapış yapış ve ıpıslak saçlarıma gözlerimi devirdim ve yataktan kalkıp hızla banyoya koştum.
"tuvalete de gidemeyecek miyim?" demişti Mert tekrardan konuşarak. Tuvalet bizim odanın olduğu kattaydı tabii.
"hayır." dedi Boran. "in aşağıya."
"ya abi, bahçeye mi septireyim?" dedi Mert bıkkınlıkla.
"evet." dedi Boran.
"utanırım." dediğinde banyoya tamamen girmiştim.
"in lan aşıya Mert!" diye bağırmıştı Boran suyu açtığımda.
Her zamanki gibi az sürede banyodan çıktım ve üstüme uzun kollu kalın bir tişört giydim, bordo rengi hoşuma gitmişti. Altıma ise farklılık olsun diye tayt giydim.
Tayt o kadar fazla giymezdim fakat bordo uzun kollu tişörtüm uzun olduğu için yakışacağını düşünmüştüm... Doğru düşünmüştüm.
Saçlarımı taradım hızla. Telefonumdan saate baktığımda saatin on bire gelmek üzere olduğu gördüm. Gözlerim şaşkınlıkla açıldı.
O kadar saat uyumuş muydum?
Malum gece yorucuydu.
Yavaş adımlarla aşağıya indim. Mert'i mutfakta kahvaltılık hazırlarken gördüm. Adam sayemde açlıktan ölecekti.
"Ben... Biraz geç kalk-"
"biraz mı?" demişti Mert abartılı ses tonuyla. Gözlerimi devirdim.
"daha yola çıkacağız." derken doğradığı salatalıkları tabağa koyuyordu.
Kaşlarım çatılırken arkamı döndüm. Boran rahatça arkasına yaslanmış oturuyordu.
"gidecek miyiz?" diye sormuştum yanına ilerlerken.
"bakma sen ona, götünden sallıyor. Yarın çıkıyoruz." dedi.
Yanına oturdum. Niye bu kadar erken gideceğimizi soracaktım ama sormadım çünkü ev daha rahattı... Ve Boran amirdi, onun çalışması gerekti.
Başımı salladım ve onun gibi arkama yaslandım. Kahvaltılıkları hazırlayan Mert'e baktım. Fazla telaş yapıyordu sanki.
Kulağımda sıcak nefesini hissettim.
"dün gece çok iyiydin yavrum."
Gözlerimi yerden ayırmadım. Yavrum mu demişti o bana?
Ayı yavrusu gibi hissettim kendimi... Evet. Boran tam olarak ayıydı.
Ne kadar onu ayıya benzetsem de yanaklarımın alevler aldığını hissedebiliyordum. Göz ucuyla ona baktığımda sırıtarak kızaran yanaklarıma baktığını gördüm.
Yanından kalktım ve hızla Mert'in yanına ilerledim. Bezi alıp masayı sildim kafamı dağıtmak adına.
"Güllü abla aramıştı sen uyurken yenge." dedi Mert kahvaltılıkları sildiğim masaya koyarken.
Kaşlarımı kaldırdım.
"ne dedi?" dedim.
"yetişemedik ki. Telefon kısa çalıp kapandı." dedi Mert.
Başımı salladım ve telefonumu almak için merdivenlere yöneldim. Annem arıyorsa kesin önemli birşey vardı.
Hızla odaya girdim ve elime telefonumu aldım. İlk önce bir mesaj geldiğini gördüm. Kaşlarım çatılırken mesajın üstüne bastım.
