Bölüm 5

24.9K 635 186
                                    

Hadi ilk su iç gel bakim.

Naber gacılarrr?

İyi okumalar...

Bölüm 5

"baban güzel bir evlenme teklifi istiyormuş-"

"sen ettiğini söylemedin mi?!" dedim şaşkınlıkla.

Gözlerini sinirle yumdu.
"sözümü kesme..." gözlerimi kaçırırken sorduğum soruya cevap verdi. "söyleyecektim ama senin elinde yüzük yoktu."

"alsaydın. Gizli gizli takardım." diye mırıldandım.

"aldım zaten!" dedi sinirle. Korkuyla gözlerimi kırpıştırdım üst üste. "geri zekalı Mert yüzükleri kaybetmiş."

Kaşlarım çatıldı.
"Mert kim ki ya?"

"kardeşim..." dedi kısık sesiyle. Gözlerim kısılırken zihnimde kim olduğunu yaratıyordum.

"peki nasıl kaybetmiş?" diye sordum.

"akşam yolda yürürken bakmak için çıkarmış, bir anda nasıl olduysa elinden düşürmüş. Saatlerce tüm ekip aradılar ama ufacık yüzüğü bulamadılar." dedi sitemkar sesiyle. Gülmemek için kendimi zor tuttum.

"eee babam ne dedi?" diye sordum.

Sinirle sıvazladığı başını serbest bıraktı.
"güzel bir teklif etmeden kızımı vermem dedi."

Kaşlarımı kaldırdım. Aslan babam!
"ne yapmayı planlıyorsun?"

"sıkıntı yok ya," dedi kendisini teselli etmeye çalışır gibi. "en fazla üç güne hallederim yüzük işini."

Başımı sallarken aklımdaki düşünceleri ortaya serdim.
"şey... Ben seninle karakola gelebil-"

"hayır."

"sözümü bölme!" dedim yüksek çıkan sesimle. "sadece suçluları görmek istiyorum."

Kaşları çatıldı.
"ben sana resmini çekerim." dedi umursamaz sesiyle.

"e ne anladım ben o zaman? Kendi gözlerimle bakmak istiyorum..." dedim dudaklarımı bükerek, kendimi uysal ve karşı konulmaz bir yavru köpeğe benzetmeye çalışmıştım daha çok.

Gözlerini kıstı.
"Bence hiç rol yapma... Suçlulara değil de belki Mertle tanışmaya gelirs-"

"ne zaman?!" dedim merakla bağırarak.

"istediğin bir zaman işte." dedi kısık sesiyle.

"Mert de senin gibi yani?" dedim gözlerimi kısarken. "amir..."

"hayır, o polis." dedi ayaklanırken. Acaba polis ve amir arasında ne fark vardı?

Açık cama kaydı gözlerim. İri cüssesiyle camdan odama nasıl girdiği hakkında bir fikrim yoktu ama bayağı iyi fikirdi.

Perdeyi camı açık bırakacak şekilde sıyırdığında dudaklarımı dişliyordum. Arkasına bile bakmadan bir bacağını camdan dışarıya attı. Vakit kaybetmeden diğerki bacağını da attı.
"uğraştığım işlere bak amına koyayım," diye homurdanıyordu. "ben şu anda yatıyordum rahat rahat." gözlerimi devirdim.

Diğerki bacağını da dışarıya attı ve camın kenarında olan ellerini hiç düşünmeden serbest bıraktı. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken kendisini bıraktı. Ben intihar etsem bile bu kadar rahat olamazdım...

Gözlerim şaşkınlıkla açılırken hızla camdan başımı çıkardım. Yaşadığını ve hatta iki ayağının üstünde olduğunu görünce bu defa gözlerim heyecanla açılmıştı.
"oha çok eylenceli! Bekle ben de geliyorum!"

Teni Tenime (+18)  (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now