bölüm 8

21.8K 527 119
                                    

Merhaba hepinizee Okul nasıl gidiyorr?

Bölüm 8

Volkan beni eve bıraktıktan sonra abim işten gelmişti. Beni çocuk gibi luna parka götüreceğini söylediğinde ben de çocuk gibi sevinmiştim.

Üstüme kırmızı bir elbise giydim. Elbiseye uyacak şekilde olan kemerini belime sıkıca taktım. Perçemlerimi elimle ittirdim ve topuz olan saçlarımı açtım.

Tarağımı aldım ve titişik olan saçlarımı güzelce taradım. Perçemlerimi de taradıktan sonra derin bir nefes aldım ve aynadan uzaklaşıp daha net şekilde kendime baktım.

Makyaj olarak sadece ruj sürmüştüm, benim için yeterliydi. Elbisemle uyumlu kırmızı çantamı aldım. Yaklaşık annemin iki sene önce aldığı kırmızı topuklularımı aldım ve giydim.

Hâlâ oluyordu çünkü ayaklarım çocuk ayağı gibi otuz yedide sayıyordu. Gözlerimi devirirken başımı dikleştirdim. En azından boyum uzundu yani.

Odadan çıktığımda abimi beni beklerken gördüm.
"hadi be kızım... iki saat oldu resmen. Düğüne gidiyorsun sanki." Diye söylenmeye başladığında oflamıştım.

"ağaç oldum ağaç!" Dedi sinirle.

"sen zaten koca köklü bir ağaçsın!" Dedim sinirle iri yeşil gözlerimi büyülterek.

"abiye ağaç denir mi kız?!" Dedi yalandan siniriyle. Haline gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. "Ağzına acı biber sürerim."

kaşlarımı kaldırdığımda arabasının önüne gelmiştik. Annemle babam çoktan hazırlanmış bizi bekliyorlardı. Bizden önce arabaya bindiklerinde ben de bindim.
"ben çocuk muyum abi ya?" Dedim aynı onun gibi sinirle.

"benim için hâlâ minik ayaklı bir kız çocuğusun..." derken arabayı çalıştırıyordu. Hafifçe gülümsedim.

Yol boyunca araba beni tuttuğu için midem bulanmasın diye gözlerimi kapatmıştım. Boran'ın arabasında hiç böyle olmamıştı çünkü herkes bize baktığı için heyecanlanmıştım.

Arabanın beni tutması saçmalıktı bir kere... tüm yolu etrafa bakmadan gözlerim kapalı geçirmekten bıkkınlık gelmişti.

Midem biraz daha fazla bulandığında nefes egzersizleri yapmaya başladım. Kendimi doğumdaymış gibi hissediyordum resmen...

"ya senin yine mi miden bulanıyor?" Demişti annem arkadan.

Cevap veremediğimde abim konuştu.
"anne bırak konuşmasın, şuanda canıyla cebelleşiyor." Dedi abim. Haklıydı. Resmen can çekişiyordum.

Miğdem alt üst olduğunda abim nihayetinde durdu. O kadar sevinmiştim ki ilk işim hızla kapıyı açmak ve gözlerimi bile açmadan dışarıya çıkmak olmuştu.

İçime temiz hava dolduğunda rahatlamıştım. Kapıyı kapattığımda arkamdan annemle babam da inmişti.

"İyi misin?" diye sormuştu abim. Başımı salladım.

Annemle babam arkamızdan gelirken benle abim önden gidiyorduk.
"Dönme dolabın oraya gidelim mi?"diye sordum abime.

"çocuk musun sen?" Dedi memnuniyetsiz sesiyle.

"beni buraya getirdiğine göre... sen benden daha çocuksun."  kolundan ayrıldım ve dilimi çıkararak nah çektim.

Abim sırıtmaya başlarken etraftakiler bana değişik bakışlar yolluyordu... Bir anlık kendimi evde hissetmiştim. Arkama dönüp annemlere baktığımda babamla kendi aralarında gülüştüklerini gördüm.
"biz bu kızı yaparken neyde yanlış yaptık Sercan?" Diye sormuştu annem kınayan sesiyle. Gözlerimi kaçırdım.

Teni Tenime (+18)  (TAMAMLANDI) Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz